Thursday 31 December 2020

CHP’li Açıkel, 2020’yi sağlık, ‏ekonomi, ‏demokrasi, ‏eğitim gibi başlıklarla değerlendirdi


CHP’nin hazırladığı rapor, 2020 yılında ulusal ve uluslararası endekslerde Türkiye’nin pek çok alanda gerileme yaşadığı ve temel sorunların da büyüdüğünü gösterdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, 2020 yılını sağlık, ekonomi, demokrasi, eğitim, sosyal politika ve dış politika başlıklarıyla ele aldığı “Covid-19 Gölgesinde 2020 Türkiye’si başlıklı bir çalışma hazırladı. 
Çalışmada, öne çıkan tespitler şöyle:

- Sağlık: Türkiye, 36 ülkenin sağlık, ekonomi ve iletişim yeterliliği üzerinden değerlendirildiği Covid-19 Küresel Müdahale Endeksi’nde 100 üzerinden 38.1 puanla en alt sıralarda yer aldı. 

Covid-19 Dirençlilik Sıralamasında ekim ayında 53 ülke arasında 30. olan Türkiye, kasım ayında 45. sıraya düştü. 

2020 yılının yalnızca ilk 9 ayında yurtdışında çalışmak için gerekli olan belgeyi Türk Tabipleri Birliği’nden isteyen hekimlerin sayısı ise 702 oldu.

Dünya Sefalet Endeksi’nde 96 ülke arasında Türkiye Ekonomisi, 2020 tahminlerinde 4. sırada yer aldı. 

Türkiye; AB, OECD, G20 ülke gruplarında en yüksek enflasyona sahip ülke konumuna geldi. 

Dünya ülkeleri sıralamasında da 190 ülke arasında en yüksek enflasyona sahip 15 ülke arasına girdi. 

İşsizlik bakımından dünyanın en kötü 20 ülkesinden biri olan Türkiye, genç işsizliği bakımından ise dünyanın en kötü 35 ülkesinden biri oldu. 

Gelir adaleti bakımından Türkiye içerisinde Meksika ve Şili ardından sondan 3. sırada yer aldı. 

Wednesday 30 December 2020

İçişleri'nden turist genelgesi: ‏Simge cadde ve meydanlara izin yok

İçişleri Bakanlığı'nın yeni genelgesine göre yarın ‎21.00'den ‎1 ‏Ocak ‎10.00'a kadar belirlenen cadde, ‏bulvar ve meydanlar yabancı turist girişine kapalı olacak.4 ‏günlük kısıtlama hatırlatmasıGenelgede, ‏hafta sonları uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının bu hafta sonu yılbaşı akşamını da kapsayacak şekilde ‎31 ‏Aralık ‎2020 ‏Perşembe günü saat ‎21.00’den ‎4 ‏Ocak ‎2021 ‏Pazartesi günü saat ‎05.00’e kadar uygulanması kararlaştırıldığı hatırlatıldı.

İçişleri Bakanlığı ‎81 ‏İl Valiliği’ne ‎“Cadde, ‏Bulvar, ‏Meydan Tedbirleri” ‏konulu genelge gönderdi. ‏Genelgeye göre yılbaşında il ve ilçe merkezlerinde sim ingesel özellikte olan, ‏toplanma ve kutlama alanı olarak bilinen cadde, ‏bulvar veya meydanlara yabancı turist girişleri sınırlandırılacak.Kalabalık kutlamalara izin verilmeyecekGenelgede yılbaşı öncesi, ‏yılbaşı akşamı ve sonrasında alınması gereken güvenlik tedbirlerinin ve alınan önlemlerin belirlenerek valiliklere bildirildiği ifade edildi. ‏


Bu kapsamda COVID­ 19 ‏salgınıyla mücadeleyi akamete uğratmamak adına kalabalıkların kontrolsüz şekilde bir araya gelmesine neden olacak yılbaşı kutlamalarına müsaade edilmemesi gerektiği talimatının da verildiği kaydedildi. ‏Muaf olan turistlere de meydan kısıtlamasıTuristik faaliyetler kapsamında geçici bir süreyle Türkiye’de bulunan ve bu nedenle sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulan yabancı turistlerle ilgili kısıtlamaya gidildi.

Simge caddelere girişe izin yokBu çerçevede ‎31 ‏Aralık ‎2020 ‏Perşembe günü saat ‎21.00’den ‎1 ‏Ocak ‎2021 ‏Cuma günü saat ‎10.00’a kadar il ve ilçe merkezlerinde simgesel özellikleri bulunan, ‏şehirlerle özdeşleşen veya kutlama/toplanma alanı olarak bilinen cadde, ‏bulvar veya meydanlara ‎(İstanbul’da İstiklal Caddesi ve Sultanahmet Meydanı, ‏Ankara’da ‎15 ‏Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı, ‏İzmir’de Gündoğdu Meydanı gibi) ‏yabancı turistler de dahil olmak üzere tüm girişler sınırlandırıldı.

Volkswagen Türkiye'deki yatırımını tasfiye ediyor.

Alman otomotiv şirketinin Ekim 2019'da Manisa'da kurduğu Volkswagen Turkey Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi 17 Aralık tarihinde tasfiyeye girerken tasfiyeye giriş kararı da Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tescil edildi.

Şirket 28 Aralık tarihinde de tasfiye için alacaklılara çağrı yaptı.

Volkswagen Türkiye'deki şirketini tasfiye ediyor

Volkswagen, Ekim 2019 tarihinde Manisa'da kurduğu şirketi tasfiye etme kararı aldı. Tasfiye ilanı Manisa Sicil Gazetesi'nde yayımlandı. 


Şirket daha önce pandemi koşullarıyla aralarında Manisa yatırımının da olduğu yatırımlarını askıya almış, sonrasında Slovakya'da 500 milyon euroluk ilave yatırım yapılacağını belirtmişti.
Türkiye'de üretim yapmak için Ekim 2019'da Volkswagen Aktiengesellschaft, 943 milyon 500 bin Türk lirası sermaye ile "Volkswagen Turkey Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi" unvanlı şirketi Manisa'da kurmuştu.

Şirket; otomobil, kamyon ve her nevi motorlu araç ve nakil vasıtalarının tasarımı, imalatı ve montajı, bunların parçalarının ve komponentlerinin tasarımı, üretimi ve montajı ile tüm bu ürünlerin satışı, ithalatı ve ihracı başta olmak üzere bu konularla ilgili tüm diğer faaliyetleri yürütmek amacıyla kurulmuştu.

Türkiye yatırımı askıya alınmıştı

Takip eden dönemde pandemi koşulları nedeniyle yatırım planlarını gözden geçiren şirket Temmuz ayında yaptığı duyuruyla Türkiye'de Manisa'da yaptığı yatırımın askıya alındığını açıklamıştı.

Tuesday 29 December 2020

Devlet artık istediği şirkete el koyabilir’

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan Sanayileşme İcra Komitesi’nin, risk gördüğü takdirde, ülke için kritik öneme sahip şirketlere, ulusal güvenlik gerekçesiyle el koyabileceği ortaya çıktı.


yayımlanan 68 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde yerli üretimin ve teknolojik kabiliyetlerin geliştirilmesini sağlamak, 

üreticilerin yatırım, üretim ve finansman süreçlerini kolaylaştırmak üzere kısa adı SAİK olan Sanayileşme İcra Komitesi'nin kurulmasına karar verildiği duyuruldu.

Kararnamede, Başkanlığını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yapacağı Komite'nin görev ve yetkileri de sıralandı. 

