Ankara, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerde “yeni sayfa” açmak istediğini söylüyor. Bu kapsamda Gümrük Birliği ve göç mutabakatını güncellemek, vize serbestisinde ilerleme kaydetmek ve böylece özellikle son dört yılda iyice yıpranan ilişkileri yatıştırıp normalleştirmek istiyor. Peki AB ne istiyor? Türkiye, AB’nin gözünde nasıl normalleşir?
AB, her şeyden önce Türkiye’nin “Avrupa değerlerine” geri dönmesini istiyor. Türkiye’de demokrasi, insan hakları ve hukuk devletine saygının özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası “erozyona uğradığını” düşünüyor. AB, o tarihten bu yana da Ankara’ya, Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini hatırlatıyor. AB ve Türkiye arasında yeni bir sayfa açılması için Avrupa’nın beklentilerini ve çatışma noktalarını derledik.
Türkiye denetim sürecinde
Türkiye “demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti alanlarında Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği” gerekçesiyle Nisan 2017’de Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) tarafından yeniden “denetim sürecine” alınmıştı. AKPM her ne kadar bir AB organı olmasa da 1990’lı yıllarda Avrupa’nın eski sovyetik rejimlerini Batı demokrasisine dönüştürmek için icad edilmiş bu denetim süreci, kısaca “Kopenhag siyasi kriterleri” olarak tanımlanan ölçütler şeklinde tanımlamak mümkün. Ankara, 2005’te AB ile katılım müzakerelerine başlamadan önce gerçekleştirdiği reformlar sayesinde Haziran 2004’te AKPM’nin denetim sürecinden -şartlı da olsa- çıkarılmış, bu gelişme AB’nin Türkiye ile müzakerelere başlaması için referans olmuştu.
No comments:
Post a Comment