Dünya Bankası'ndan Türkiye'ye 449 milyon dolarlık kredi

Afetlere karşı kullanılmak üzere 449 milyon dolarlık kredi onaylandı.

Dünya Bankası, Türkiye Deprem, Sel ve Orman Yangını Acil Durum Yeniden İnşa Projesi (TEFWER) kapsamında 449,25 milyon dolarlık krediyi onayladı. Projenin, 2020 ve 2021 yılllarında deprem, sel ve orman yangını gibi afetlerden etkilenen belediyelerin ve hasar gören altyapı tesislerinin acil onarımı, yapısal güçlendirmesi ve yeniden inşasını; ayrıca afetlere hazırlık kapasitesi ve iklim uyumunun artırılmasına yönelik çabaları desteklemeyi amaçladığı kaydedildi. 

'HIZLI TAHSİS' ÖNLEMİ

Detayları Dünya Bankası internet sitesinden paylaşılan söz konusu proje, AKP iktidarının, afetlerden etkilenen ve etkilenmesi muhtemel belediyelere hızlı bir şekilde tahsis sağlaması için de "Şarta Bağlı Acil Müdahale Bileşeni" ismi ile bir mekanizma kurulması kararını da içeriyor. 

Proje, yeniden tesis edilen faaliyet kapasitesi ve dayanıklılık yoluyla belediye altyapısına erişim sağlayacak 8 milyondan fazla kişinin doğrudan faydalanması; iyileştirilen belediye afet ve acil durum müdahale kapasitesinden ise 17 milyondan fazla kişinin yararlanmasını öngörüyor.

"Belediye Altyapısının Yeşil ve Dayanıklı Rehabilitasyonu, Yeniden İnşası ve Yapımı ile Belediye Dayanıklılığını Güçlendirmeye Yönelik Eylemler", "Yeşil, Dayanıklı ve Kapsayıcı Şehirleri Desteklemeye Yönelik Teknik Yardım" ve "Şarta Bağlı Acil Durum Müdahale Bileşeni" konuları projenin ana bileşenleri olarak belirlenirken, aynı zamanda belediyelere mekansal ve yatırım planlarına yeşil, kapsayıcı ve dayanıklı önlemler entegre etme konusunda sağlanacak destek yoluyla afet ve iklim dayanıklılığı için kurumsal güçlendirmeye katkıda bulunulmasının da hedeflendiği kaydedildi. 

'DÜNYA BANKASI, TÜRKİYE'NİN ALACAĞI ÖNLEMLERİ DESTEKLEMEYE KARARLIDIR'

Kredi desteğine ilişkin konuşan Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Kouame, "Dünya Bankası, insanların, toplumun ve ekonominin karşı karşıya olduğu jeofiziksel ve iklim değişikliği kaynaklı riskler karşısında Türkiye'nin alacağı önlemleri desteklemeye kararlıdır" ifadelerini kullandı

Bakan Koca Duyurdu: Türkiye'de İlk 'Maymun Çiçeği' Vakası Görüldü

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye'de bir hastada maymun çiçeği hastalığı tespit edildiğini, bağışıklık sistemi yetersizliği olan 37 yaşındaki hastanın tecrit edildiğini bildirdi.

Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 'Bir hastamızda maymun çiçeği hastalığı tespit edildi. Hasta 37 yaşında, bağışıklık sistemi yetersizliği var. Kendisi tecrit edilmiş durumda. Temaslı takibi yapıldı, başka bir vakaya rastlanmadı. Bilindiği gibi bu hastalık solunum yoluyla değil yakın fiziksel temasla bulaşıyor.' ifadelerini kullandı.

Türkiye'de ilk maymun çiçeği virüsüne yakalanan hastanın İstanbul'da tedavi altına alındığı ortaya çıktı.

Ruhsatsız Tarikat Yurdunda 12 Yaşındaki Çocuğa Tecavüz

Gazeteci İsmail Saymaz, Halk TV’deki köşe yazısında Yalova’da dini bir yurtta 12 yaşındaki erkek çocuğuna tecavüz edildiğini yazdı. 26 yaşındaki tacizci, “İstismar ettim, tecavüz etmedim” diye savundu. Tacizci hoca M.Z. tutuklanırken, kaçak yurdun müdürü ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Küçük çocuğun babası ses kaydı aldı

Yalova’da Kamiller İlim, Kültür ve Çevre Vakfı tarafından kurulan Halil Bağlı Talebe Yurdu'nda yaşanan 12 yaşındaki erkek çocuğuna tecavüz olayının detayları ortayı çıktı.

İsmail Saymaz’ın haberine göre; 12 yaşındaki U.E., kaçak yurtta Kur-an ve Türkçe dersleri veren 26 yaşındaki M.Z. tarafından defalarca tecavüze uğradı.

Arkadaşına anlattı ve babasına söylemesini istedi

Son olarak 12 Haziran’da tecavüze uğrayan talihsiz çocuk, olayları ilk önce aşçıya anlattı. Sonrasında ise arkadaşı B.G.’ye anlatarak telefonla babasını aradı ve arkadaşının babasına söylemesini istedi.

Antalya Havalimanı rekor kırdı! Hava yoluyla gelen turist sayısı 4 milyonu aştı.

, 26 Haziran itibariyle hava yoluyla gelen yabancı turist sayısı, 4 milyonu aştı.

 Turizm şehrine 1 Ocak- 26 Haziran'da gelen turist sayısında, 2021’in aynı dönemine kıyasla, % 193'lük artış kaydedildi. Antalya Valisi Ersin Yazıcı, "Cumartesi günü 1003 uçak indi ve kalktı. İstanbul Havalimanı'ndan sonra en çok uçuşu olan havalimanıyız. Büyük bir rekor kırdık cumartesi günü. " dedi.

Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'nden edinilen son verilere göre, 1 Ocak- 26 Haziran'da şehri hava yoluyla ziyaret eden turist sayısının, 4 milyon 11 bin 508'e çıktığı belirtildi. Kente 1 Ocak- 26 Haziran'da gelen turist sayısı, geçen senenin aynı dönemine kıyasla, % 193 arttı. Geçen sene aynı dönemde şehre gelen turist sayısı da 1 milyon 368 bindi

Bu yıl 1-26 Haziran'daki yolcu sayısı da 1,5 milyon barajını aşarak, 1 milyon 596 bin 201 kişiye ulaştı. Sadece haziran ayında gelen turist sayısı, geçen yıl 1 Ocak-26 Haziran'daki sürede gelen toplam turist sayısının üzerine çıktı..

BÜYÜK BİR REKOR KIRDIK CUMARTESİ GÜNÜ"

Antalya Valisi Ersin Yazıcı, kent turizmi hakkında değerlendirme yaptı. Bu yıl turizm sayılarında geçen yılı geride bırakmayı hedeflediklerini dile getiren Yazıcı, Antalya Havalimanı'nda geçen cumartesi günü uçuş rekoru kırıldığını belirtti. Vali Yazıcı, "Bu yıl turizmde geçen yılı geçeceğiz. Bunun da göstergeleri ortaya çıkmaya başladı. Cumartesi günü 1003 uçak indi ve kalktı. İstanbul Havalimanı'ndan sonra en çok uçuşu olan havalimanıyız. Büyük bir rekor kırdık cumartesi günü. 81 bin 104 misafirimiz geldi" diye konuştu.

DÜNYANIN EN GÜZEL DENİZİ, GÜNEŞİ, KUMU, BURADA"

Antalya'nın dünyanın en güzel turizm şehirlerinden biri olduğunu vurgulayan Vali Yazıcı, şunları söyledi:

"Misafirlerimiz akın akın geliyor. Bu sene Avrupa'dan turist fazla gelmeye başladı. Bu da bizim için mutluluk. Almanya ve İngiltere'den artış oldu. Kaliteli hizmeti sunmaya devam ettiğimiz için sayıların artacağını tahmin ediyoruz. Dünyanın en güzel denizi, güneşi, kumu, burada. Hem tarih, kültür hem deniz kum anlamında turizmin merkeziyiz. Herkesi bekliyoruz, en güzel şekilde ağırlanacaklarından şüpheleri olmasın."

"YERLİ TURİZMDE BÜYÜK HAREKETLİLİK BEKLİYORUZ"

Kurban Bayramı tatilinin 9 gün olmasıyla kentte yerli turist hareketliliği beklediklerini dile getiren Vali Yazıcı, "Kurban Bayramı'nda yerli turizmde büyük hareketlilik bekliyoruz. Geçen yıl Kurban Bayramı'nda iyi bir hareketlilik oldu. Yerli turizm anlamında bu yıl daha iyi olacağını değerlendirmekteyiz. Yerli turizm yoğunluğu geçen yıldan daha yoğun olacak" dedi.

Yıl sonu hedeflenen turist sayısı hakkında değerlendirme yapan Vali Yazıcı, geçen yıl 9 milyon 100 bin civarında kente turist geldiğini hatırlattı. Vali Yazıcı, "Yıl sonu hedefi geçen yılı geçeceğimizi değerlendiriyoruz. Geçen yıl 9 milyon 100 bin civarındaydı misafirimiz. Onu geçeceğimizi değerlendiriyoruz" diye konuştu.

.

Sel kontrol projesi ödeneksizlikten iptal edilmişKastamonu’da planlanan sel kontrol projesinin ihalesi ödenek yetersizliği nedeniyle iptal edilmiş.

Kastamonu’da geçen yıl yaşanan sel felaketin ardından planlanan sel kontrol projesinin ihalesinin 3 hafta önce ödenek yetersizliği nedeniyle iptal edildiği ifade ediliyor.

Kastamonu'daki sel felaketinin bir benzeri sadece 320 gün önce yaşanmıştı. Ezine Çayı yine taşmış, bölge sular altında kalmıştı. Buna karşı başlatılan projenin ihalesi 16 Mayıs'ta yapıldı. BirGün'den Mustafa Bildircin'in haberine göre, Orman Genel Müdürlüğü Kastamonu Bölge Müdürlüğü 16 Mayıs’ta, “Kastamonu İli Bozkurt İlçesi Ambarcılar ve Yaylatepe Köyleri Yukarı Havza Sel Kontrol Projesi Islah Sekisi Yapım İşi” isimli ihale açtı. İhale, dün yaşanan felaketten tam 21 gün önce iptal edildi. İptal nedeninin ise “Bütün tekliflerin alıma ayrılan ödeneğin/yaklaşık maliyetin çok üzerinde olması” şeklinde açıklandı.