Kararname'de Komitenin görev ve yetkilerinin sıralandığı 4'üncü maddenin e bendi, “Devlet artık istediği her şirkete el koyabilir” yorumlarına ve endişelere neden oldu.
Emek özetle şu değerlendirmeleri yaptı:

“Burada cümleden anlaşılıyor ki, şirket normal faaliyetini sürdürürken bir müdahale öngörülmüyor. Ancak ortaklık yapısında bir değişiklik yapmaya kalktığımda devreye girilecek. İzlemeye alacaklar ve bir karar verilecek. Yapabilirsin ya da yapamazsın diyecekler.

Bunun örnekleri var. ABD'de uygulanıyor, özellikle Çin'e karşı, ABD böyle bir önlem aldı. 

Çinlilerin doğrudan yabancı sermaye girişine izin vermiyorlar Amerika'da. Kararname bu niyetle hazırlanmış gibi duruyor.


Sahte diploma' ‏haberlerine erişim engeli

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı, Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, eski AKP milletvekili ve eski güreşçi Hamza Yerlikaya’nın yargılandığı mahkemenin kararına erişim engeli getirildi. 

Karara göre, ortaokul mezunu Yerlikaya, sahte lise diploması kullanmıştı.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı, Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, eski AKP milletvekili Hamza Yerlikaya’nın belgede sahtecilik suçundan yargılandığı davada mahkemenin kararı ortaya çıktı. 

Kararda, “Mevcut delil durumuna göre ancak sanığın sahte olan diplomayı bilerek kullandığı söylenebilir” denildi.

Bakırköy 1. Sulh Ceza Hakimliği, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya’nın “lise diplomasının sahte olduğuna” ilişkin mahkeme kararı haberlerine ve Hamza Yerlikaya’nın daha sonra bu konuda yaptığı açıklamalara ilişkin haberlere, 

“kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle erişim engeli getirdi ve söz konusu haberlerin kaldırılmasına karar verdi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, sosyal medya hesabından erişim engeli ve kaldırılma kararına, “Engeller gerçekleri örtemez. 

Yanlışların üzerine cesaretle gitmeye devam edeceğiz” diyerek tepki gösterdi.

Monday 28 December 2020

Türkiye'nin IŞİD'e verdiği destekle ilgili belgeler sızdırıldı

Üst düzey istihbarat yetkilisi, Türkiye'nin IŞİD'e sağladığı silahların izlerini silmek için silah depoları patlatıldı

Türkiye'deki üst düzey bir askeri istihbarat görevlisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ve Suriye'deki İslam Devleti'ne (IŞİD) sağladığı silahların izlerini silmek için Türk askeri silah depolarında patlamalar yapıldığını iddia etti.

Maj. İstihbarat Değerlendirme Merkezi (İstihbarat Değerlendirme Merkezi) Başkanı ahmet Özcan, hazırladığı hazırlığında mahkemeye yaptığı açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) kayıp silah sorununu çözmek için Türk askeri silah depolarında kaza olarak nitelendirilen patlamaların düzenlendiğini söyledi.

TSK'da kayıt tutmanın çok hassas bir konu olduğunu ve en küçük bir ekipmanın bile [stok sahasından] sicilinin silinmesi için rapor verilmesi gerektiğini herkes bilir. Kayıtlardaki eksik [eşyalar], MKE'nin [Türk şehirleri] Afyon ve Urfa'da ve [Türkiye'nin kontrolü altındaki Kıbrıs adasında] Kıbrıs'ta görevli mühimmat depolarının patlatılmasıyla giderildi. düzinelerce Türk askerini yaraladı ”diye yazdı ÖzcanNordic Monitor tarafından elde edilen ifadesi.MKE, Türk ordusu için patlayıcı, mühimmat, silah ve diğer askeri teçhizatı üreten Türkiye'nin devlete ait Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nu (MKE) ifade eder.

İnternete girip DAİŞ propaganda videolarını izlerseniz, MKE logosunu cephane sandıklarında rahatlıkla görebilirsiniz. Kanıt aramak çok zaman almaz, ”diye ekledi.

Erdoğan, ‏Çin'den para cezası karşılığında Uygurları iade etmek için bir anlaşma imzaladı

Türkiye Cumhuriyeti, Çin’e Doğu Türkistanlıları iade edecekse, şerefimle temin ediyorum ki, Uygur Türkleri Ankara’da kendini yakacak.

Çin, Türkiye ile imzalanan ‘Suçluların İadesi Anlaşması’nı onayladı; Uygur Türkleri endişeli

Çin’de Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi, Çin ile Türkiye arasında 2017’de imzalanan fakat TBMM’nin henüz onaylamadığı “Suçluların İadesi Anlaşması”nı oylayarak kabul ettiğini duyurdu.

Çin Parlamentosu’nun internet sitesinde cumartesi akşamı duyurulan haber, Türkiye’deki Uygur diasporasında endişe yarattı

Pekin yönetimi bu anlaşma çerçevesinde özellikle Türkiye’ye sığınmış ve “terör suçu” işlediğini ileri sürdüğü Müslüman Uygurların sınır dışı edilmesi sürecini hızlandırmayı hedefliyor.

Bununla birlikte ikili anlaşma metni birçok ret maddesi de içeriyor. Örneğin sınır dışı isteği gönderilen ülkedeki kişinin bir “siyasi suç” işlediği düşünülüyorsa, kişi isteğin yapıldığı ülkenin de vatandaşı ise ya da iltica hakkından faydalanıyorsa Pekin’in sınır dışı talebi reddedilebiliyor.

Suçluların İadesi Anlaşması
14-15 Mayıs 2017’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Çin’de birçok ülkenin devlet veya hükümet başkanlarının iştirak ettiği “Kuşak ve Yol Uluslararası İşbirliği Forumu”na katılmıştı. Bu forumdan sadece bir gün önce Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında Türk ve Çin heyetleri arasında ikili görüşmelerde bulunuldu.

Görüşmeler kapsamında, “Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Arasında Suçluların İadesi Anlaşması” Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi tarafından imzalandı.
Öte yandan Doğu Türkistan Milli meclis başkanı Seyit Tümtürk, “Çin-Türkiye suçluların iadesi Anlaşması” hakkında açıklama yaptı: “Türkiye Cumhuriyeti, Çin’e Doğu Türkistanlıları iade edecekse, şerefimle temin ediyorum ki, Uygur Türkleri Ankara’da kendini yakacak dedi

Sunday 27 December 2020

Katar, ‏Suriye krizinin finansmanı ve sömürülmesi.

Katar, Suriye krizinin finansmanı ve sömürülmesi.


Türk “Yeryüzündeki Doktorlar” Derneği, Suriye'nin kuzeyindeki “Barış Pınarı” operasyonu kapsamında yer alan “Tel Abyad” kentinin kırsalında halka hizmet vermek üzere bir sağlık merkezi açtı.

Sağlık merkezinde çocuk, jinekolojik, obstetrik, dermatoloji ve diş kliniklerinin yer aldığını ve ebeveynlere ücretsiz hizmet vereceğini açıkladı.

Merkezin açılış törenine dernek temsilcileri, Şanlı Urfa Milletvekili Oğuz Kağan Ardı, yerel yetkililerin yanı sıra katıldı.

Suriye devrimi barışçıldan askeriyeye döndüğünden beri savaş Suriye'de sona erdi

 
Türkiye, son haftalarda iki ülke arasında aralıklı çatışmaların yaşandığı ve Türkiye'nin müttefiki Azerbaycan'ın Ermeni kayıplarına oranla ağır askeri kayıplar verdiği Azerbaycan ile komşusu Ermenistan arasındaki ateşli sınır bölgeleri başta olmak üzere yüzlerce Suriyeli muhalif savaşçısını Azerbaycan'a transfer etti.

