Thursday 29 October 2020

İktidar, CHP'nin 65 yaş üstüne yardım teklifini reddetti

 CHP tarafından sunulan 65 yaş üzerindeki vatandaşlara aylık 155 lira yakacak yardımı yapılmasını öngören kanun teklifi, AKP'li vekiller tarafından reddedildi.

 CHP tarafından Meclis'e sunulan, 65 yaş üstü vatandaşlara aylık 155 lira yakacak yardımı yapılmasını öngören kanun teklifi reddedildi.

AKP, teklifin Meclis gündemine alınmasına bile müsade etmedi. Teklifi sunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın ise, “Askıda ekmeğe muhtaç ettiğiniz vatandaş, size dersini sandıkta verecek” diye konuştu.

 

Sözcü'den Başak Kaya'nın haberine göre CHP'li Akın şöyle devam etti:

“4 kişilik bir aile 2017'de doğalgaza 140 lira öderken şimdi 250 liraya çıkmış, artış yüzde 80. Elektrik 101 liradan 172 liraya çıkmış, artış yüzde 70. Hangi memurun, hangi işçinin, hangi çalışanın maaşı bu kadar arttı?

Askıdaki ekmeğe muhtaç ettiğimiz vatandaşımız ilk seçimde size öyle bir ders verecek ki, bırakın iktidar olmayı, muhalefette durmak için bile mücadele edeceksiniz.

Ekonomik buhranla karşı karşıyayız ama ülkenin Bakanı ‘Ekonomi büyüyor' diyor. KDV'yi elektrik ve doğalgazda yüzde 1'e indirin, ÖTV'yi kaldırın, elektrikteki TRT payını kaldırın. Bütün yükü bu millete yüklüyorsunuz.”


Wednesday 28 October 2020

Türk Lirası neden diğer para birimlerinin aksine dolara karşı düşüyor?

 


Dolar hafta başında Türk Lirası'na karşı başladığı yükselişine devam ediyor.

Diğer yandan dolar piyasanın önemli para birimleri karşısında ABD'de açıklanacak veriler öncesinde düştü.

Doların önemli piyasa paraları karşısında değerini ölçen Bloomberg Dolar Spot Endeksi, güne değer kaybıyla başladı.

Emtia ihracatçısı ülkelerin paraları değer kazandı.

Türk Lirası ise bu hafta dolara karşı değer kaybeden nadir gelişmekte olan ülke para birimlerinden oldu.

 

Yabancı yatırımcı Türk varlıklardan çıkıyor

Bu hafta değer kaybeden tek Türk varlığı TL olmadı.

Borsa İstanbul BIST 100 endeksi de pazartesi gününü yüzde 3,88 düşüşle kapattı.

Bankacılık endeksi ise günü yüzde 4,2; sınai endeks yüzde 4,3 ekside tamamladı.

Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) gelişmekte olan Avrupa ekonomileri araştırma biriminin müdürü Uğraş Ülkü de dün yabancıların Tük varlıklardan yaptığı çıkışa dikkat çekti:

"Türkiye'nin 5 ve 10 yıllık tahvillerinde yaşanan yükseliş ile Borsa İstanbul'un BIST 100 endeksindeki keskin düşüşe bakarsak yerleşik olmayan portföy yatırımcılarının ellerindeki Türk Lirası varlıkları azalttığı görülebilir; bu da TL üzerindeki baskıyı artırıyor."

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Ülkü'ye göre TL'nin değer kaybetmesinde rol oynayan en büyük etmen, yatırımcıların Türkiye'nin müttefikleriyle ilişkileri ve bu durumun yabancı yatırıma erişiminde ortaya çıkarabileceği zorluklar oldu.

Ülkü, Türkiye ve Fransa arasında hafta sonu gerilen ilişkilerin yatırımcılarda, AB'nin Türkiye'ye yaptırım uygulayabileceği, bu yüzden Avrupalı yatırımcıların Türk varlıklarına erişiminin zarar görebileceği endişelerinin ortaya çıktığını ekledi.