Kastamonu 2019 Yılı Çevre Durum Raporu'na göre kentteki projeler için toplam 28 karar alınırken bu kararların tamamına yakınında, “ÇED gerekli değildir” sonucuna ulaşıldı. MHP'li Kastamonu Belediyesi’nin 2019 ve 2020 yıllarına yönelik faaliyet raporları ise durumu ortaya koydu. ‘Taşkınların önlenmesi’ için 2019 yılında hiçbir adım atmazken “Yeni İmarlı Yerlerde Yağmur Suyu Drenaj Hattı Yapılması” projesinin de yüzde 57’sini tamamlayabildi.

Ümit Özdağ: Hatay’a 700 binden fazla Suriyelinin girmesini engelleyemeyenler, bizim girmemizi engelliyor

Hatay’a girmesine izin verilmeyen Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ açıklama yaptı: “Hatay’a 700 binden fazla Suriyelinin girmesini engelleyemeyenler, bizim karayoluyla girmemizi engelliyor. Aslında biz de yanlış yaptık, Adana üzerinden değil de Suriye üzerinden gelseydik şu an Hatay’a giriş kolay olacaktı.”

Hatay’a 700 binden fazla Suriyelinin girmesini engelleyemeyenler, bizim girmemizi engelliyor

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a Hatay girişinde kolluk kuvvetleri tarafından engellendi… Özdağ, polis ve jandarma ekipleri tarafından bir benzinlikte bekletildi. Özdağ, “Hatay’ın Türkiye’ye katılışının yıl dönümü olan 9 Temmuz’a kadar buradayız” dedi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a Hatay girişinde engelleme… Dün Hatay’a gideceğini açıklayan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında yasaklama kararı çıkarıldı.

Bugün sabah saatlerinde Ümit Özdağ ve ekibinin şehre girilmesine izin verilmedi. Bir benzinlikte bekletilen ve sosyal medya hesabından açıklama yapan Özdağ, şu ifadeleri kullandı:

“Jandarma ve polis Erzin’de yolu kesmiş”

“Hatay’a yoldayız. Jandarma ve polis Erzin’de yolu kesmiş. Hatay valiliği 4 gün bütün etkinlikleri iptal etmiş. Zafer Partisi’nin Hatay’a girmesini yasaklamış. 700 bin Suriyelinin yaşadığı Hatay’a Zafer Partisi giremeyecekmiş.”

Hatay İl Emniyet Müdürlüğü’nden Hatay Valiliği’ne yazılan yazıda yasaklama kararı gerekçesi olarak şu gösterildi:

İnternet üzerindeki sosyal medya paylaşımları ve açık kaynaklar üzerinde yapılan çalışmalar neticesinde, Twitter sosyal medya paylaşım sitesinde Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın, 26 Haziran 2022 tarihinde Zafer Partisi Adana 1. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye sınırındaki mayınların sökülmesiyle sonuçlanan Ottawa Antlaşması’ndan da geri çekileceğiz. Yarın arkadaşlar Hatay’a gidiyorum. Türkiye-Suriye sınırına iktidara geldiğimizde tamamlanmak üzere ilk mayını (sembolik) yerleştireceğiz. Buradan da bütün dünyaya duyuruyoruz” şeklinde açıklamalarda bulunduğu tespit edilmiştir.”

Ümit Özdağ: Suriye sınırına mayın dikeceğiz!!

  Türkiye muhalefetindeki Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "İktidara gelirsek Suriye sınırına mayın döşeriz" dedi.

  Özdağ, "Reyhanlı sınırındaki ilk mayını çıkarmak için yarın Hatay'a gideceğiz."

  İktidara geldiğimizde Suriyeli mültecilerin sınırlara girmesini engellemek için sınırlara mayın yerleştirmeye devam edeceğiz” dedi.

  Partisinin politikasının, partisinin iktidara gelmesinden sonraki bir yıl içinde Suriyelilerin sınır dışı edilmesi üzerine kurulu olduğunu belirtti.

İzmir Adnan Menderes Havalimanı ilk Emirati uçuşunu aldı

  İzmir Adnan Menderes Havalimanı yönetimi, Pazar günü Emirates havayolu şirketi Flyduba'nın Dubai kentinden gelen ilk uçuşunu kabul ettiğini duyurdu.

  İzmir Adnan Menderes Havalimanı yönetimi, yaptığı açıklamada, Emirates havayolu şirketi FlyDuba'nın Dubai'den ilk uçuşunu havalimanında bir kutlama ile karşıladığını söyledi.

  İçinde 84 yolcu bulunan flydubai Boeing 737-800 (B738) tipi uçağın İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda çiçeklerle karşılandığını sözlerine ekledi.

  flydubai'nin pazartesi, çarşamba ve pazar günleri olmak üzere haftanın üç günü İzmir-Dubai seferleri yapacağını da sözlerine ekledi.

  İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nın 32 ülke, 69 destinasyon ve 30 havayoluna hizmet verdiğini kaydetti.

Türkiye Adalet Bakanı orman yangınlarından sorumlu olanlara daha ağır cezalar açıkladı

Türkiye Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ülkedeki orman yangınlarının sorumlularına daha sert cezalar açıkladı.

  Bekir Bozdağ, "Orman yakmaya sebep olanlara ceza verilmesi için bir bakanlıkta çalışmalara başladık" dedi.

  Ceza kanunu taslağı hazır olduğunda bakanlığının cezaları kamuoyuna açıklayacağını ve Meclis'in gerekli adımları atacağını da sözlerine ekledi.

  Tarım ve Orman Bakanı Vahid Kırıçı, Muğla'nın Marmaris ilçesinde çıkan orman yangınlarını itfaiye ekiplerinin kontrol altına aldığını duyurdu.

  Bakan, soğutma çalışmalarının dün akşam başladığını ve gün boyu devam edeceğini açıkladı.

  Helikopter ve drone sayısının geçen yıla göre kimsenin hayal bile edemeyeceği şekilde arttığını sözlerine ekledi.

  Herhangi bir can kaybının olmadığını vurgulayarak, herkesi ormanlara karşı duyarlı olmaya çağırarak, bu tür afetlerin bir daha yaşanmamasını diledi.

Türk istihbaratı bir Yunanlıyı casusluktan tutukladı

Cumartesi günü, Türk istihbaratı Yunan vatandaşlığına sahip bir kişiyi yabancı taraflar için casusluk suçlamasıyla tutukladı.

  Türk istihbaratı, şahısla yapılan incelemelerin ardından adının Muhammed Ammar Ampara olduğunun tespit edildiğini ve Yunan istihbaratı için casus olarak çalıştığını söyledi.

   Muhammed Ampara'nın Türkiye'ye geldiğinde bir işadamı kimliğine büründüğünü ve ticaret adı altında casusluk faaliyetleri yürüttüğünü sözlerine ekledi.

  Casusun sınırdaki Türk silahlı kuvvetleri hakkında bilgi toplayarak Yunan istihbaratına aktardığını ve Türkiye'deki Suriyeliler ve Fethullah Gülen'in "FETÖ" örgütünü destekleyen işadamları hakkında araştırma yaptığını da sözlerine ekledi.

Tarım Bakanı duyurdu: Ucuz kırmızı et satışı başladı

COVID-19 salgınıyla birlikte dünyada tedarik zincirinin bozulduğunu, emtia fiyatlarında anormal yükselişler olduğunu belirten Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, kırmızı et fiyatına yapılan yüzde 48'lik zam onaranının ardından yapılan indirimi paylaştı. Tarım Bakanı Kirişçi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Ramazan ayı boyunca market ortalamalarının yüzde 15-20 altında, önce Et Süt Kurumu'nun 18 satış mağazasında ve devamında da Tarım Kredi marketlerinin 150'sinde ucuz kırmızı et satışının başladığını duyurdu. İşte Bakan Kirişci'nin kırmızı et indirimiyle ilgili yaptığı açıklamanın detayları...

Gıda fiyatlarındaki artışlar vatandaşın gündeminde düşmüyor. Kırmızı et fiyatına geçtiğimiz gün yapılan yüzde 48’lik zammın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ramazan ayında ucuz etin vatandaşla buluşması için talimat vermişti. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Cumhurbaşkan'nın talimatıyla Ramazan ayı boyunca market ortalamalarının yüzde 15-20 altında, önce Et Süt Kurumu'nun 18 satış mağazasında ve devamında da Tarım Kredi marketlerinin 150'sinde ucuz et satışının başladığını duyurdu.

Ucuz et satışı başladı

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi

TRT Haber Özel yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Kirişci, Ramazan ayında gıda konusunun öne çıktığını belirterek, salgında dünyada tedarik zincirininbozulduğunu, emtia fiyatlarında anormal yükselişler olduğunu anlattı.

Enerji fiyatlarında da artış yaşandığını dile getiren Kirişci, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle hububat başta olmak üzere yağlı tohumlarla ilgili dünya genelinde sıkıntı yaşanırken, Türkiye'nin bunu minimum etkilerle geçirmeye çalıştığını söyledi.

"Her şartta üreten bir çiftçi var"

Hiçbir dünya ülkesinin kendi kendine yeterli olmadığını vurgulayan Kirişci, şöyle konuştu:

"Bizim de ABD'ye sattığımız tarımsal ürünler var, bu da ABD'nin kendi kendine yetmediği anlamına gelmez. Bu ülkenin üreticisini, ürettiği ürünleri de görmezden gelmeyelim. Biz hububatla ilgili özellikle, Türkiye buğday ithal ediyor ama ithal ettiği buğdayın önemli bir kısmıyla un, bulgur ve makarna için dahilde işleme dediğimiz bir özel uygulamadan kaynaklı olarak ithal edilip içerde katma değerli hale getirilip ihracı söz konusu oluyor. Bazı ürünlerde arz açığı var. Mısırda bir iki milyon ton, ayçiçeğinde yüzde 40'a yakın bir arz açığı var. İthal ettiğimiz ürünleri ülkemizde üretelim diyecek olursak mevcut 23 milyon hektar tarımsal arazilerimize yaklaşık 4,5 milyon hektar arazi ilave etmemiz gerekir. Bu hemen olabilecek bir şey değil. Tarımsal girdileri etkin ve verimli kullanmamız gerekir. Türkiye üretmiyor değil. Türkiye sebzede dünyada 4. meyvede 6. sırada. 'Türkiye üretmiyor' demek bu ülkenin üreticisine haksızlık olur. Her şartta üreten bir çiftçi var."

Çay üreticileri şirketlerin kölesi olmak istemiyor!

Çay üreticileri, ÇAYKUR’u tasfiye edip sözleşmeli tarımla üreticiyi şirketlerin kölesi haline getirecek kanun teklifine ilişkin basın açıklaması düzenledi.