Özellikle savaşlardan etkilenen ve ateşten yananların ihtiyaçlarına pasif yatırım yaptıktan sonra, son zamanlarda Somali paralı asker gruplarına ve diğerlerine benzer yeni bir paralı asker ordusunun ortaya çıkmasına tanık olduktan sonra, Amerikan Blackwater şirketleri veya Rus Wagner savaşçıları veya hatta Fransız ordusunun yabancı lejyonu gibi değiller. Etnik karışımMezhepsel yakınlaşma üzerine buluşuyorlar ama Ankara'da kendileri için çizilen ve Doha'da banka hesaplarıyla finanse edilen gündemleri hayata geçirmek için kendileri için çizilen Katar-Türk Kardeşliği projesinin sınırlarını aşmıyorlar.
Suriye paralı ordusunun deneyimi, terörist Hizbullah milislerinin Lübnan ve Irak taraflarına Suriye'de müdahalesi sonrasında, özellikle Şam'daki Seyyide Zainab mahallesinin korumasını, özellikle de içindeki türbesini kabul ettikten sonra başladı.
 
Böylece çatışma, özgürlük talep eden bir halk iradesinin bastırılmasından, tamamen mezhepçi bir çatışmaya dönüştü; bu, bölge ülkelerinin işlerine müdahale etmek, egemen kararını çalmak ve onu Arap yapısına yönelik bir silah haline getirmek ve onu mezhepsel olarak parçalamak için kullanmak temelinde Tahran'da genişlemesini sağladı ve buradan paralı karşı kıvılcım başladı. Özellikle Türkiye ve Katar tarafından benimsenen sistemAnkara'da Adalet ve Kalkınma, Müslüman Kardeşler'in ideolojisini ve yaklaşımını benimser.Kendilerini Osmanlı'nın torunları olarak gördükleri için, bu çatışmayı kanlı Suriye gösterisine bir bilet ayırmaya yatırmalı ve bu deneyimden, nüfuz sınırlarını genişletmek, bir taşla iki kuş vurmak ve Kürt isyancılarla savaşmak için yararlanmalıdırlar.

Ve kota bölüşümüne dayalı olarak Suriye kaynakları ve mallarından pay almanın yanı sıra mülteci konusunda Avrupa'ya baskı

Meclis'te çok sert 'Erdoğan' kavgası: AKP'li ve CHP'li vekiller birbirine girdi, yumruklar havada uçuştu

 

AKP Bursa Milletvekili Osman Mesten’in CHP’ye yönelik sözleri TBMM Genel Kurulu’nda tansiyonu yükseltti. AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, “Bu ülkenin başında emanetine, iradesine, milletine sahip çıkan bir Recep Tayyip Erdoğan var” sözlerine karşılık CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, “Bu ülkede, Türk askerine ‘kelle’ deyip de Amerikan askerine sahip çıkan Recep Tayyip Erdoğan var” dedi. AKP'lilerin CHP sıralarına doğru yürümesi üzerine arbede yaşandı



CHP’nin araştırma önergesi üzerine konuşan AKP Bursa Milletvekili Osman Mesten, “CHP, her zaman olduğu gibi, sureti haktan görünerek algı siyasetine malzeme temini için bir araştırma önergesi daha vermiştir. Amaç, aynı itham, iddia ve yalanları tekrar ederek Türkiye'de hukuksuzluğun ve otoriterliğin hâkim olduğu imajının yayılmasıdır. Bu yüzden Cumhuriyet Halk Partisi’nin açılımı artık ‘cumhura ve cumhurbaşkanına hakaret partisi’ne dönüşmüştür” dedi.

CHP’nin tepkileri üzerine Mesten, “Biz, teröristin çanına ot tıkamaya devam edeceğiz; biz, teröristlerin mali kaynakları kurudukça ‘Oh, oh’ çekmeye devam edeceğiz ve siz de umutsuz politikalarınızla, iktidar hayalleriyle ‘Of, of’ çekmeye devam edeceksiniz” karşılığını verdi.  

 

Thursday 24 December 2020

Kürtçe şarkı söyleyen askere “Gizli bilgileri dışarıya sızdırdığı” iddiasıyla soruşturma!

 


F.P. isimli askerin kamuflajlı olduğu için “Gizli bilgileri dışarıya sızdırdığı” iddiasıyla hakkında soruşturma açılmış

Adana’da askerlik yaptığı sırada Kürtçe şarkı söyleyerek sosyal medyada paylaşan F.P. hakkında soruşturma başlatıldığı öğrenildi. F.P., komutanı tarafından tutanak tutulduğunu ve kamuflajlı olduğu için “Gizli bilgileri dışarıya sızdırdığı” iddiasıyla hakkında soruşturma açıldığını belirtti.

Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, Adana’da askerlik yaptığı sırada Kürtçe şarkı söyleyerek sosyal medyada paylaşan ve kısa sürede viral olan F.P. isimli asker hakkında soruşturma başlatıldı.

 

 

Wednesday 23 December 2020

Türkiye'de kadınların çıplak aranması üzerine 22 milletvekili soruşturma açtı

Milletvekilleri, Türk Adalet Bakanı Abdülhamid Gül'ü cezaevlerindeki kadınların çıplak teftiş iddialarına yanıt vermeye çağırarak, bu tedbirin Türkiye'nin imzaladığı İstanbul Anlaşması'na aykırı olduğunu kaydetti.

 


Milletvekillerinin sunduğu sorgulamalar arasında şunlar vardı:

- Ülkede olağanüstü halin başladığı 20 Temmuz 2016'dan bu yana, tutuklular bakanlığınıza çıplak teftişlerle ilgili kaç şikayette bulundu?

Ulusal ve uluslararası hukukta çıplak arama yapmanın ilkeleri nelerdir?

İşkence, ilgili mevzuatın çıplak olarak aranmasıyla kaldırılacak mı?

- Çıplak aramaya direnenlerin darp edildiği iddialarının olduğu durumlarda sorumlular hakkında soruşturma açıldı mı?

Uşak Polis Karakolu'nda genç üniversite öğrencilerine yapılan çıplak aramalarda işkence sorumlularına yönelik herhangi bir önlem alınmış mı?

Cezaevlerinde çıplak arama, kötü muamele ve işkence iddialarının artması göz önüne alındığında, bakanlığınızın bu insan hakları ihlalleriyle mücadele etmeyi planladığı herhangi bir müdahale var mı?

Türkiye'deki muhalefet milletvekili Umar Faruk Cırcıolu'nun, hizmet hareketine üye oldukları iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra güvenlik merkezlerinde ve cezaevlerinde çıplak aranmalarına ışık tutması üzerine resmi suçlamaların gündeme geldiği bildirildi.

Aynı bağlamda Türkiye Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan'ı çıplak teftişin gerçeklerinden sorumlu tutmaya çağırarak, bu suçun kanıtlanmasının zor olmadığını ve cezaevlerindeki gözetleme kameralarını ihlallerin farkındalığını doğrulamak için incelemenin mümkün olduğunu belirtti.

Gelecek Partisi lideri, "Bugün iktidardaysam, ister cumhurbaşkanı ister başbakan veya başka bir pozisyonda iktidardaysam, bu kadınlarla derhal temasa geçeceğim, ifşa ettikleri teyit edilirse sorumlu sayılacaktır" dedi.