"Türk Lirası yıllardır değer kaybediyor"

Kanada merkezli yatırım bankası TD Securities'ten gelişen piyasalar baş stratejisti Cristian Maggio ise TL'nin uzun yıllardır değer kaybettiğini vurguladı.

TL'nin ABD Başkanı Donald Trump döneminde yüzde 60 değer kaybettiğini, bu rakamın Trump'tan önceki dört yıl için yüzde 45 olduğunu söyleyen Maggio, TL'nin 1990'lı yıllardan beri sürekli olarak dolara karşı değer kaybeden bir para birimi olduğunu aktardı.

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Maggio, "2001-2010 yılları arasında TL uzun bir süre istikrarlı kalmış olsa da, o zaman bile yine de diğer gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinden daha kötü bir performans sergiliyordu. Bunun sebebini kötü politikalarda ve bunun varlıklar üzerindeki etkisinde aramak lazım" dedi.

Maggio'ya göre bu durumda yıllar içinde hem ülke içi hem de dış politikada yaşanan gelişmeler rol oynadı.

Sorularımızı yanıtlayan iki ekonomist de ancak Türkiye'nin müttefikleriyle ilişkilerini düzeltmesi ve sıkı para politikası izlemesi takdirinde TL'nin kayıplarını geri alacağı görüşünde.

'Biden'ın zaferi gelişmekte olan ülkelerin lehine olur: Türkiye ve Rusya dışında'

Diğer yandan dünyadaki diğer para birimleri ve piyasalar da haftaya gerçekleşecek ABD seçimlerine odaklanmış durumda.

Financial Times'ın haberine göre haftaya düzenlenecek ABD seçimlerine ilişkin yapılan kamuoyu yoklamalarına göre Joe Biden'ın önde olması, gelişmekte olan para birimlerinin olumlu bir seyir izlemesini sağladı.

Bu ihtimalle beraber MSCI gelişmekte olan ülkeler endeksi eylül ayının başından beri yüzde 2,4 yükseldi.

Meksika Pesosu ve Güney Kore Wonu da aynı dönemde yüzde 4 yükselen gelişmekte olan para birimleri arasında.

Financial Times gazetesine konuşan uzmanlar, Biden'ın seçimleri kazanmasının yeni bir teşvik paketi anlamına geleceğini, bu yüzden de gelişmekte olan ülkelerin lehine olacağını vurguladı.

Ancak Biden'ın seçimi kazanması takdirinde yaptırım riskinin arttığı Türkiye ve Rusya'nın bu durumdan olumsuz etkilenecek nadir ülkelerden olduğu belirtildi.

Bu hafta hangi veriler bekleniyor?

Piyasaları bu hafta ABD Merkez Bankası FED'in kasım ayındaki faiz değerlendirmesi öncesinde ekonomiye dair ipuçları verecek olan işsizlik başvuruları, üçüncü çeyrek büyüme rakamları ve dayanıklı mal siparişleri gibi veriler ilgilendiriyor.

Türkiye'de ise Merkez Bankası'nın çarşamba günü açıklayacağı enflasyon raporu bekleniyor.

Tuesday 27 October 2020

İstanbul Valisi: İstanbullu hasta işe gidiyor, çünkü işten atılmaktan daha çok korkuyor

 

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, kentte koronavirüsle mücadele konusunda belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ile sürekli temasta olduklarını ifade etti. Yerlikaya, İstanbulluların hasta oldukları halde işe gittiklerini de ifade ederek bunun nedeninin işten atılma korkusu olduğunu belirtti. 


 

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, şehirdeki yeni tip koronavirüs (Covid-19) vakalarının patlamasının ardından eleştirdiği İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’dan telefon aldığını yazdı.

Yerlikaya, Altaylı’ya “Tüm olanlar için bir günah keçisi, bir kurban arıyorsanız ben buradayım” dedi.