Trabzon’da toplanan çay üreticileri, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Rize Milletvekili Hayati Yazıcı’nın ilk imzacısı olduğu 15 maddelik Çay Kanun Teklifi’ne ilişkin basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, teklifin yasalaşması halinde bölge halkının açlığa ve yoksulluğa sürükleneceği ifade edildi.

Of Belediyesi önünde bir araya gelen çay üreticileri adına konuşan Of Çay Meclisi Sözcüsü Habip Meriç, söz konusu kanun teklifi ile çayda taban fiyat uygulamasının ortadan kaldırılıp yaş çayın fiyatını belirleme yetkisinin tamamen Ulusal Çay Konseyi’ne bırakılacağını ifade etti. Meriç, konseyin yönetim kurulu başkanının özel çay firması Orçay’ın sahiplerinden Mehmet Erdoğan olduğunun altını çizdi. Habip Meriç, “AKP meclise sunduğu yasa ile çay sanayicilerini koruyan, üreticiyi hiç hesaba katmayan bir kanunla bölgemizde 1,5 milyon insanın geçim kaynağı olan çayımızın ölüm fermanını imzalamıştır” dedi.

Teklif ile üreticinin ürününün sigortası olan ÇAYKUR’un tamamen tasfiye edileceğini ve çay tarımında sözleşmeli üretimin mecburi hale getirileceğini söyleyen Meriç, kanun teklifinde sözleşmeli tarımın nasıl yürütüleceği konusunda detaylar verilmediğine dikkat çekerek üreticinin kaderinin tamamen alıcı firmaların inisiyatifine bırakıldığını ifade etti.

“GELECEĞİMİZİ ŞİRKETLERE TESLİM ETMEYECEĞİZ”

Çay üreticileri adına AKP bölge milletvekillerine seslenen Meriç, teklifin üreticiyi ve çay üretimi sayesinde geçinen bölge halkını açlığa ve yoksulluğa mahkûm etmeye yönelik olduğunu vurgulayarak “Biz çay üreticileri olarak bu yasanın çıkmaması için gerekli mücadeleyi vereceğiz. Bu kölelik yasası asla meclisten geçmeyecek. Geleceğimizi şirketlere teslim etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

İçişleri: Lice'deki operasyonda 2 asker şehit oldu, 1 asker yaralı

İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır'in Lice ilçesindeki 'Eren Abluka-18 Operasyonu'nda teröristlerle çıkan silahlı çatışmada yaralanan 3 askerden 2'sinin şehit olduğunu açıkladı.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Diyarbakır-Lice ilçesi Göçer Mahallesi kırsalında, 22 Haziran 2022 Çarşamba günü, Lice Jandarma Komando Alay Komutanlığı unsurlarınca icra edilen 'Eren Abluka-18 (Şehit Jandarma Onbaşı Doğan Dağcı) Operasyonu'nda teröristler ile yaşanan silahlı çatışma esnasında, Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Oğuzhan Arduç, Jandarma Uzman Çavuş Turgut İçen ve Jandarma Uzman Onbaşı Mustafa Can Akdoğan yaralanmıştır. Yaralılardan Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Oğuzhan Arduç sevk edildiği Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde, Jandarma Uzman Çavuş Turgut İçen sevk edildiği Dağkapı Devlet Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailesi ve yakınlarına başsağlığı, yaralı personelimize ise acil şifalar diliyoruz" denildi.

Teröristlerin tespiti ve etkisiz hale getirilmesi için bölgeye takviye jandarma özel harekat ve jandarma komando birliklerinin sevk edildiği belirtildi.

Benzine indirim geliyor23 Haziran perşembe gününden geçerli olmak üzere benzin grubunda indirim bekleniyor.

23 Haziran Perşembe gününden geçerli olmak üzere benzin grubunda 25 kuruş fiyat indirimi bekleniyor.

NTV'nin aktardığına göre, Ancak fiyat değişikliklerinin ne zaman ve ne kadar olacağı ile ilgili son karar üst makamlarca verilecek. Motorin grubunda fiyat değişikliği beklenmiyor.

Türk milletvekilleri, BAE ile Türkiye arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmek için yapılan çeşitli görüşmelere övgüde bulundular.

Federal Ulusal Konsey Savunma, İçişleri ve Dışişleri Komisyonu Başkanı Dr. Ali Rashid Al Nuaimi, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Akif Çağtay Kılıç ile Konsey'in Abu Dabi'deki merkezinde bir araya geldi.

Toplantıya Konsey üyesi Obaid Khalfan Al-Salami ve Türkiye'nin BAE Büyükelçisi Tocay Tunshir katıldı.

Görüşmede, Birleşik Arap Emirlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ikili ilişkilerin derinliğini ve iki ülkenin liderliklerinin onları iki dost ülke ve halkın çıkarlarına hizmet edecek şekilde güçlendirme konusundaki istekliliğini vurguladılar.

Ali Al-Nuaimi, ortak çıkarları ilgilendiren konular ve konularda parlamento işbirliğini güçlendirmenin, parlamento faaliyetlerine katılım sırasında parlamentolar arasında koordinasyonu ve istişareyi etkinleştirmenin ve deneyim, bilgi ve parlamento uygulamaları alışverişinde bulunmanın önemini vurguladı.

Parlamentodaki ortak çalışmaların daha geniş ufuklara taşınması için, Meclis dostluk komisyonlarının devreye alınması yoluyla Federal Millet Meclisi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi arasındaki parlamenter ilişkilerin geliştirilmesinin önemine vurgu yaptı.

Toplantıda, özellikle BAE Türkiye'nin Orta Doğu'daki ikinci ticaret ortağı olduğu için iki ülke arasındaki ekonomik ve yatırım işbirliğini geliştirme ihtiyacı tartışıldı.

Akif Çağatay Kılıç, Majesteleri Şeyh Mohamed bin Zayed Al Nahyan'ın BAE Başkanı olarak seçilmesini tebrik etti.

Türk-Emirlik ilişkilerinin meclis çalışmaları da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda büyük bir gelişme ve büyümeye tanık olduğunu vurgulayarak, her iki tarafın da çıkarına olan toplantıların sürdürülmesinin ve meclis ziyaretleri alışverişinin önemine işaret etti.

Koylarıyla ünlü 2 köy, yapılaşmaya ve maden faaliyetlerine açıldı

   

İzmir'de zeytin ormanları ve koylarıyla ünlü Denizköy ve Bademli köyü kıyıları ile Karagöl’ün sit dereceleri değiştirilerek bölge yapılaşmaya ve maden faaliyetlerine açıldı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, İzmir'in Dikili ilçesinde zeytin ormanları ile "Türkiye'nin Maldivleri" olarak anılan Denizköy ve Bademli köyü kıyılarıyla Karagöl’ün sit derecelerini değiştirdi.

Sözcü gazetesinden Gökmen Ulu’nun haberine göre, Antik dönem ve helenistik dönem kalıntıları barındıran bölgede ikinci derece sit niteliğinde olan yerlerin kapsamı genişletildi. Böylece bölgede hem yapılaşmanın hem de maden, taş ocakları, GES ve RES'lerin önü açıldı. Karar, Resmi Gazete'de yayımlanarak askıya çıkarıldı.

'MADENCİLİK FAALİYETİ YAPILMASI O BÖLGENİN SONU DEMEKTİR'

Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) Sözcüsü Doğu Işık, karara itiraz edeceklerini söyledi. Avukat Doğu Işık, "Bademli'den Denizköy'e kadar tescil edilen bölgede madencilik faaliyetinin yapılması o bölgenin sonu demektir" dedi.

Doğu Işık, "Buna karşı önlem olarak ya tekrar sit statüsü değişikliği yapılmalı ya da ilke kararında madencilik faaliyetlerini engelleyen değişiklikler getirilmelidir" diye konuştu. Işık, EGEÇEP olarak bölgenin talan edilmesini önlemek ve söz konusu değişiklikleri iptal ettirmek için hukuk mücadelesi başlatacaklarını söyledi.  

İNCELEME BAŞLATILDI

Başta Şehir Plancıları Odası olmak üzere, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu'nun da karara itiraz etmek amacıyla inceleme başlattığı öğrenildi.

Türkiye 5 ayda 12 milyon turist alıyor.. %207 büyüme

Türkiye resmi verilere göre bu yılın ilk beş ayında 12,7 milyon turist ağırladı.

  Bu, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Pazartesi günü web sitesinde yayınlanan ve Al-Ain Al-Akhbar tarafından görüntülenen verilere göre geldi.

  Verilere göre, bu yılın ilk 5 ayında Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 207,10 arttı.

  Açıklamada, "Söz konusu dönemde yabancı turist sayısı 11 milyon 301 bine, Türkiye dışından gelen Türk turist sayısı ise bir milyon 408 bine ulaştı."

  Almanlar, Türkiye'yi en çok ziyaret eden yabancılar listesinde geçen yılın ilk beş ayına göre yüzde 367,24 artışla 1.308.721 kişiyle ilk sırada yer aldı.

  Türkiye'yi sadece Mayıs ayında 3 milyon 824 bin turist ziyaret etti.

  Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ülkesinin 2022'de 34,5 milyar dolarlık turizm geliri elde etmeyi hedeflediğini söyledi.

  Türk bakan o dönemde yaptığı açıklamalarda, "2020'de turizm gelirleri 12 milyar dolardı ve bu yılın başında yüzde 100'lük bir artış hedefini koymuştuk ve bu zordu ama bu rakam belli oldu. Bu yılın sonuna kadar ulaşıldı."

  2018'de 647 dolara düşen kişi başına turizm gelirini 2021'de 830 dolara çıkarmayı başardık.

Türkiye'nin en büyük online alışveriş platformu durdu

  Küresel e-ticaret platformu eBay, Türkiye pazarındaki GittiGidiyor iştirakinin sona erdiğini duyurdu.

  GittiGidiyor platformu 2001 yılından bu yana Türkiye pazarında faaliyet gösteriyor.

  2011 yılında eBay, GittiGidiyor'un Türkiye'deki hisselerinin çoğunluğunu satın aldı ve bağımsız olarak yönetiyordu.

  eBay, küresel faaliyetlerinin periyodik denetiminin bir parçası olarak, Türkiye pazarındaki rekabet dinamikleri nedeniyle GittiGidiyor'u kapatma kararı aldı.

  Karara göre, 18 Temmuz'dan itibaren site üzerinden tüm alımların durdurulması kaydıyla, satıcılar bugünden itibaren sitede yeni ürün listeleyemeyecek.