Tuesday 22 December 2020

Ankara ilişkilerin tamamını ve büyükelçiliğinin İsrail'e geri dönmesini istiyor

 

 

İsrailli bir analist: ABD Kongresinde hüküm süren Türk karşıtı görüş göz önüne alındığında, Türkiye, İsrail'in muhalefeti etkisiz hale getirebileceğini ve Türkiye'nin Washington'un kulağını yeniden kazanmasına yardım edeceğini umabilir. 

 

 Voice of America'ya göre, bir Türk cumhurbaşkanlığı danışmanının ikili görüşmelerin varlığıyla ilgili olarak doğruladığı açıklamaya göre, Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerini ve Türkiye'nin İsrail'den askeri satın almalarını hatırlatarak tam diplomatik ilişkilerin önümüzdeki Mart ayına kadar devam edebileceğini sözlerine ekledi.

 Bir zamanlar "yakın müttefikler" arasındaki ilişkiler, artan gerilimin ortasında Türkiye'nin 2017'de büyükelçisini geri çekmesiyle düştü.

HDP'li Leyla Güven Diyarbakır'da gözaltına alındı

 


Yargılandığı terör davasında 22 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve yakalama kararı çıkarılan HDP'li Leyla Güven, Diyarbakır'da gözaltına alındı.

Milletvekilliği düşürülen ve hakkında mahkumiyet kararı verilen Leyla Güven'in yakalanması için Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ekipleri gün boyu çalışma yaptı.

Muhtemel adreslerde arama yapan polis ekipleri, Leyla Güven'in, HDP Diyarbakır Milletvekili Güzel'in ikametinde saklandığı bilgisi üzerine evde arama yaptı. Güven, burada gözaltına alındı.

HDP'li Güven'in, mahkemede tutuklama kararı yüzüne okunduktan sonra cezaevine konulacağı öğrenildi.

Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, eski HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'i, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Suriye'nin Afrin bölgesinde yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatıyla ilgili yaptığı açıklama ve paylaşım ile daha önce katıldığı toplantılardaki terör yanlısı konuşmalarından dolayı "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve 2 kez "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 22 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti.

Güven, Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesince yargılandığı bir başka davada ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapse mahkum edilmişti. Karar, Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesince onanmıştı. TBMM Genel Kurulunda, 4 Haziran'da HDP'li Güven hakkında mahkeme tarafından verilen kesinleşmiş cezalara ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri okunmuştu. Anayasa gereğince Genel Kurulda okunan tezkerelerin ardından Leyla Güven'in milletvekilliği düşmüştü.

Monday 21 December 2020

İBB'nin 2,5 milyon TL zarara uğratıldığı belirlendi, Valilik soruşturma izni vermedi

 

İBB Teftiş Kurulu 2016’da yapılan yeşil alan ihalesinde belediyenin 2,5 milyon lira zarara uğratıldığını belirledi. 4 eski yönetici için soruşturma açılmasını istedi. Valilik, soruşturma izni vermedi.

 

 

2018'de İBB'nin kendi şirketi Medya A.Ş'ye ihale ettiği tanıtım işleri için ödenen 15 milyon 458 bin TL'lik harcamayı yargıya taşıyan Ekrem İmamoğlu, AKP dönemine ilişkin bir dosyayı daha açtı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Teftiş kurulu, 2016 yılında yapılan yeşil alan ihalesinde bebelediyenin 2 milyon 494 bin 11 TL zarara uğratıldığını belirledi. Hazırlanan rapor, sorumluların soruşturulması için İstanbul Valiliğine gönderildi ancak valilik soruşturmaya izin vermedi.

 İBB Teftiş Kurulu, İBB Başkanlığı Yeşil Alan ve Tesisler Yapım Müdürlüğü'nce 21 Eylül 2016'da gerçekleştirilen “İstanbul Genelinde Yeni Yeşil Alanların Yapım İşi” ihalesini inceleyerek rapor hazırladı. Bu ihale kapsamında yapılan eksik işlerle ilgili 2 milyon 494 bin 11 TL kamu zararı tespit edildi.

Kamu zararına neden oldukları tespit edilen eski İBB Avrupa Yakası Park ve Bahçeler Müdürü, eski Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı ve o dönem ihale yetkilisi olan İBB eski Genel Sekreter Yardımcısı hakkında düzenlenen rapor, soruşturma izni için İstanbul Valiliğine gönderildi. Ancak valiliğin soruşturma izni vermediği öğrenildi. İBB'nin uğradığı 2,5 milyonluk kamu zararının 4 eski İBB yöneticisinden tahsili için düzenlenen rapor da İBB Mali Hizmetler Daire Başkanlığına gönderildi.

TTB’den açıklama: Sekiz sağlık çalışanı daha koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi

 

Türk Tabipleri Birliği, sekiz sağlık çalışanının daha yeni tip Koronavirüs (Covid-19) nedeniyle yaşamını yitirdiğini duyurdu.



 

Koronavirüs salgını nedeniyle bugün sekiz sağlık emekçisi yaşamını yitirdi.

Yaşamını yitirenlerin ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı dileyen TTB, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda şunları kaydetti:

”Giresun İl Sağlık Müdürlüğü’nde Sağlık Memuru Ali İhsan Kabadayı, Gaziantep’te çalışan Eczane Teknisyeni Cuma Kara, Mersin Tarsus’ta özel bir hastanede çalışan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Nuri Ocak Düzce Atatürk Devlet Hastanesi’ne bağlı semt polikliniğinde görev yapan Hemşire Hamza Mesut Özaslan, Balıkesir Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’nin eski başhekimlerinden olan Diş hekimi Serkan Munis, Samsun Çarşamba 112 Acil Sağlık Hizmetleri’nde şoför olarak görev yapan Rıfat Ataseven, Kastamonu’nun eski İl Tarım Müdürü ve Tosya’nın eski belediye başkanı olan Veteriner Hekim Sait Gülabacı, Trabzon’da çalışan Eczacı Mehmet Raşit Uzar.”

Sunday 20 December 2020

Almanya'da 'Erdoğan'a Hakaret Eden Sığınmacının Yüzüne Tüküren' Şahıs, Ailesiyle Birlikte Türkiye’ye Gönderildi

 


Almanya'nın Hessen eyaletinde yaşayan ve Alman polisi tarafından insanlık dışı muameleye maruz kaldıklarını söyleyen 7 kişilik Akyüz ailesi, özel bir uçakla Türkiye'ye gönderildi.

Mahkemelerde tercümanlık yaptığını söyleyen ailenin babası Mahmut Akyüz, neden sınır dışı edildiklerini şu sözlerle anlattı: "Sığınma başvurusu yapan bir Türk’ün davasında da tercüman oldum. Sözlerinden FETÖ’cü olduğunu düşündüğüm birisi Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a ve Türkiye’ye suçlamalar yöneltiyordu. Ben de ‘Yalan söyleme, utanmıyorsun da’ diyerek yüzüne tükürdüm. Bu biraz sorun oldu"

Alman medyası ise Mahmut Akyüz'ün iddialarının aksine ailenin oturum izninin olmadığını ve kendilerine tanınan sürenin dolması nedeniyle sınır dışı edildiğini yazdı.

Saturday 19 December 2020

AKP'li vekilden skandal sözler: Kuru ekmek yiyorlarsa aç değiller

 

CHP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili Engin Altay kürsüde “Millet aç, midesine kuru ekmek dışında bir şey girmiyor” derken AKP Denizli Milletvekili Şahin Tin “O zaman aç değiller” dedi.