Yerlikaya "İstanbullu hasta hasta işe gidiyor. Çünkü Covid’den korkuyor ama işten atılmaktan daha çok korkuyor. Bu noktada bir sorun var" ifadelerini kullandı.

Altaylı köşe yazısında Yerlikaya’nın ifadelerini şöyle aktardı:

Ekim ayında İstanbul’da salgının en üst seviyeye geleceğini İl Pandemi Kurulumuzda öngörmüştük. Tatilden dönecek olanlar, köylerinden, memleketlerinden gelecek olanlarla beraber bir yükseliş olacağını biliyorduk. Bununla ilgili olarak başından beri uyarılarımızı yaptık.

‘DENETİM YAPMIYORUZ DEMEK HAKSIZLIK’

Siz lokanta ve kafelerin doluluğundan ve denetimsizlikten söz etmişsiniz. Doğrudur. Ama denetim yapmıyoruz demek bize haksızlık. Emniyet ve jandarma ile birlikte 21 Eylül ile 25 Ekim arasındaki 34 günlük sürede toplam 49 bin 767 ihbarı değerlendirmişiz. Bunun yanı sıra re’sen yaptığımız denetim sayısı 1 milyon 643 bin 590. Toplamda 1 milyon 693 bin 357 denetim yapılmış. Buna karantinada olması gerekenleri kontrol için yapılan denetimler de dahil.

Bu denetimlerde ceza kesmemekle suçlayacaksınız bizi. Doğru cezayı asgaride kesmeye çalışıyoruz. Ceza bir şey sağlamıyor. Boşu boşuna vatandaşla kamu görevlisi arasında gerilim yaratıyor. Cezayı son çare olarak düşündük hep. Çocuğunuza bile sürekli ceza verseniz bir süre sonra ceza arsızı olur, biz ikna metodu ile gidiyoruz. Üstelik de lüks bir mekan ile küçük bir esnafı aynı miktarla cezalandırmak da çok adil olmuyor. Can yakmak değil denetimdeki amacımız. Doğruyu hatırlatmak.

'EKREM BAŞKAN'LA SÜREKLİ TEMAS HALİNDEYİZ'

Emin olun ki, pandeminin başından beri en yakın çalıştığım kişi Büyükşehir Belediye Başkanımız. Benim işim siyaset değil. Hizmet. Bunun için de Ekrem Başkan’la sürekli temas halindeyiz. Çok da iyi çalışıyoruz bilesiniz. Hiçbir sıkıntı yok.

'SALGININ YÜKSELMESİNDEKİ EN ÖNEMLİ NEDEN TOPLU ULAŞIM'

İstanbul’da salgının yeniden yükselmesindeki en önemli neden toplu ulaşım. Bunu unutmayalım. Bu toplu ulaşımı rahatlatamazsak bu salgını kesemeyiz. Bunu da taşıt sayısını arttırarak yapamayız. Metrobüs zaten limitte. 17 saniyede bir otobüs geçiyor. Bunu daha da kısa süreye indiremeyiz. Diğer hatlarda da sefer sayısını arttırsak bu kez de durak yoğunluğu sorun olarak karşımıza çıkıyor. Vatandaşa durakta bekleme diyemeyiz.

'İSTANBULLU İŞTEN ATILMAKTAN DAHA ÇOK KORKUYOR'

İstanbullu hasta hasta işe gidiyor. Çünkü COVİD’den korkuyor ama işten atılmaktan daha çok korkuyor. Bu noktada bir sorun var.

MESAİ SAATLERİ

Bu yüzden alınacak en önemli önlem sizin de değindiğiniz esnek mesai. Çünkü toplu ulaşım ve ulaşım sorununu başka türlü çözmemiz mümkün değil. Tabii bunu sadece kamu çalışanları ile yapamayız. İstanbul’da toplam çalışanlara kamu çalışanlarının oranı yüzde 8 civarı. Gerisi özel sektör. Yani 400 bin civarı kamu çalışanı var diyelim kabaca. Özel sektörde ise 5 milyon. Yani benim kamu çalışanlarını esnek mesaiye geçirmem sorunu çözmüyor. Bu durumda bizim özel sektörle ve üniversitelerle de oturup konuşmamız gerekiyordu.