Bayram öncesi otobüs biletleri yüzde 65’e varan oranda zamlandı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, artan otobüs bileti fiyatları nedeniyle yurttaşların memleketlerine gitmekte sorun yaşadığına dikkat çekti.

Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine göre; artan akaryakıt fiyatlarıyla yurttaşların bayramda seyahate çıkması da zorlaştı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Kurban Bayramı’nı memleketlerinde geçirmek isteyen yurttaşların bayrama yaklaşık iki hafta kala artan otobüs bileti fiyatları nedeniyle sorun yaşamaya başladığını söyledi.

İki ay önceki Ramazan bayramı dönemine göre otobüs bileti fiyatlarının arttığına dikkat çeken Akın, “Ramazan Bayramı öncesinde ortalama 250 lira olan İstanbul-Ankara otobüs bilet fiyatları bugün itibarıyla neredeyse 400 liraya kadar çıktı. Benzer şekilde İstanbul-İzmir arasındaki bilet fiyatı da iki ay içinde 300 liradan ortalama 500 liraya çıkarak yüzde 65 oranında arttı” bilgisini paylaştı. İstanbul-Sivas arasının da yaklaşık 550 liraya yükseldiğini söyleyen Akın, “Ramazan Bayramı öncesi, litresi 19 lira 10 kuruş olan benzin yüzde 45 oranında zamlanarak 27 lira 70 kuruşa çıktı. Nisan başında litresi 21 lire 35 kuruş olan motorin de yüzde 40 oranında zamlanarak 30 lira 11 kuruşa yükseldi. Akaryakıtta derhal vergi indirimi yapılmalı” çağrısında bulundu. 

Rize'de ekmek 5 lira oldu

Rize’de 14,28 TL’den satılan ekmeğin kilo fiyatı 20 Haziran 2022'den itibaren 20 TL’ye yükseltilecek.

Rize Fırıncılar Odası Başkanı Refik Kumbasar, artan maliyetler nedeniyle ülke genelinde olduğu gibi Rize’de de ekmeğe zam uygulanacağını kaydetti.

Fırıncı esnafının artan maliyetleri karşılamakta güçlük çektiğini söyleyen Kumbasar, zam yapmak istemediklerini ancak artan maliyetleri karşılayabilmek için zam yapmak zorunda kaldıklarını belirterek, ülke genelinde de ekmek fiyatlarının değişime gideceğini kaydetti.

Rize'de halihazırda ekmeğin kilo fiyatının 14,28 liraya tekabül ettiğini ve kentte 210 gram ekmeğin 3 liradan satıldığını söyleyen Kumbasar, 20 Haziran Pazartesi gününden itibaren il genelinde ekmeğin kilo fiyatının 20 liraya çıkarılacağını ve Rize merkez ile batı ilçelerinde 200 gram ekmeğin 4 liradan, Çayeli’nden itibaren doğu ilçelerinde ise 250 gram ekmeğin 5 liradan satışa sunulacağını belirtti.

Kumbasar, 1 Temmuz’dan itibaren ise il genelinde 250 gram ekmeğin 5 liradan satışının yapılmasının planlandığını kaydetti.

Kapanan şirket sayısı yıllık bazda yüzde 260 arttı

Mayısta kurulan şirket sayısı ise yıllık bazda 12,2 azaldı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) mayıs ayına ilişkin kurulan ve kapatan şirket sayılarını açıkladı. Buna göre mayısta kapanan şirket sayısı yıllık bazda yüzde 259,7 oranında arttı. Aynı dönemde kapanan kooperatif sayısı yüzde 671,4, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı ise yüzde 122,2 artış gösterdi.

Türkiye'de kurulan şirket sayısı, mayısta aylık bazda ise yüzde 12,2 azalışla 9 bin 438'e düştü. Aylık bazda ticari işletme sayısı yüzde 18,4, kurulan kooperatif sayısı ise yüzde 27,6 azaldı.

Mayısta aylık bazda kapanan şirket sayısı yüzde 7,5, kapanan kooperatif sayısı yüzde 14,3, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı da yüzde 26,6 azaldı.   

Ekonomi Politikaları Konseyi üyeleri Maliye Bakanının görevden alınmasını talep ediyor

Türk gazeteci Barış Pahlivan, Ekonomi Politikaları Konseyi'nin üç üyesinin Türkiye Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nabati'nin görevden alınması çağrısında bulunduğunu söyledi.

  Pehlivan, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Ekonomi Politikaları Konseyi'nin üç üyesinin Bakan Nabati'nin görevine devam etmesini istemediğini açıkça belirttiği için özellikle bu sızıntıları elde ettiğini açıkladı.

  Pahlivan, üç kişinin Yiğit Bulut, Cemil Artam, Maltam Taylan Aydın olduğunu belirtti.

  Pehlivan, Nabati'nin cumhurbaşkanının kayınbiraderi eski maliye bakanı Berat Albayrak tarafından yönetilen "Albayrak" grubu gibi cumhurbaşkanına sadık medyanın da hedefi haline geldiğini de belirtti.

  Pahlivan açıklamalarını, "Nabatee'nin bazı kapalı toplantılarda yaptığı açıklamaların sıkıntı yaratacağına dair iddialar var, bu yüzden bunları medyada istismar edeceğiz" diyerek sözlerini noktaladı.

CHP’li Ali Mahir Başarır: Cengiz ve Kalyon’un 1 Milyar 195 milyon euroluk kira borcunu 2042 ve 2043 yılına kadar ertelediler

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, bugün yaptığı basın toplantısıyla, Cengiz ve Kalyon İnşaattan oluşan İGA’nın, Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne olan 1 Milyar 195 milyon euroluk kira borcunun, 2042 ve 2043 yılına kadar ertelendiğini belgeleriyle açıkladı.

AÇIKLAYACAĞIM BELGELERİN KONUSU YENİ HAVALİMANINA İLİŞKİN

Önemli bir krizden geçildiğini, memur maaşlarının ödenip ödenmeyeceğinin tartışılır olduğunu ifade eden CHP’li Başarır, “Milyonlarca insan icrada, çiftçi borçları ertelenmiyor. Bu yüzden de çiftçilerin tarlaları, traktörleri icrada ama bu iktidar kamu kaynaklarını maalesef ki hunharca harcamaya devam ediyor. Birazdan belgeleriyle bizim paramızın, 84 milyonun parasının nasıl kullanıldığını göstereceğim. Bu 5 şirkete çete dediğimiz zaman bize kızıyorlar ama bir kez daha söylüyorum bu şirketlerden vergi alınmıyor, istisna getiriliyor. Bu şirketleri sigorta primlerinden muaf tutuyorlar. En büyük ihaleleri açık ihale usulüyle değil, 21/b pazarlık usulüyle veriyorlar ama bir şey daha yaptıklarını gördük. Açıklayacağım belgelerin konusu İstanbul Yeni Havalimanı’na ilişkin” sözlerini dile getirdi.

KİMİN PARASINI HANGİ HAKLA ERTELİYORSUNUZ?

İstanbul Yeni Havalimanı İşletmesini İGA Ortak Girişin Grubu’nu oluşturan 5 şirketin aldığını daha sonra İGA’nın Cengiz ve Kalyon İnşaat şirketlerine kaldığını hatırlatan CHP’li Başarır, “Bu yeni havaalanı değerlensin, iş yapsın diye Atatürk Havaalanı’nı kapattılar. Sabiha Gökçen Havaalanı’nı Türk Hava Yolları’nın uçuşuna kapattılar. Şu anda biliyorsunuz buradan yalnızca Anadolu Jet uçuyor. Neden yapıldı bunlar? Bu beyefendiler para kazansın diye. Bir şey daha gördük ama. 25 Ocak 2018’de İGA ile DHMİ arasında bir ek protokol yapılıyor. Bu ek protokolde İGA’nın yani bu beşli çetenin 2018, 2019, 2020 yıllarında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ödemesi gereken 1 milyar 195 milyon Euro’luk kira bedelinin 2042 ve 2043 yılına kadar ertelediler. Neden? Kimin parasını hangi hakla erteliyorsunuz? Bakın şu anda Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten iktidar bir kuruşa bile muhtaç durumda ama 25 yıl bu parayı ödemeyecekler. O şirketler 25 yıl kalacak mı? İflas mı edecek? Bu beyefendiler yaşayacak mı? Hiçbirini bilmiyoruz ama bugün memur maaşlarının ödenip ödenmeyeceği konuşuluyor” dedi.

KARARA İMZA ATANLARDAN BİRİNİN OĞLU İGA ŞİRKETİNDE ÜST DÜZEY YÖNETİCİ

DHMİ’de çok tuhaf şeylerin olduğunu söyleyen CHP’li Başarır, “Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nde bu kirayı öteleme kararına imza atanlardan birinin oğlu şu anda İGA şirketinde üst düzey yönetici. Hem de ne garipse tam da kiranın ötelendiği tarihte İGA’da işe giriyor. Hiç mi utanmıyorsunuz, hiç mi yüzünüz kızarmıyor? Kim bu İGA, kim bu Cengiz?” sözlerini ifade etti.

Gülen bağlantıları hakkında tutuklama emriyle karşı karşıya kalan 98 eski memurdan aktif görev

 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında eski ve muvazzaf subayların yanı sıra akademisyenlerin de bulunduğu 98 kişi hakkında, inanç temelli Gülen hareketiyle bağlantılı oldukları iddiasıyla ilgili suçlamalarla ilgili üç ayrı soruşturma kapsamında tutuklama emri çıkardı. .

 Gülen hareketi, hükümet ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2016'da başarısız bir darbeyi planlamakla suçlanıyor ve hareket, darbe girişimi veya herhangi bir terör faaliyetine karıştığını reddetmesine rağmen “terör örgütü” olarak etiketleniyor.

 Devlet Memurları Yabancı Dil Yeterlik Sınavı (KPDS), Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitim Sınavı (ALES), Yabancı Dil Bilgi Düzeyi Belirleme Sınavı'nda soruları sızdırmakla suçlanan aralarında akademisyenlerin de bulunduğu 59 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. (YDS) ve 2011-2013 yılları arasında yapılan Üniversitelerarası Yabancı Dil Sınavı (ÜDS)

 Devlet tarafından yürütülen bazı sınavların sorularına Gülen hareketi mensuplarının önceden erişim hakkı olduğu yönündeki suçlamalara ilişkin olarak, devlete ait Anadolu haber ajansının bir haberinde yalnızca “sınavlarla ilgili anormallik raporunda öne sürülen kriterlerden bazıları” denildi. uygun" şüpheliler.