Tutanaklarda Engin Altay'ın "Millet aç, millet perişan. Evet herkesin midesine bir şey giriyor, kuru ekmek giriyor." sözlerine karşı AKP'li Şahin Tin'in "O zaman aç değiller demek." dediğinin kayıt altına alındığı görüldü.


Söz konusu konuşma tutanağı şöyle:

 

SAVUNMA YAPTI

AKP'li Şahin, büyük tepki çeken sözlerinin ardından bir açıklama yaptı. Şahin, Meclis'teki sırasında, cep telefonundan okuduğu açıklamasında şunları söyledi:

“CHP’li Engin Altay’ın sözlerimi çarpıtarak siyaset devşirme gayreti bizi şaşırtmadı. Türkiye’de sosyal devlet AK Parti’yle vücüt buldu. Garibanın derdiyle bizim kadar ilgilenen bir iktidar daha gelmemiştir. Vicdan sahibi herkes kötü niyet taşımadığımı bilir. Milletimiz CHP’nin linç siyasetine prim vermeyecektir. Sizin derdiniz çarpıtma ve iftiralarla linç yapmak. Zaten en iyi yaptığınız da bu. Projeniz yok. Vicdan sahibi herkes kötü niyet taşımadığımı bilir. Bilmeyen de kendisi gibi bilir.”



 

 

AKP'li iki yönetici istismar suçundan ve nefret cinayetinden tutuklandı

 

İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde AKP ilçe yönetim kurulunda görev alan 2 AKP'li yönetici cinsel istismar suçundan ve nefret cinayetinden tutuklandı.


Gökmen Ulu'nun haberine göre İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde AKP ilçe yönetim kurulu üyesi D.A.İ üvey kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle, bir başka yöneticisi N.B ise trans cinayeti suçundan tutuklandı. İki yönetici ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildi. 

Facebook'ta tabancalı fotoğraf

İmam nikahlı ikinci eşinin şu anda 13 yaşında olan kızına cinsel istismarda bulunan 70 yaşındaki D.A.İ hakkında Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Çocuğun uzun süredir istismara maruz kaldığı öğrenildi. D.A.İ mahkeme tarafından tutuklandı.

AKP Kemalpaşa İlçe Yönetim Kurulu'nun bir başka yöneticisi N.B. ise trans bir arkadaşını tabanca ile başından vurarak öldürdü. Cinayeti işlemesinin ardından Kemalpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giden N.B'nin durumu polise trans cinayetini kendisinin işlemediği, kafasına kurşun sıkarak intihar ettiği yönünde aktardığı öğrenildi. N.B'nin polise gitmeden önce WhatsApp mesajlarını sildiği ortaya çıktı. Kemalpaşa Emniyeti N.B.'yi olayın yaşandığı yeri göz önüne alarak Bayraklı Polis Merkezi'ne sevk etti. Burada yapılan adli işlemler ve savcılığın soruşturma başlatmasının ardından N.B. çıkarıldığı mahkemece "Ölüme sebebiyet vermek" gerekçesiyle tutuklandı. N.B'nin Facebook sayfasında tabancasıyla çekildiği fotoğraflarını paylaşmış olması dikkat çekti.

Thursday 17 December 2020

AKP kanun teklifi verdi: Cumhurbaşkanına mal varlığını dondurma yetkisi

 

AKP, "terörizmin finansmanı ile mücadele" gerekçesini sunarak bir kanun teklifi hazırladı. Teklifte Cumhurbaşkanına 'mal varlığı dondurma yetkisi' verilmesi öngörüldü.


AKP'nin Cumhurbaşkanı için 'mal varlığını dondurma yetkisi' öngörülen teklifinin kabul edilmesi durumunda, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yaptırım listesine alınan kişi ve kuruluşların hesapları ile bu kişi ve kuruluşlarla dolaylı olarak ilişkisi bulunan ya da onun adına hareket eden hesapları dondurabilecek. 

BirGün'de yer alan habere göre, teklifte mal varlığının dondurulması kararına ilişkin öneri yapılması için Denetim ve İşbirliği Komisyonu kurulması öngörüldü. Komisyonda bulunan MASAK, Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı temsilcilere ise her toplantı için ücret ödenecek. 

İnternet üzerinden izinsiz başlatılan yardım kampanyaları için de hükümlerin yer aldığı teklifte, izinsiz yardım faaliyetinin tespiti halinde valilik ya da İçişleri Bakanlığı erişimin engellenmesini isteyebilecek. Ayrıca Yardım Toplama Kanunu’nda yapılan değişiklikle ise yurt dışına yardımda bulunacak dernekler sınırlandırılacak. Bütün bağışlar ise bildirime tabi tutulacak.

 

Erdoğan'ın 2020'de gazetecileri bastırması ... Bunların başında "ELastal" ve "Yogel" geliyor

 2020 yılında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan rejiminin gazetecilere yönelik uygulamaları ülkesinin sınırlarını aştı ve milliyeti ne olursa olsun gerçeği arayanların peşine düşüyor.


 
Türk rejiminin gazetecilere yönelik ihlalleri, tutuklama, taciz, zorla kaybetme, hapis cezaları ve düzinelerce milleti etkileyen mülklere el konulmasından farklıydı.

Sadece son birkaç hafta içinde, Türk rejimi Filistinli gazeteci Ahmed Elastal'ı kaçırdı ve casusluk yapmak için uydururken, Türk asıllı Alman gazeteci Deniz Yogel hapse mahkum edildi ve Erdoğan'ın kurs boyunca hedef aldığı düzinelerce Türk gazeteciye katılması için Türk yazar Muhammed Baransu'ya bir başka ceza daha verildi.

Erdoğan rejimi, gazetecileri kovuşturmak ve hapsetmekle yetinmedi, bunun yerine mahkemelerine mallarına el koyma, herkesi sindirme ve seslerin susturulmasını sağlama görevini verdi.

Bu uygulamaların ışığında, rejiminin gazetecilere yönelik sürekli ihlallerinin ve ifade özgürlüğünün bastırılmasının arka planına karşı Erdoğan rejimini yerel ve uluslararası kınamalar devam etti.

Wednesday 16 December 2020

Erdoğan "temel finansörün" Türkiye'ye girişini kolaylaştırdı

 İsveç'te yayınlanan bir internet sitesi, El Kaide ile bağlantılı bir teröristin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ait bir hükümet uçağıyla gizlice Türkiye'ye nakledildiğini ortaya çıkardı.


 Gizli kalmayı tercih eden bir kaynağın aktarıldığı "Nordic Monitor" web sitesi, Yassin El-Kadi'nin El Kaide ile ilgili terör finansmanı nedeniyle yaptırımlara maruz kaldığını ve 26 Ekim'de "TC-ANA" kuyruk numaralı bir Türk hükümeti uçağına gizlice nakledildiğini bildirdi. 2011 yıl.

 İnternet sitesinde hâkimin, dönemin başbakanı Erdoğan'ı da beraberinde götürdüğü bir uçakla Ankara'ya geldiği belirtildi.

Çökme tehlikesi olan Yerebatan Sarnıcı'nı güçlendirme projesi 52 gün sonra reddedildi!

 

Çökme tehlikesi ile karşı karşıya olan Yerebatan Sarnıcı için İBB tarafından Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne sunulan güçlendirme projesi, 52 gün bekletildikten sonra reddedildi. 


İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bünyesindeki Kültür AŞ'ye bağlı olarak işletilen Sultanahmet'teki tarihi Yerebatan Sarnıcı için İBB, Kültür Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne tarihi eserin durumunun riskli olduğuna dair raporu Ekim ayında sundu. Çökme tehlikesi ile karşı karşıya olan Yerebatan Sarnıcı için İBB tarafından Koruma Kurulu'na sunulan güçlendirme projesi, 52 gün bekletildikten sonra reddedildi.