Önce işverenlerle görüştüm. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan ile konuştuk, işveren sendikaları ile konuştuk. Sonra sendikalarla görüşmeye geçtik. DİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ hepsi ile. Bütün başkanlar çok olumlu yaklaştı. Üniversite rektörleri ile görüştüm.

Eylül ayında bu kararı almıştık. Görüşmeler, hazırlıklar yapıldı. Haftaya tüm gazeteleri, yayın kuruluşlarını ziyaret ederek bu esnek mesaiyi anlatacağım ve buna geçeceğiz. En önemli tedbir bu olacak emin olun.

İstanbul Türkiye’nin ekonomik motoru. Geleni gideni, düzenli- düzensiz 1 milyonu bulan göçmeni ile her gün 20 milyon kişinin yaşadığı bir kent. Kolay değil. Burayı bırakın Türkiye’yi dünyanın başka bir kenti ile karşılaştıramazsınız. Zor bir şehir. Anadolu’da 700 binlik bir büyükşehir ile İstanbul aynı şey değil. Burada bir öğrenci okula 40 kilometre yol gidebiliyor yeri geldiğinde. Anadolu’da 300 metre. İşe gitmek için de aynı şey söz konusu.

Burada hükümetimiz ile beraber hareket ediyoruz. Bildiğimizi okuyamayız. İçişleri Bakanımız, Maliye Bakanımız çok destek veriyor. Merak etmeyin. Bu haftadan itibaren salgının frenine basmış oluruz. Ama ille de bir suçlu lazımsa. Haklısınız. Ben suçluyum.

İstanbul’da Suriyeliler sokağa indi: ÖSO adına eylem yaptı!

 


İstanbul’da Suriyeli sığınmacılar sokağa indi, eylem yaptı. ÖSO adına dakikalarda slogan atıp, çeşitli bayraklar açan grup Covid-19 önlemlerinin hiçe saydı. Gelen son bilgilere göre eylemlerin sadece İstanbul ile sınırlı olmadığı ortaya çıktı. Türkiye’nin birçok kentinin meydanında ÖSO lehine yürüyüşler düzenlendi, organize eylemler yapıldı.

 

İstanbul Aksaray’da bir araya gelen yüzlerce Suriyeli eylem yaptı. Suriye’deki çeşitli gruplar adına eylem yaptığı öğrenilen grupların sosyal medya üzerinden organize oldukları ve günler öncesinden eyleme hazırlandıkları ortaya çıktı.

Aksaray meydanına çekilen görüntülerde tekbirler eşliğinde Arapça yazılı bezler ve ÖSO bayrakları açıldığı görüldü.


 

“Pandemi önlemleri sadece Türklere mi?”

Sokaktaki vatandaşın maske takmaması konusunda sıkı denetimler sürerken, sosyal mesafeye dikkat edilmesine rağmen birçok eyleme müsaade edilmiyor. İktidar karşıtı görülen tüm protesto ve etkinliklere hızlı bir şekilde müdahale edilirken, İstanbul’un orta yerinde yapılan eyleme müdahale edilmemesi dikkat çekti.

İşte İstanbul Aksaray’da çekilen o görüntüler:



 



Monday 26 October 2020

Fransız mallarına boykot çağrısının ardından Emine Erdoğan'ın 50 bin dolarlık Hermes çantası gündem oldu

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Fransız markaları asla satın almayın'' dediği açıklamasının ardından, Emine Erdoğan'ın 50 bin dolarlık Hermes çantası gündem oldu. 


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleşen Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı'nda yaptığı konuşmada Fransız mallarına boykot çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının ardından Emine Erdoğan'ın 50 bin dolarlık Hermes çantası gündem oldu.