 Gülen hareketi üyesi olduğu iddia edilenlere yönelik bir başka soruşturma kapsamında, 2013 yılında yapılan bir sınavda soru sızdırmakla suçlanan 22 kişi hakkında jandarma astsubay olmak üzere tutuklama kararı çıkarıldı.

 Savcılık tarafından Gülen hareketi üyesi olduğu iddia edilen kişiler hakkında başlatılan üçüncü soruşturma kapsamında, Türk savcılarının düzenlediği bir yöntemle ankesörlü telefonla gizlice iletişim kurmakla suçlanan 3'ü muvazzaf subay ve eski subayların da aralarında bulunduğu 17 kişi hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. İnanmak, tespit edilmemek için Gülen hareketiyle iletişim kurmanın bir yoluydu.

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönemin başbakanı Erdoğan, aile üyeleri ve yakın çevresinin de dahil olduğu 17-25 Aralık 2013 tarihli yolsuzluk soruşturmalarından bu yana, Türk Müslüman din adamı Fethullah Gülen'den esinlenerek Gülen hareketinin takipçilerini hedef alıyor.

 Soruşturmaları bir Gülen darbesi ve hükümetine karşı komplo olarak değerlendiren Erdoğan, hareketi terör örgütü ilan etti ve üyelerini hedef almaya başladı. Başarısız darbenin ardından harekete yönelik baskıyı yoğunlaştırdı.

 Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Kasım ayında yaptığı açıklamaya göre, başarısız darbe girişiminden bu yana Gülen hareketiyle bağlantılı oldukları iddiasıyla toplam 292 bin kişi gözaltına alınırken, 96 bin kişi hapse atıldı. Bakan, Türkiye'deki cezaevlerinde Gülen hareketiyle bağlantılı oldukları için hapsedilen 25.655 kişinin bulunduğunu söyledi.

 Hapsedilen binlerce kişiye ek olarak, diğer birçok Gülen hareketi takipçisi hükümetin baskısından kaçınmak için Türkiye'den kaçmak zorunda kaldı.

 Patreon'da Stockholm Özgürlük Merkezi'ni desteklemek için bir saniyenizi ayırın!

İstanbul deposundaki işçilere mülteci olduklarını düşünen çete saldırdı

 Cumhuriyet gazetesinin haberine göre Pazar günü İstanbul'un Ataşehir ilçesinde içeride mülteciler olduğunu düşünen bir çete, bir depoya girerek Afganistanlı olduğunu düşündükleri bir genci bıçakladı.

 Depoya giren 80 kişilik grup, sahibinin oğlu Jiyan Yaşar'ı mülteci sanarak bıçakladı. Olayın ardından kalabalık hızla olay yerinden kaçarken, Yaşar hastaneye kaldırıldı.

 Yaşar'ın babası Ekrem Yaşar, olayı güvenlik kameralarından izlediğini söyledi. “O sırada depoda değildim, ancak çalışanlarımdan birinden bir çetenin girmeye çalıştığını söyleyen bir telefon aldım. Sakin olmalarını söyledim ama kısa bir süre sonra oğlumun bıçaklandığını öğrendim” dedi.

 Türkiye, dünyanın en fazla mülteciye, 3,7 milyonu geçici koruma statüsü verilen Suriye'den ve 400.000'den fazla Afganistan, Irak ve diğer ülkelerden gelen mülteci ve göçmenlere ev sahipliği yapıyor.

 Ancak Avrupa Parlamentosu Üyesi Tineke Strik'e göre Türkiye, Avrupalı ​​olmayan mülteciler söz konusu olduğunda mülteci sözleşmesine bağlı olmadığı için göçmenler ve sığınmacılar için güvenli bir ülke olarak kabul edilemez.

 Türkiye'nin birçok sosyal ve ekonomik rahatsızlığından sorumlu tutulan mülteci ve göçmenlere yönelik nefret suçları, son yıllarda ülkede tırmanıyor. Göç uzmanları, Türk halkı arasındaki göçmen karşıtı duyguların bir devrilme noktasına ulaştığını ve bir pogromla sonuçlanabileceğini söyledi.

 Hükümet yanlısı ve muhalif kuruluşlar da dahil olmak üzere Türk medyası, ülkelerinden kaçan ve Türkiye'ye sığınan insanlara yönelik nefret ateşini körüklüyor ve kullanıyor.

 Patreon'da Stockholm Özgürlük Merkezi'ni desteklemek için bir saniyenizi ayırın!

Bir hafta içinde Erdoğan'ın enflasyonla ilgili açıklamaları tutarsız çıktı

Bir hafta içinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesinin parasal enflasyon oranları hakkında iki çelişkili açıklama yaptı.

  Türkiye'de parasal enflasyon resmi verilere göre yüzde 73,5'e yükseldi.

  Erdoğan geçen hafta yaptığı açıklamalarda enflasyonun küresel bir sorun haline geldiğini ve ondan kurtulmanın zorluğunu akla getirdiğini belirtti. Ancak bu hafta hızlı bir şekilde Türkiye'nin enflasyon sorununu hükümetin alacağı ekonomik tedbirlerle aşacağını ifade etti.

  Türkiye İhracatçılar Kurumu'nun İstanbul'daki Körfez Kongre Merkezi'ndeki 29. Toplantısı ve İhracat Şampiyonları Ödülleri töreninde yaptığı açıklamalarda Erdoğan, Türk hükümetinin her kesimin insanlarının yükünü hafifletecek tedbirler alacağını vurguladı.

  Erdoğan, önümüzdeki Şubat ve Mart aylarından itibaren Türkiye'nin üzerine binen yükün büyük bir kısmından kurtulacağını açıkça belirtti.

  Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ücretlilerin gelirlerindeki düşüşü giderecek önlemleri alacağız ve herkese hesabını buna göre hazırlamasını tavsiye ediyorum" dedi.

  Erdoğan geçen haftaki kabine toplantısında ekonomik programın Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu söyledi.

  Erdoğan o dönemde şunları söyledi: “Bütün dünyanın enflasyon, faiz ve döviz kurundan ibaret olduğuna inananlar, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat üzerinden büyüme stratejisini anlamaya çalışmadılar bile. Enflasyon bir sorun mu? Evet ama Türkiye'nin sorunlarının tek nedeni bu mu? tabii ki hayır. Öyle olsaydı geçmişte çokça uygulanan enflasyona dayalı ekonomik programlarla sorunu çözmüş olurduk.”

Türkiye'nin cari açığı 25 milyar dolar

 Türkiye'de cari işlemler dengesi Nisan ayında yaklaşık 2,74 milyar dolar açık verdi.

  Bu, piyasa beklentilerinin yaklaşık 3 milyar dolarlık bir açık göstermesinden sonra geldi.

  Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın Nisan ayı ödemeler dengesi verilerine göre yıllık cari açık 25,77 milyar dolar oldu.

  Geçen Mart ayında toplam cari açık 24,22 milyar dolardı.

  Cari açıktaki artış, ödemeler dengesindeki dış ticaret açığının yaklaşık 2 milyar 692 milyon dolar artarak 4 milyar 433 milyon dolara ulaşmasından kaynaklanmıştır.

BAE, Türk ilaç şirketini satın alıyor

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) devlet yatırım fonu, Türk ilaç şirketi Birgi Mefar Group’u satın almak için nihai anlaşmayı imzaladı.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) devlet yatırım fonu olan Abu Dabi Kalkınma Holdingi (ADQ), Türk ilaç şirketi Birgi Mefar’ı satın alıyor.

ADQ, steril enjekte edilebilir ürünler üreticisi Birgi Mefar Group’u satın almak için nihai bir anlaşma imzaladı.

Birgi Mefar, Avrupa ve Asya pazarları dahil 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyor.

Bloomberg'de yer alan habere göre, anlaşmanın finansal ayrıntıları açıklanmadı.

ERDOĞAN'I ZİYARET ETMİŞTİ

Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan, Kasım 2021’de Ankara’da AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret etmiş, iki ülke arasında ticaret, enerji ve çevre alanlarında işbirliğini geliştirecek mutabakat muhtıralarının yanı sıra Türkiye’ye doğrudan yatırımları kapsayan anlaşmalar imzalanmıştı.

Silah ruhsatlarının artmasıyla birlikte yaklaşan seçimlerde çatışma korkusu

  Bireysel ateşli silah ruhsatı olanların sayısı 2016'ya göre %100 artarak 16.569'a yükseldi. Bir Türk akademisyen: "Seçimler sandıklarda silahlı çatışmalara sahne olabilir."

  Türkiye

  Türk Jandarma Kuvvetleri Genel Komutanlığı, son altı yılda Türkiye'de verilen silah ruhsatlarına göre yüzde 100'den fazla artan ateşli silah ruhsatı sahiplerinin son 2021 yılında Türkiye'deki ateşli silah ruhsatı sahiplerinin sayısına ilişkin şok edici bir rapor yayınladı. 2016.

  2016 yılında 7.630 olan bireysel ateşli silah ruhsatı sahiplerinin sayısı 16.569'a yükseldi. Sonraki haberYerel Türk basınına göre ayaklanmalarla.

  Bir Türk akademisyen ve hukuk uzmanı, "Türkiye'de silahla işlenen şiddetin 2015'ten bu yana yüzde 75 arttığını" belirterek, "Ülkede bireysel silahlanma oranının sürekli yüksek olduğunu, ancak değişen şey, öncekilerin sayısının artmasıdır. Tescilsiz silahlar bilinmiyordu ama bugün bu daha açık."

  Lavent Mazili, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı çıkan partiler, hükümeti sandıkta yenmek istiyor ve bunu seçmenlerinin oylarıyla yapabilirler, ancak iktidardaki AKP komplolardan bahsediyor, bu nedenle bireysel silahlanma onlar için büyük bir sorun olmayacak." Günay, akademik ve hukuk uzmanı. Yaklaşan seçimler için, özellikle Adalet ve Kalkınma zayıflarken ve seçimlerle ilgili endişeler artıyor.”

  Seçimler sandıklarda silahlı çatışmalara sahne olabilir, ancak hükümete destek veren seçmenler sokağa çıkacak ve hükümetin seçildiği seçimlerin sonuçlarına saygı duyulduğu sürece bu tür potansiyel çatışmalar yaygınlaşmayacaktır.”

  Ünlü akademisyen şöyle devam etti: "Vatandaşlar komplo teorilerine kulak asmamalı ve sandığa gitmemeli. Aktif bir muhalif ve hukuk aktivisti olarak seçimlerin yapılacağını ve günden güne otoriterleşen iktidar partisinin söyleyebilirim. , herkes oylarını korumak için sandığa gitse seçimlerde kaybeder."