"YENİ HEYETLERE HAVALE EDİLDİ"

Twitter'dan açıklama yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, "52 gün sonra Koruma Kurulu ne yazık ki Yerebatan Sarnıcı projemize onay vermedi" dedi.

Polat, "3 duayen profesör, biri Bizans Sarnıçları üzerine doktoralı 2 doktor, 1 restorasyon uzmanı yüksek mimar, 2 restorasyon uzmanı yapı mühendisinin imzası olan projemiz hiç zaman kaybetmemişiz gibi yeni heyetlere havale edildi" dedi.

 

Tuesday 15 December 2020

TBMM'nin ihalesi Cengiz'e verildi

 

TBMM ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2021 yılı elektrik enerjisi alım ihalesini, Mehmet Cengiz’in şirketi aldı. Cengiz’in şirketine yaklaşık 17 milyon TL ödenecek. 


17- 25 Aralık sürecinde, halka ettiği küfürle hafızalara kazınan Mehmet Cengiz, kamu kurumlarından aldığı milyonlarca liralık ihalelere yenilerini ekledi. BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre; Mehmet Cengiz’in Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Cengiz Holding’e bağlı Cengiz Elektrik Şirketi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın milyonlarca liralık elektrik enerjisi ihalesini aldı.

Kamu İhale Bülteni’nde yer alan bilgilere göre, TBMM İşletme ve Yapım Başkanlığı 13 Kasım tarihinde 2021 yılı elektrik enerjisi alımı için bir ihale düzenledi. İhaleyi, 12 milyon 932 bin TL teklif veren Cengiz Holding’e bağlı Cengiz Elektrik Şirketi’nin kazandığı açıklandı. TBMM ile şirket arasında da 3 Aralık tarihinde sözleşme imzalandı.

 

Monday 14 December 2020

'Zindaşti operasyonu Türkiye İran arasındaki diplomatik krizi gösteriyor'

 

Adını Türkiye kamuoyunun da yakından bildiği uyuşturucu kaçakçısı Zindaşti'yle bağlantılı olduğu öne sürülen 11 kişiye dönük operasyon Türkiye-İran ilişkileri konusunda yeni bir duruma mı işaret ediyor? Bu soru soruluyor çünkü Zindaşti'nin İran devletine çalıştığı, ülke dışında, daha çok da Türkiye'de rejim muhaliflerine devlet adına operasyonlar yaptığı uzun süredir bilinen bir şey.

En son Erdoğan'ın Azerbaycan'da okuduğu ve İran Azerbaycan'ı üzerinde hak iddia eden şiire İran'dan sert tepki gelmişti. Bu gerginliğin arka planında ise Suriye ve bölgede Türkiye ve İran'ın aldığı karşılıklı pozisyonlar ve değişen ABD yönetiminin olası etkileri düşünülebilir.

Zindaşti'nin Türkiye'deki bürokrasi ve AKP'li isimlerle yakın ilişkileri olduğu da biliniyor. Konuyu uzun süredir yakından takip eden, yakın zamanda Zindaşti dosyasını kitap haline de getiren gazeteci Timur Soykan son operasyon için "çok önemli gelişme. Türkiye ve İran arasında diplomatik bir krizi de ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı. Soykan operasyonun arka planını da anlatarak önümüzdeki günlerde yeni gelişmelerin beklenmesi gerektiğini söyledi.

"Dokunulmazlık kaldırılıyor" ... Erdoğan'ın muhalif milletvekillerini terörize etme silahı

 Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla tehdit ederek TBMM'de muhalif milletvekillerini terörize etme kampanyasına devam etti.


 Listede "Cumhuriyet Halkı", "Demokratik Halklar", "Kürt" ve "El-Hayir" muhalefet partilerinden 23 temsilci yer aldı.

Dokunulmazlıklarından vazgeçmesi gereken milletvekilleri arasında HDP Eş Genel Başkanı Medhat Singer, İYİ Parti Grubu Genel Başkan Yardımcısı Lotfi Türkan, CHP İstanbul Milletvekili Igot Erdoğan ve CHP İzmir Milletvekili Celine Saik Buka yer alıyor.

Muhalefetin inkar ettiği ve rejimin ülkedeki tüm siyasi partileri kısmak istediğini söyleyen davalarla suçladıkları iddiasıyla milletvekillerinin üyeliklerinin düşürülmesi talebi.

Ve geçtiğimiz Nisan ayında, Türkiye cumhurbaşkanlığı 21 HDP temsilcisi de dahil olmak üzere 30 muhalefet milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için Meclis'e notlar sunmuştu.

O dönemde Türk medyası, bununla birlikte, milletvekillerinin muhalefetteki dokunulmazlıklarının kaldırılması için mevcut yasama oturumunda Meclis'e gelen not sayısının 1013'e ulaştığını bildirdi.

Erdoğan, muhalefet milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması meselesinden memnun değildi. 4 Haziran'da muhalefetin 3 temsilcisi olan Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Anis Berberoğlu ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in üyeliklerini tamamen iptal etmişti ( Güneydoğu) ve Musa Faris Oğulları, İstanbul Milletvekili, ikisi de HDP'li.

28 Haziran'da Parlamento, 13 muhalefet milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için muhtıra aldı.

Erdoğan'ın aralarında muhalefet lideri, Cumhuriyet Halkı Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da yer aldığı muhalefet liderlerini dokunulmazlığı kaldırmakla tehdit ettiği noktaya geldi.

Sunday 13 December 2020

Şiir krizinde İran'ın Ankara Büyükelçiliğinden gerginliği azaltan açıklama

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Azerbaycan'da okuduğu şiirle başlayan Ankara-Tahran hattındaki gerginlikte, İran'dan tansiyon düşüren açıklama geldi.


 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Azerbaycan'da okuduğu şiirle başlayan Ankara-Tahran hattındaki gerginlikte, İran'dan tansiyon düşüren açıklama geldi.

Tahran'ın Türkiye Konsolosluğu, İran Dışişleri Bakanlığının açıklamasını #kardeşlik etiketiyle paylaştı.

Açıklamada, "Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde, son zamanlarda yaşanan yanlış anlaşılma giderildi ve taraflar, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve genişletilmesinin önemini vurguladı" ifadeleri kullanıldı

Cumartesi günü yapılan görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bakü'deki konuşmasında okuduğu şiir sonrasında İran tarafının tutumu ele alındı.

Bakan Çavuşoğlu, İranlı mevkidaşına, söz konusu şiirin Karabağ ile ilgili olduğuna ve Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasında İran'ı ima dahi etmediğine dikkati çekti.

 

Metin boyutu Aa Aa

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Azerbaycan'da okuduğu şiirle başlayan Ankara-Tahran hattındaki gerginlikte, İran'dan tansiyon düşüren açıklama geldi.

Tahran'ın Türkiye Konsolosluğu, İran Dışişleri Bakanlığının açıklamasını #kardeşlik etiketiyle paylaştı.

Açıklamada, "Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde, son zamanlarda yaşanan yanlış anlaşılma giderildi ve taraflar, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve genişletilmesinin önemini vurguladı" ifadeleri kullanıldı.

Çavuşoğlu: Erdoğan'ı hedef alan mesnetsiz ve ağır açıklamalar kabul edilemez

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İranlı mevkidaşıyla yaptığı görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan açıklamaların kabul edilemeyeceğini ifade etmişti.

 

Thursday 10 December 2020

Türkiye, Tunus'a 5 milyon dolar hibe etti. Verilen parayla bakın neler yapılırmış neler

 Türkiye, Covid-19 salgını sebebiyle Tunus'a 5 milyon dolar hibe nitelikli finansal destek vereceği kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Ancak hibe olarak verilecek olan bu miktarın, Türkiye'de hangi alanlara harcanabileceğine dair yerler detaylandırıldı.


Resmi Gazete'de, korona virüs nedeniyle Tunus'a destek olunması amacıyla 5 milyon dolar nakdi hibe verileceği belirtildi.

Dünya Gazetesi'nden Ali Ekber Yıldırım, Türkiye'nin Tunus'a vereceği 5 milyon dolarlık hibe miktarının Türkiye'de hangi alanlara harcanabileceğine dikkat çekti.

Yıldırım paylaştığı tweetinde, verilen hibe miktarıyla çiftçilerin traktörüne, hayvanlarına gelen tüm hacizlerin kaldırılabileceğini ve yüzde 70’i bulan yem zammına rağmen 13 aydır artırılmayan çiğ süt fiyatının da artırabileceğini ifade etti.

Ali Ekber Yıldırım, “Tunus’a bütçe finansmanı için 5 milyon $ hibe.. Bu 5 milyon $ ile çiftçilerin traktörüne, hayvanlarına gelen tüm hacizler kaldırılabilir. Yüzde 70’i bulan yem zammına rağmen 13 aydır artırılmayan çiğ süt fiyatı artırılırdı. Üretim olursa Tunus’a da başka ülkelere de hibe veririz” açıklamasında bulundu.


Wednesday 9 December 2020

Elektrik şirketlerinin temsil, ağırlama, seyahat giderleri de faturaya yansıyacak

 Elektrik şirketlerinin temsil, ağırlama, seyahat, dernek aidatı gibi tüketiciyle alakası olmayan masrafları 5 yıl daha elektrik faturalarına eklenecek.


 

Halihazırda Kovid-19 salgını ve mevsimsel nedenlerle kabaran elektrik faturalarını şişirecek yeni bir karar daha alındı. Elektrik dağıtım ve tedarik şirketlerinin temsil, ağırlama, seyahat, dernek aidatı gibi keyfi harcamaları 5 yıl daha elektrik faturalarına eklenecek.

elektrik dağıtım şirketlerinin yıl içinde yaptıkları temsil ve ağırlama giderleri, üye oldukları derneklere ödedikleri aidatlar, verdikleri ilanların giderleri gibi tüketiciyi ilgilendirmeyen birçok harcama vatandaşın ödediği elektrik faturalarına yansıtılacak.

Elektrik Dağıtım Tarifesinin Düzenlenmesi ile Perakende Satış Tarifesinin Düzenlenmesi hakkındaki iki ayrı tebliğ Resmi Gazetede yayımlandı. Her iki tebliğle, 2021 ila 2025 arasındaki 5 yıllık dönemde elektrik dağıtım şirketleriyle elektrik tedarik şirketlerinin yaptıkları masrafların vatandaşın faturasına ne şekilde yansıtılacağı belirlendi. Tarifelere ilişkin teknik hesaplama yöntemleri her 5 yılda bir yeniden açıklanıyor.

Şirketlerin dernek aidat giderleri, temsil ve ağırlama giderleri ile ilan giderleri elektrik faturalarına yüklenecek. Bunların yanı sıra şirketlerin yapacağı denetim, danışmanlık ve müşavirlik giderleri, dava, mahkeme, avukatlık, icra ve arabuluculuk giderleri, noter harcamaları gibi işletme giderleri yüzde 7 artırılarak fatura hesabına dahil edilecek.

Bu giderlerin dışında şirketlerin yapacağı haberleşme, seyahat ve konaklama harcamaları ile personel yollukları, odalara ödedikleri aidatlar ve büro harcamaları da vatandaşın elektrik faturasına eklenecek. Dağıtım ve tedarik şirketlerinin bu giderlerinin 2015-2020 döneminde de faturalara yansıtılması için düzenleme çıkarılmış, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) bu harcamaların elektrik dağıtım ve tedarik hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli harcamalar olmadığı gerekçesiyle Danıştay'a dava açmıştı.

Düzenlemeye göre, şirketlerin harcamaları elektrik faturasına dahil edilirken gelirlerinin büyük bölümü faturaya katılmıyor. Örneğin elektrik şirketleri tarafından açılan davalardan elde edilen gelirlerin yarısı şirkete bırakılıp kalan yarısı olumlu anlamda tarifeye yansıtılırken dava giderlerinin tamamı yüzde 7 artırımla faturaya ekleniyor.

 

Öğrenci vizeleri: Türkiye’nin Avrupa’ya kaçakçılık yapan insanlar için yasal boşluk

 Yunanistan Göçmenlik Bakanı Notis Mitarachi Salı günü yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Avrupa'ya insan kaçırmak için öğrenci vizesi ve sağlık hizmetleri kullandığını doğruladı.

 

 

Yunanistan Göçmenlik Bakanı, Türkiye'yi göçmenlerin topraklarına yasadışı yollardan girmesini engellemek için daha fazlasını yapmaya çağırdı.

"Özellikle Somali'den olmak üzere göçmenlerin son gelişinin koordineli göründüğüne" işaret etti.

"Yunanistan'ın Midilli adasına 1 Kasım'dan itibaren gelenlerin yarısından fazlasının Somali'den gelip sınırı Türkiye'den geçtiğine" işaret etti.

Mitarachi, "Şu anda Türkiye'nin batı kıyısında iki ila üç bin göçmen var."

Midilli'ye 142'si Somali'den olmak üzere toplam 214 göçmenin geldiğini sözlerine ekledi.

"Somalililer Türkiye'ye giriş ve Türkiye'den öğrenci vizesi veya sağlık vizesi alıyorlar ve suç çetelerinin yardımıyla sınırı Yunanistan'a geçmeye çalışıyorlar."

Bakan, "Bu insanlar, esas olarak Avrupa'ya yasadışı yollardan kaçırmak amacıyla Türkiye'ye yasal olarak giriyorlar."

2015 ve 2016 yıllarında, özellikle Orta Doğu'daki çatışmalardan kaçan yüzbinlerce göçmen ve mülteci, Avrupa Birliği ile Türk makamları arasında bir anlaşma akışını kısıtlayana kadar Türkiye'den Yunanistan'a ve oradan da Avrupa'ya akın etti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mülteci gazetesi aracılığıyla defalarca Avrupa'ya şantaj yapmaya devam ediyor, özellikle de eski kıta ülkelerini Suriye veya Libya'daki dış savaşlarını görmezden gelmeye zorlamak ya da çökmüş ekonomisi için yardım istemek istediğinde birçok kez kullandı.

Tuesday 8 December 2020

Türkiye, Suriyeli paralı askerleri Katar'a göndermeye karar verdi

 Türk hükümeti, Katar'daki spor tesislerini ve merkezlerini korumak için Suriyeli savaşçılar göndermeyi planlıyor.


 Londra merkezli gözlemevine göre, Türkiye, Katar'daki spor tesislerini ve merkezlerini aylık 1500 ila 2.500 dolar arasında değişen aylık maaşlarla korumak amacıyla gelecek yılın başlarında Katar'a sadık gruplardan 200 savaşçıyı göndermeyi planlıyor.

Gözlemevine göre Türk istihbaratı Majd Kolordusu ve ona bağlı diğer bazı gruplardan Libya ve Dağlık Karabağ bölgesindeki savaşlara katılan ve sözleşmelerinin süresi dolan ve Katar'a gönderilmek üzere Suriye'ye dönen 200 savaşçının isim listelerini sağlamasını istedi.