  Jandarma Genel Komutanlığı, birkaç gün önce, eski askeri personele Türkiye'de silahların yayılması olgusunu kontrol altına alma çağrısında bulunan bir istatistiği yayınladıktan sonra münferit ateşli silah ruhsatı sahiplerinin sayısının arttığını duyurmuştu. Türkiye.

  Eski askeri personel, gelen mültecilerle birlikte yabancı istihbarat ajanlarının Türkiye'ye sızmasına ilişkin uyarılarına ek olarak, internet üzerinden av tüfeği gibi bireysel silah satın almamaları ve yetkililerin bu şekilde satın almalarını engellemeleri gerektiği konusunda uyardı. ülkede.

  Türk jandarmasının bireysel ateşli silah ruhsatı alanların sayısını açıklamasına rağmen, gizlice silah edinenlerin sayısının bilinmemesi, yaklaşan seçimlerin ayaklanmalara sahne olması durumunda kontrolsüz silah olgusunun daha da alevlenmesi anlamına gelebilir.

Türkiye'de 571 çocuk işçi hayatını kaybetti

  Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir raporu, Türkiye'de son dokuz yılda 571 çocuğun çalışırken hayatını kaybettiğini ortaya koydu.

  Muhalefet üyesi Gandan Yugar, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü münasebetiyle hazırladığı raporu incelerken, çocuk işçiliğinde yaşanan artışa dikkat çekti.

  Raporda, Türkiye'deki 23 milyon çocuktan 2 milyonunun, Türk hükümetinin açıkladığı 720.000 olan resmi oranın çok üzerinde bir işte çalıştığını belirtti.

  Raporda, İş Sağlığı ve Güvenliği Derneği'nin (ISIG) verilerine göre, son 9 yılda en az 571, 2013'te 59, 2014'te 54, 2015'te 63, 2015'te 63 çocuk hayatını kaybetti. 2016, 2017'de 60 çocuk. 2018'de 67, 2019'da 67, 2020'de 68, 2021'de 62, 2022'nin ilk beş ayında 15 çocuk.

  Rapor, Türkiye'de çocukların %30,8'inin tarımda, %23,7'sinin sanayide ve %45,5'inin hizmet sektöründe çalıştığını belirtti.

  Raporda, Türkiye'de çocuk işçiliğinin ücretli veya ücretsiz olduğu en yoğun çalışma alanının tarım olduğu belirtildi. Çocuk cinayetleri de tarım alanında yoğunlaşıyor. Tarımda çalışan çocukların yüzde 64'ü 5-14 yaş arasındadır.

  Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre Türkiye'de 3.700.000 Suriyeli yaşıyor. 10-18 yaş arası Suriyeli çocukların sayısı 660.000'dir. Tahminen 200.000 Suriyeli çocuk Türkiye'de çalışıyor. Ancak bu rakamlar çok daha yüksek.

  Raporda ayrıca, mülteci çocukların kayıt dışı sektörde daha kötü koşullarda çalıştıkları ve ayrımcılığa maruz kaldıkları, okula gitmeyen mülteci çocukların erken yaşta evlilik ve çocuk işçiliğine maruz kaldıkları da ortaya çıktı.

Türkiye'de işsizlik 3 milyon 850 bin

  Türkiye'de işsizlik, Türkiye'de işsizler, Türkiye'de Nisan ayında işsizlik bir önceki aya göre 0,1 puan artarak yüzde 11,3'e ulaştı.

  Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Nisan ayı işgücü verilerine göre, Türkiye'de yurt içi işgücü araştırması sonuçları; Nisan 2022'de 15 yaş ve üstü işsiz sayısı bir önceki aya göre 65 bin artarak 3 milyon 853 bin kişiye ulaştı.

  Öte yandan işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,1 puan artarak yüzde 11,3'e yükseldi.

  İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye'de istihdam edilenlerin oranında artış var.

  Nisan 2022'de istihdam edilen kişi sayısı bir önceki aya göre 408 bin kişi artarak 30 milyon 371 bin kişiye ulaşırken, istihdam oranı 0,6 puan artarak yüzde 47,1'e yükseldi. Çalışan erkeklerin oranı %64,7 iken, kadınlarda bu oran %29,8'dir.

  Genç işsizlik oranı da gerilerken, 15-24 yaş arası gençler arasındaki işsizlik oranı da bir önceki aya göre 0,8 puan azalarak %20,0 oldu.

International Economist: Türkiye'nin Finansal Simyası Her gün Lübnan gibi

Uluslararası ekonomist Timothy Ashe AKP hükümetine hitaben yaptığı konuşmada, "Hayali finansmanı bırakın, faizi yükseltin" dedi.

  Ashe, Twitter'dan yaptığı bir paylaşımda Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan gelire endeksli devlet borçlanma senetleri (GES) talebini yorumladı.

 

  Londra merkezli BlueBay Asset Management'ın gelişen piyasalar ekibinin direktörü Ash, hükümetin açıkladığı devlet borçlanma senetleri gibi tedbirlerin Lübnan'da olduğu gibi Türkiye'de de felakete yol açacağını açıkladı.

 

  Asch, “Türkiye'nin finansal kimyası her gün Lübnan gibidir. Bu kesinlikle Lübnan'da olduğu gibi korkunç bir krize yol açacaktır. Tek bir soru, ne zaman?

  Asch, Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümetine bir önerisi olduğunu da belirterek, "Hayali finansmanı bırakın, faizi yükseltin" dedi.

 

  Aynı bağlamda, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetine hitaben yaptığı konuşmada, “Yanlış yoldasın. Teslim oldular.”

  Eski Başbakan Davutoğlu ise Twitter'dan yaptığı paylaşımda, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın gelire endeksli devlet iç borçlanma senetleri açıklamasını değerlendirirken, "Devletin gece yarısı açıklamaları ekonomiyi düzeltmez" dedi. yanlış iz, bu yüzden teslim olmalılar.” ".

  Davutoğlu, "Hükümet parasal enflasyon rakamları uydurdu, Türkiye Varlık Fonu'nu kurdu, kamu şirketlerini su bastı, devlet hazinesine 6 ayda 160 milyar lira zarar verdi" dedi.

Türkiye'de 21 Kürt gazeteci tutuklandı

Türkiye polisi, Türkiye'nin güneydoğusundaki Kürt nüfusun çoğunlukta olduğu Diyarbakır ilinde düzenlediği bir dizi baskınla 21 Kürt gazeteciyi evlerinden tutukladı.

  Eşzamanlı olarak, Çarşamba günü, Türk polisi kadın ajansı Jane News'in yerel saatle 04.30'da ofislerine baskın düzenleyerek bilgisayarlara ve harici disklere, dergilere ve kitaplara el koydu.

  Jane News, Türk polisinin Yeni Yaşam gazetesi ve Genology dergisinin basılı nüshalarına da el koyduğunu bildirdi.

  Avukat Risol Timur, tutuklu gazetecilerin yurt dışında yayın yapan televizyon kanallarına program ve haber sunduklarını belirtti.

  Terakki Sendikaları Federasyonu basın şubesinden yapılan açıklamada, Türk basın kuruluşlarının kitlesel tutuklamalara tepki gösterdiği, “Bu süreçleri normal görmüyoruz ve kabul etmiyoruz. Gazeteci arkadaşlarımızın yanındayız ve gazeteciliğin suç olmadığını söylüyoruz.”

  Diyarbakır'da sabah saatlerinde çok sayıda eve düzenlenen baskınlarda çok sayıda gazetecinin tutuklanmasının ardından Türkiye Gazeteciler Sendikası şunları söyledi: “Hükümet baskısı gazetecileri yıldıramaz! Gazetecilik suç değildir.”

  Aralarında Aziz Oruç, Elif Angor, Asmar Tong, Vinaz Küçük, Gülçin Küçük, İbrahim Koyuncu, Kadir Bayram ve diğerlerinin de bulunduğu gözaltına alınan gazetecilerin sayısı 21'e ulaştı.

  Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından yayınlanan 2021 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye'nin 180 ülke arasında 153. sırada yer alması dikkat çekiyor.

Erdoğan Maliye Bakanı'nın açıklama yapmasını engelledi mi?

  Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Maliye Bakanı Nureddin Nebti'yi açıklama yapmaması konusunda uyardığı iddiaları gündeme geldi.

  Edinilen bilgilere göre, kabine toplantısının gündeminde Hazine ve Maliye Bakanı Noureddine Nebti'nin dar gelirlilerle ilgili son açıklamaları yer aldı.

  Vejetaryen, Kızıljamham bölgesinde Adalet ve Kalkınma Partisi konferansında yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin iyi büyüme oranları kaydettiğini ve büyümenin istihdama olumlu yansıdığını açıkça belirtmişti.

  Ancak bakan ayrıca şunları söyledi: “Ancak geliri düşük olan vatandaşlarımızın gelirini artıracak tedbirler aldık. Onları yüksek enflasyon oranlarından korumak için bunun üzerinde çalışıyoruz.” Bazıları, Vejetaryen'in açıklamalarını, hükümet politikalarının düşük gelirli insanlar üzerindeki etkisinin bir kabulü olarak değerlendirdi.

  Erdoğan'ın Vejetaryen'in yorumlarına yönelik eleştirileriyle ilgili görüşmeler, son kabine toplantısında gündeme geldi.

  Erdoğan, kabine toplantısında yaptığı konuşmada, hükümetin düşük gelirlileri desteklemek için önlemler aldığını, çeşitlendirilmiş yatırım ve destekler sağladığını ve düşük gelirlilerden fedakarlık etmeyeceğini açıkça belirtti.

  Vejetaryen, kabine toplantısında Twitter'da paylaştığı tweetler nedeniyle yeniden tartışma yarattı.

  Cumhuriyet gazetesi, Erdoğan'ın bu kez bir vejeteryanı açıklama yapmaması konusunda uyardığını iddia etti.

  Siyasi koridorlarda dolaşan bilgiler, Erdoğan'ın kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarda, yüksek enflasyon oranı ve bunun faiz indirimlerinden kaynaklandığı yönündeki eleştirilerini yorumlayarak, bir kez daha liraya dayalı ve tasarruf sağlayan alternatifler sunmaya vurgu yaptığını gösteriyor. TL mevduatlar kur dalgalanmalarına karşı sigortalanmış ve konut kredileri Altın Hesaplama Esasına göre yapılmıştır.

Türkler yeni artıştan önce dizel almak için sıraya girdi

  Türkiye'nin Aksaray kenti vatandaşları, yetkililerin yeni zam uygulamadan önce arabalarının depolarını mazotla doldurmak için benzin istasyonlarının önünde kuyruğa girdi.

  Mini tır şoförü İhsan Azji, yaklaşık bir ay önce tırın deposunu 1.200 liraya doldurduğunu, son zamdan sonra bu maliyetin 2.200 liraya çıktığını anlattı.

  Bu şekilde olamaz diye ekledi. Allah yardımcımız olsun, seçim tarihimiz geldi” dedi.

  Aynı kapsamda minibüs şoförü Mustafa Sarmalı da benzin almak için beklerken her hafta fiyatlarda yeni bir artış olduğunu belirterek, “Bakalım daha önce aldığımız bir arabanın deposunu doldurmak ne kadara mal olacak. 3.000 pound için dolduruldu. Halk perişan durumda” dedi.

  Konteyner tır şoförü Zia Engalar ise yaklaşık bir ay önce tırın deposunu 15 bin liraya doldurduğunu, şimdi ise bu maliyetin 27 bin liraya çıktığını açıklayarak, “Bu şekilde konteyner tır şoförü motorlarını durduracak. Kredi kartı borcu artıyor. Akıbetimizin ne olacağını bilmiyoruz ama işler böyle kalamaz.”

  Araç sahiplerinden biri de durumu kınayarak, “Vatandaşlar sürekli artışlardan şikayetçi. Hükümetler geçicidir ve halklar kalır. Bugün bir parti iktidarı, yarın başka bir parti alacak. Bir araba temel bir ihtiyaçtır, ancak çoğu insan bunun farkında değildir. Arabam var ama fiyatların yüksek olması nedeniyle işe yürüyerek gidiyorum. Bu böyle devam edemez.

  Türk hükümeti, küresel piyasalardaki çalkantı ve Türkiye'deki ciddi ekonomik kriz ışığında akaryakıt fiyatlarını artırmaya devam ediyor.

  Bugün çarşamba itibarıyla motorin fiyatlarında yaklaşık 1,95 liralık artış yaşandı.

  Bu artışla birlikte bir litre motorinin fiyatı İstanbul'da 27 lira 89 kuruş, Ankara ve İzmir'de 28 liraya çıkacak.

  Türkiye'de akaryakıt fiyatları, bir süredir ziyarette olan döviz kurlarından etkileniyor.

LPG’ye en az 50 kuruşluk zam bekleniyor.

Dolar kurunun 6 ay sonra 17 TL’yi aşması sonrasında akaryakıt fiyatına zam yolu gözüktü. Sektör kaynakları LPG’ye zam beklendiğini açıkladı.

Dolar kuru ve Brent Petrol’deki artış nedeniyle motorin fiyatlarına dün gece yarısı 1,93 kuruşluk zam gelmişti. Dolar kurunun bugün itibarıyla 17 TL’yi aşması sonrasında akaryakıt fiyatlarına bir zam beklentisi daha oluştu.

LPG’YE ZAM GELİYOR

Milli Gazete’de yer alan habere göre; dolar kurundaki artışın etkisiyle LPG’ye (Otogaz) en az 50 kuruş zam bekleniyor. Perşembeyi cumaya bağlayan gece gerçekleşmesi beklenen zam, Merkez Bankası’nın bugünkü kapanış kurlarının belli olmasından sonra yeniden şekillenecek. 

LPG’ye en son Mayıs ayında 1 liralık indirim gelmişti.

GÜNCEL LPG FİYATLARI

LPG fiyatları İstanbul Anadolu yakasında 11.61 TL, İstanbul Avrupa yakasında 11.82 TL, Ankara’da 11.85 TL, İzmir’de ise 11.55 TL’den satılıyor.

Zam sonrasında İstanbul Anadolu yakasında 12.11 TL, İstanbul Avrupa yakasında 12.32 TL, Ankara’da 12.35 TL, İzmir’de ise 12.05 TL’den satılması bekleniyor.

Türkiye'den doktor göçü rekor seviyeye ulaştı

Türk Tabipleri Birliği, Mayıs ayında yurt dışına seyahat edecek akreditasyona sahip doktor sayısının iki katına çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını duyurdu.

  Türk Tabipleri Birliği'nin verileri, çalışmak için yurt dışına giden doktor sayısının son yıllarda ikiye katlandığını gösteriyor.

  Geçen yıl içinde 1.405 doktor, Tabipler Birliği'nden akreditasyon için başvurdu. Bu yılın ilk beş ayında, sertifikasyon için başvuran doktor sayısı yaklaşık 945'e ulaştı ve bu sayının Haziran ayı itibariyle 1.000'i geçmesi bekleniyor. Bu sayının bu yıl sonuna kadar iki bine yaklaşması bekleniyor.

  Bu yılın Ocak ayında bu talep için başvuran doktor sayısı yaklaşık 197'ye ulaşırken, Şubat ayında bu oran 157'ye düştü. Mart ayında bu oran 213 doktora yükseldi ve Nisan ayında 214 kayıtlı doktorla yükselmeye devam etti. Mayıs ayında bu oran 83 doktora düştü.

  Bu rakamlara bakıldığında, geçen yılın istatistiklerine göre yüzdenin iki katına çıktığı açıktır. Bu, son on yılda Mayıs ayında görülen en yüksek oran.

  Son on yılın istatistikleri, göçmen doktor sayısındaki yıllık artışı yansıtmaktadır. 2012 yılında yurt dışına göç eden doktor sayısı 59'a ulaşırken, 2019'da bu oran 1.047'ye ulaştı.

  Yalnızca 2020 yılında bu oran binin altına düştü, ancak 2021'de bu oran yaklaşık 1405 doktorla rekor seviyelere ulaştı.

  Türkiye'de maaş yetersizliği, uzun mesailer ve artan yüklerden dolayı devlet hastanelerinden istifa eden doktorların düşmanları artıyor.

  Bu kapsamda Türkiye Tabipler Birliği ikinci başkanı Ali İhsan Oktan, Corona salgını döneminde yetkililerin uyguladığı istifa yasağının kalkmasının ardından 10 bin civarında doktorun düşük maaşlara ve kötüleşmeye atıfta bulunarak istifa ettiğini belirtti. doktorların istifa sebepleriyle çalışma ortamının

  Oktan, kamuda doktorların günde 100 hastayı muayene etmek zorunda kaldıklarını belirterek, "Çalışma ortamından kaynaklanan yorgunluk sendromu kamu sektöründen kaçışın hızını artırıyor ve ne kadar çok doktor göç ederse, o kadar çok hastanın sırtındaki yük artıyor. kalan doktorlar

  Bu açığı kapatmak için T.C. Sağlık Bakanlığı, 67-72 yaş arası emekli doktorları yeniden istihdam etmek için bir ilan yayınladı.

  Sağlık Bakanlığı'nın doktor açığını kapatmak amacıyla asistan kadrolarını güçlendirmesi ve emekli doktorları geri çağırması üzerine yorum yapan Octane, kamuda doktorların terk edilmesiyle beyin cerrahlarının sayısının yarı yarıya düştüğünü açıkladı.

  “Sağlık hizmetlerinin kalitesi düşüyor ve emekli doktorların geri çağrılması bakanlığın yüz karası. Emekli doktorlar günlük ekmeğini karşılayamadıkları için zorla başvuru yapıyorlar.”

  Geçtiğimiz Mart ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, doktorların devlet sağlık sektöründe çalışanlardan özel sektöre ve yurtdışında çalışan doktorlara hareketinin artması konusunu “Kim gitmek istiyorsa gitsin” diyerek doktorları kızdıran açıklamalarda bulunmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirdi.

TİHV: Hak savunucuları için karanlık tablo

Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın bilgi notuna göre, 2022'nin ilk dört ayında toplam bin 415 insan hakları savuncusu, yargısal taciz, idari taciz, tehdit ve misilleme müdahalelerinden en az biri veya birkaçına maruz kaldı.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV) bilgi notu, 2022'nin ilk dört ayında ülkedeki insan hakları savunucularının koşullarına ilişkin çarpıcı bir tabloyu ortaya koydu. 1 Ocak 2022 - 30 Nisan 2022 aralığını kapsayan Türkiye'de İnsan Hakları Savunucularının Karşılaştığı Baskı, Engel ve Zorluklara İlişkin Bilgi Notu'na göre, 23 kişi insan hakları alanındaki faaliyetleri gerekçe gösterilerek hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezaların toplamı bir kez ağırlaştırılmış müebbet ve 211 yıl, 4 ay, 10 gün oldu. 82 kişi hakkında ise beraat kararı verildi. Bilgi notuna göre, toplamda bin 415 kişi, yargısal taciz, idari taciz, tehdit ve misilleme müdahalelerinden en az biri veya birkaçına maruz bırakıldı.

Bu dönemde 367 kişi hakkında insan hakları faaliyetleri gerekçe gösterilerek ceza soruşturması başlatılırken daha önce hakkında soruşturma yürütülen 9 kişiye yönelik mevcut soruşturmalar devam etti. 4 kişi hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. 305 kişi insan hakları alanındaki çalışmaları nedeniyle gözaltına alınırken, 16 kişi tutuklandı. "İnsan hakları savunucularının faaliyetleri yargı erkinin araçsallaştırılmasıyla engellenmektir" denilen bilgi notunda, "insan hakları savunucularına yönelik uygulanan bu ceza hukuku tedbirlerinin caydırıcı etkisinin, savunuculuk iklimini bütünüyle baskı altına aldığı ve sivil alanı daralttığı" ifade edildi.

POLİTİKATÜRKİYE

TİHV: Hak savunucuları için karanlık tablo

06.06.20226 Haziran 2022

Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın bilgi notuna göre, 2022'nin ilk dört ayında toplam bin 415 insan hakları savuncusu, yargısal taciz, idari taciz, tehdit ve misilleme müdahalelerinden en az biri veya birkaçına maruz kaldı.

https://www.dw.com/tr/ti%CC%87hv-i%CC%87nsan-haklar%C4%B1-savunucular%C4%B1-i%C3%A7in-karanl%C4%B1k-tablo/a-62043240

REKLAM

Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV) bilgi notu, 2022'nin ilk dört ayında ülkedeki insan hakları savunucularının koşullarına ilişkin çarpıcı bir tabloyu ortaya koydu. 1 Ocak 2022 - 30 Nisan 2022 aralığını kapsayan Türkiye'de İnsan Hakları Savunucularının Karşılaştığı Baskı, Engel ve Zorluklara İlişkin Bilgi Notu'na göre, 23 kişi insan hakları alanındaki faaliyetleri gerekçe gösterilerek hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezaların toplamı bir kez ağırlaştırılmış müebbet ve 211 yıl, 4 ay, 10 gün oldu. 82 kişi hakkında ise beraat kararı verildi. Bilgi notuna göre, toplamda bin 415 kişi, yargısal taciz, idari taciz, tehdit ve misilleme müdahalelerinden en az biri veya birkaçına maruz bırakıldı.