Libya'nın Libya-Libya anlaşmasının ardından siyasi bir sürece tanık olduğu bir dönemde, Gözlemevi, Türk paralı askerlerinin Suriye'ye dönüşünün Kasım ayı ortasında Libya'dan Suriye'ye döndükten sonra 20 günden fazla bir süre önce durduğunu bildirmesiyle paralı askerler meselesi yeniden gündeme geldi.

Libya topraklarına giden askerler Suriye uyruklu yaklaşık 18 bin paralı askere ulaştı ve Gözlemevine göre yaklaşık 10.750'si sözleşmelerinin bitmesi ve mali aidatlarını aldıktan sonra Suriye'ye döndü.

Libya'da Ankara'ya bağlı Suriyeli fraksiyonların çetelerinin ölü sayısının 496 ölü olması dikkat çekiyor. Azerbaycan'da ölen Suriyeli grup sayısı 514'e ulaştı.

Monday 7 December 2020

Gaz veya elektrik yok ... Erdoğan'ın politikaları Türk evlerini "karartıyor"

 Görünüşe göre birçok hükümet kendi çıkarları için politikalar izliyor ve insanlar vergiyi ödüyor ... elektrik ve doğalgaz hizmetlerinin kesildiği Türkiye'de yarım milyon ailenin başına gelenleri özetleyen bir başlık.


 Türkiye Enerji ve Kaynaklar Bakanı Fatih Donmaz, TBMM’deki sorgusu sırasında bunun nedeninin borç olduğunu söyledi.

Bakan, kendi bakış açısından, dengesizliğin en yoksul ülkelerin karşı karşıya olduğu borç krizinin üstesinden gelme biçiminden kaynaklandığını düşündü ve Dünya Bankası tarafından borç geri ödemesini ertelemek, borçları azaltmak, borçların yeniden yapılandırılması ve şeffaflık için adımlar atılmasını talep etti.

İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) üyesi Enerji Bakanı'nın ihmalleri, Erdoğan ve hükümetine muhalefet eden bazı milletvekillerinin vizyonuyla uyumlu değildi.

 Meclisteki bir milletvekili, Erdoğan hükümetini yarım milyon ailenin enerji kaynaklarını kesmekle sorumlu tuttu ve sorunun Türk cumhurbaşkanının vatandaşların sorunlarını öncelik listesine koymaması olduğunu düşündü.

Dünya Bankası, en yüksek dış borçlar listesinde ilk sırada yer alan ülkeler listesinde Türkiye'yi açıkladı ve gözlemcilere göre burada büyük bir paradoks yatıyor.

Erdoğan hükümeti, gündemini bölgedeki ve Doğu Akdeniz'deki çeşitli meselelere uygulamak için büyük meblağlar ve tahsisler harcarken, borçlarını ödeyemiyor veya Türk lirasındaki büyük düşüşü durduramıyor.

Sunday 6 December 2020

Ortadoğu ve Kafkasya'dan sonra ... Erdoğan'ın paralı askerleri yeni bir hedefe

 Türkiye'nin içinde bulunduğu her çatışmada, Suriye'den Libya'ya, Dağlık Karabağ'a kadar paralı askerlerle bu bölgeleri ateşliyor ve şimdi onları Asya kıtasında yeni bir çatışmaya sürüklemeye hazırlanıyor.


 
Kaynaklar, Türkiye'ye sadık Suriyeli "Süleyman Şah" milislerinin liderinin, Hindistan ile Pakistan arasındaki tartışmalı Keşmir bölgesine çok sayıda Suriyeli militan transfer etme niyetini ortaya çıkardığını bildirdi.

Oraya Suriyeli paralı askerlerin gönderilmesi, Kafkasya'da Ermenistan ve Azerbaycan arasında olduğu gibi, şimdi de Hindistan ve Pakistan arasında olduğu gibi, dini ve ulusal nitelik taşıyan tarihi ve kronik çatışmaların akorunu oynayan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çerçevesi dahilinde geliyor gibi görünüyor.

Bu mesele, Erdoğan'ın geçmişte en şiddetli savaşlara neden olan dinsel çekişme ateşine, yanan meselelerin ateşine Türk petrolü dökmeye ve üflemeye çalıştığını da gösteriyor.

Kaynaklar, Suriyeli milislerin komutanı olan Abu Amsha'nın takipçilerine, Türk ordusunun paralı asker başına iki bin dolar karşılığında Keşmir'de savaşmak için Türkiye'ye bağlı sözde "Suriye Ulusal Ordusu" na bağlı çeşitli grupların isim listelerinin hazırlanmasını talep ettiğini bildirdi.

Saturday 5 December 2020

Kafe ve bar çalışanları eylemde!

 

Koronavirüs önlemleri kapsamında iş yerleri kapatılan ya da personel azaltma yoluna giderek işsiz kalan kafe ve bar çalışanları, Kadıköy'de sessiz bir eylem gerçekleştirdi... 


 

Koronavirüs salgınının şiddetini artırmasının ardından alınan yeni kısıtlama kararları kapsamında çalıştıkları iş yerleri kapatılan kafe ve bar çalışanları, Kadıköy Süreyya Operası önünde sessiz eylem yaptı. Eylemciler, "Covid'den yüzde bir, açlıktan yüzde yüz ölürüz" dedi.

Dünyada etkisi tırmanarak süren, Türkiye'de de önü alınamayan koronavirüs nedeniyle yeni kısıtlamalar gündeme geldi. Bu çerçevede yaz aylarında açılan restoranlar gibi kafe-bar çalışanlarının mağduriyeti de tavan yaptı. Hepsi işsiz kalan ve kendilerine yönelik herhang ibir destek programı da açıklanmayan kafe ve bar çalışanları bugün Kadıköy Süreyya Operası önünde sessiz eylem yaptı.

 “Bu hesabı biz ödemeyeceğiz”, “Geçinemiyoruz", "Hayatımızı istiyoruz”,  “Açlıktan da koronadan da ölmek istemiyoruz”, "Kafe-bar çalışanları için önlem alınsın", "Nefes alamıyoruz", "Bütçeden bize ayrılan pay için çok düşündünüz mü?" dövizleri taşıyan çalışanlar, "Hükümetin yanlış uyguladığı pandemi politikaları yüzünden işsiz de kaldık" dedi.

 

Eylemciler, geçinemediklerini ve kendilerini mağdur etmeyecek çözümler istediklerini vurguladılar.

"SESİMİZİ DUYURMAK İÇİN BURADAYIZ"

Kafe çalışanı Mercan Doğan, "Aylardır korona krizi bahane edilerek aslında bu virüsle pek de alakası olamayan pek çok önlem alınıyor. Patronların ya da yönetenlerin aslında bizleri umursamalarını çok da beklemiyoruz. Çünkü bu yıllardır böyle sürüyor. Ama artık koronavirüs krizinde bu olay doruk noktasına ulaştı. Aylardır zaten çok zor iş buluyoruz. Son süreçte saat kısıtlamalarıyla ve hafta sonu yasaklarıyla beraber iyice iş bulamaz hale geldik. Biz buna artık yeter demek için buradayız. Sesimizi duyurmak için buradayız"  dedi.

Türkiye Borsası'nda 24 yıl sonra ilk kez deprem nedeniyle işlemler durduruldu.

Türkiye Menkul Kıymetler Borsası, deprem nedeniyle yaşanan yoğun satışların ardından bugün 24 yıl sonra ilk kez hisse senedi alı...