Bu dönemde 367 kişi hakkında insan hakları faaliyetleri gerekçe gösterilerek ceza soruşturması başlatılırken daha önce hakkında soruşturma yürütülen 9 kişiye yönelik mevcut soruşturmalar devam etti. 4 kişi hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. 305 kişi insan hakları alanındaki çalışmaları nedeniyle gözaltına alınırken, 16 kişi tutuklandı. "İnsan hakları savunucularının faaliyetleri yargı erkinin araçsallaştırılmasıyla engellenmektir" denilen bilgi notunda, "insan hakları savunucularına yönelik uygulanan bu ceza hukuku tedbirlerinin caydırıcı etkisinin, savunuculuk iklimini bütünüyle baskı altına aldığı ve sivil alanı daralttığı" ifade edildi.

Bilgi notu döneminde barınma hakkı, insan onuruna yaraşır asgari hayat seviyesi, eğitim hakkı ve akademik özerklik talepleriyle eylem yapan, başta öğrenciler olmak üzere insan hakları savunucularına yönelik uygulanan gözaltı ve tutukluluk işlemleri ile ceza soruşturması ve kovuşturmalarının baskı ve susturma aracı haline geldiğine dikkat çekildi. "Geçinemiyoruz", "Barınamıyoruz" ve Boğaziçi Üniversitesi protestoları bu anlamda öne çıkan insan hakları savunuculuğu eylemleri arasında gösterildi.

23 kişi hedef göstermeye maruz kaldı

Adana, Ankara, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Van ve çevre illerindeki insan hakları savunucularına yönelik baskı ve zorlukları tespit etmek ve savunucular ile dayanışmayı güçlendirmek amacıyla kurulan Bölgesel Dayanışma ve İş Birliği Grupları tarafından tespit edilen bilgilere dayanan TİHV bilgi notunda, insan hakları dernekleri üzerindeki baskıya da dikkat çekildi. Toplam 18 kişiye karşı insan hakları alanındaki faaliyetleri sebebiyle idari taciz uygulandığı aktarıldı. Bu kapsamda, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'ne açılan kapatma davası ve Tarlabaşı Toplum Merkezi hakkında süren kapatma davasına dikkat çekildi. Tespit edilen dört idari taciz olayının ise mülteci statüsündeki insan hakları savunucuları hakkında, insan hakları faaliyetleri temelinde sınır dışı kararı verilmesine ilişkin olduğu belirtildi.

Darbe girişimi gecesi tutuklulara işkence yapan bir polisin soruşturma haberi

 Darbe girişiminden yaklaşık altı yıl sonra, alınan bilgilere göre, Cumhuriyet Savcılığı, darbe girişimi gecesi tutuklulara işkence yapmaktan Terörle Mücadele Birimi'ndeki bir polis memuru hakkında soruşturma açmaya karar verdi.

  2016 yılının ortalarındaki başarısız darbe girişiminden sonra ordu mensupları da dahil olmak üzere binlerce Türk işkence gördü.

  Bu işkence olaylarının başında Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Birimi geldi.

  Hakkında yapılan şikayetlerin yıllarca dikkate alınmaması ve bu konuda herhangi bir yasal işlem yapılmamasının ardından, savcılığın Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde görevli Türk Yılmaz hakkında soruşturma başlattığı belirtildi.

  Milletvekili Gergerlioğlu, Türk Yılmaz aleyhine dilekçe verenlerin listesini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunuyor.

  TR724'ün edindiği bilgiler, yetkililerin, Gergerlioğlu'nun avukatları başta olmak üzere mağdurların avukatlarının Türk Yılmaz aleyhine sunduğu şikayetleri değerlendirmeye başladığını gösteriyor.

  Geçen hafta, Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın konuyu soruşturması için bir Cumhuriyet savcısı görevlendirmesi üzerine, Cumhuriyet Savcılığı polis hakkında gizli soruşturma başlattı.

  Geçen hafta savcılar Türk Yılmaz'ı ifade vermeye çağırdı.

  Türk Yılmaz, ifadesinde, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nin herhangi bir şüpheliye yönelik herhangi bir işkence veya kötü muamele vakasına tanık olmadığını öne sürerek, aleyhindeki tüm iddiaları reddetti.

  Buna rağmen Türk Yılmaz, darbe girişiminin ardından, önde gelen ordu komutanları da dahil olmak üzere bazı askerlerin, o sırada “olayların vahşeti” nedeniyle kötü muamele gördüğünü itiraf etti.

  Türk Yılmaz, bu süre içinde bir albayın ayağından asıldığını ve pişmanlık duymadığını ifade etti.

  Mağdurların avukatlarının görevden alınmasını talep eden Belmaz'a dava açılabilir.

  Milletvekili Gergerlioğlu'nun 2 Nisan 2021'de tutuklanması sırasında Türk Yılmaz'ın tutuklama kararını uygulamak için Gergerlioğlu'nun evine giden güvenlik ekibinde yer alması dikkat çekti.

Kılıçdaroğlu: Altı muhalefet lideri Türkiye'ye barış getirecek

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kimsenin karamsar olmaması gerektiğini, çünkü altı muhalefet partisinin liderlerinin önceliğinin Türkiye'de nerede yaşarlarsa yaşasınlar insanları mutlu etmek olduğunu, önceliklerinin meclisin halkı temsil etmesi olduğunu söyledi.

  Türk muhalefetinin lideri Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında cumhuriyetimizi demokrasiyle birleştireceğiz. Altı lider Türkiye'ye barış getirecek” dedi.

  Kılıçdaroğlu, yapılacak seçimlerin kaderini kadınların ve gençlerin belirleyeceğini, 7 buçuk milyon gencin ilk kez oy kullanacağını ve bunların hepsinin demokratik yollarla otoriter yönetimi sona erdireceğini vurguladı.

  Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile rekabet etmek için sahneye çıkan isimler arasında yer alıyor.

  Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) karşıtı altı partinin koalisyon ortakları, ortak muhalefet adayının seçim tarihi yaklaşana kadar açıklanmayacağını söyledi.

Türkiye İstatistik Kurumu'nda üst düzey bir yetkilinin istifası

 Türkiye İstatistik Kurumu'nda üst düzey bir yetkili, Mayıs ayı parasal enflasyon verilerinin açıklanmasına birkaç gün kala görevinden istifa etti.

.İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir kaynak Bloomberg'e verdiği demeçte, Mustafa Teki'nin Türkiye'nin Mayıs ayındaki yüzde 73,5'lik yıllık enflasyon oranının ardından tüketici fiyatları dairesi başkanlığından istifa ettiğini ve yerine Yilda Ayaz'ın getirileceğini açıkladığını söyledi.

.Teke'nin istifası, Türkiye İstatistik Kurumu'nun enflasyon dairesi başkanı Cem Baş'ın sağlık sorunları nedeniyle 20 Mayıs'ta istifa etmesinin ardından iki haftadan kısa bir süre içinde vücuttan ikinci önemli çıkış oldu.

.Türk gazetesi Sözcü, kaynak belirtmeden, Bash'in istifasının, daire başkanı olarak görevini yerine getirirken kendisine uygulanan baskılardan duyduğu hayal kırıklığından kaynaklandığını söyledi.

.Vatandaşlar, 2023 yazında yapılması planlanan bir sonraki seçimler öncesinde paralarının kısıtlı olduğunu hissettiklerinden, Türkiye'deki hiperenflasyon ülkede siyasi bir sorun haline geldi.

.Merkez bankası gösterge oranını yüzde 14'e indirdiği için Türkiye'nin enflasyon oranı iki katına çıktı, en yüksek mali kriz Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yaklaşık 20 yıl önce iktidara getirdi.

.2020 yılından bu yana ekonomik çalışmalar alanında çalışan ENAGgroup'un kurucusu geçen hafta yayınlanan bir raporda, Türkiye'de tüketici fiyat enflasyonunun yüzde 200'ün üzerine çıkabileceğini söyledi.

.Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstatistik Enstitüsü'nün farklı illerdeki 20 şube müdürünü görevden alarak yerlerine yeni isimler atadı

TİP Milletvekili Ahmet Şık: Kaçak Saray’a da asacağız o pankartı

TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın “Bunların parlamentodan silinip atılmasının adımlarının atılması lazım” sözlerine yanıt verdi. Şık, Erdoğan’a “Kaçak Saray’a da asacağız o pankartı” dedi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yanıt verdi.

Erdoğan, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen partisinin 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan konuşmasında, Gezi direnişini ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” pankartı asan Türkiye İşçi Partisi (TİP) vekillerini hedef aldı.

Erdoğan TİP’li vekilleri kastederek, “Bu milletin polisine el kaldırandan milletvekili olmaz. Bunların parlamentodan silinip atılmasının adımlarının atılması lazım” dedi.

Şık, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Kaçak Saray’a da asacağız o pankartı” ifadelerini kullandı.

Kamuoyu yoklaması: Muhalefet lideri Erdoğan'ı geride bıraktı

 Yakın tarihli bir kamuoyu yoklaması, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, seçimlerin ikinci turuna çıkması halinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı geride bırakacağını ortaya koydu.

."Gazici" şirketi, katılımcılara Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında ikinci tur seçim olsa kime oy vereceklerini sorduğu bir kamuoyu yoklaması yaptı.

 Anket sonuçlarına göre Kılıçdaroğlu'nun oy oranı %52,6, Erdoğan'ın oy oranı ise %47,4.

.Anket ayrıca muhalefet ulusunun koalisyonunun yüzde 50'yi aştığını ortaya koydu.

  Anket sonuçlarına göre Millet İttifakı'nın oy oranı yüzde 51,6, Halk İttifakı'nın oy oranı ise yüzde 48,4 olarak belirlendi.

.Partinin destek oranı ise şöyle oldu: Adalet ve Kalkınma Partisi: yüzde 35,4. Cumhuriyet Halk Partisi: yüzde 26,7. Demokratik Halklar: yüzde 11,2. İyi Parti: %11.2. Ulusal Hareket: yüzde 8.8.

.Kararsızları dağıtırken, Halk İttifakı'nın oy oranı %48,4, Ulus İttifakı ise %51,6 oy kullandı.

..Muhalefet lideri Kılıçdaroğlu, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan ile yarışacak isimler arasında yer alıyor ancak adaylığını resmi olarak açıklamadı..