VIDEO İÇİN TIKLAYIN 


 



İstanbul Aksaray'da Suriyeliler Sokağa indi, ÖSO bayraklarıyla eylem yaptı!

 İstanbul'da Suriyeli sığınmacılar sokağa indi, eylem yaptı. ÖSO bayrakları açan grup Covid-19 önlemlerini hiçe saydı. Son gelen bilgilere göre eylemlerin sadece İstanbul ile sınırlı olmadığı ortaya çıktı. Eylemlerin, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürlerin Fransa'da resmî bina duvarlarına yansıtılmasına tepki olarak yapıldığı bildiriliyor.


 

AYKIRI / BERAT TEMİZ-EGEHAN ERKÜN


İstanbul Aksaray'da bir araya gelen yüzlerce Suriyeli eylem yaptı. Fransa'daki resmi binalara Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürler asılmasını protesto etmek amacıyla yapılan etkinlikte sık sık ÖSO yanlısı sloganlar atıldı.

Türkiye'de "sığınmacı" statüsünde oldukları öğrenilen kişilerin sosyal medya üzerinden organize oldukları ve günler öncesinden eyleme hazırlandıkları ortaya çıktı.

Aksaray meydanında çekilen görüntülerde tekbirler eşliğinde Arapça yazılı bezler ve ÖSO bayrakları açıldığı görüldü.

İstanbul'daki görüntülerin benzerleri Gaziantep, Konya ve İzmir'de de kayıt altına alındı.

PANDEMİ ÖNLEMLERİ SADECE TÜRKLERE Mİ!


Pandemi önlemleri nedeniyle birçok eylemin yasaklandığı Türkiye'de, iktidar karşıtı görülen tüm protesto ve etkinliklere hızlı bir şekilde müdahale edilirken, İstanbul'un orta yerinde yapılan eyleme çok geç müdahale edildiği öğrenildi.

İşte İstanbul Aksaray'da çekilen o görüntüler:



EYLEMLER ÜLKE ÇAPINA YAYILDI

 



Fransa'yı protesto amacıyla ÖSO yanlısı gruplar tarafından yapılan eylemlerin Gaziantep, Konya ve İzmir'de de gerçekleştiği öğrenildi.

Sunday 25 October 2020

AK Parti'nin İstanbul'da 22 ilçe başkanını görevden aldığı iddia edildi

 

AK Parti'nin İstanbul'da tepeden tırnağa revizyona gittiği belirtiliyor. Bu kapsamda 39 ilçe başkanından 22'si için değişim kararı alındığı öne sürüldü.


AK Parti'de siyaset kulislerini hareketlendiren bir gelişme yaşandı. Bu kapsamda, İstanbul il örgütünde 39 ilçe başkanından 22'sinin görevden alındığı belirtildi.

MEVCUT BAŞKANIYLA DEVAM EDİLMEYECEK İLÇELERNet haber.com'un haberine göre;

 Şişli, Küçükçekmece, Kartal, Maltepe, Şile, Çekmeköy, Ümraniye, Fatih, Başakşehir, Beylikdüzü, Güngören, Bahçelievler, Bağcılar, Esenyurt, Avcılar, Sancaktepe, Tuzla, ve Gaziosmanpaşa ilçe başkanları ile yola devam edilmeyeceği iddia edildi. Görevden alınan başkanların kimler olduğu henüz resmen açıklanmadı.


İSTANBUL İL BAŞKANI DA DEĞİŞİYOR İDDİASIİ

stanbul İl Başkanı Bayram Şenocak hakkındaki karar ise henüz kesinlik kazanmış değil. Bayram Şenocak hakkında netleşmeyen bilgiye göre görevden alınıp yerine Kağıthane eski belediye başkanı Fazlı Kılıç'ın getirileceği iddia edildi.

ESENYURT İLÇE BAŞKANI'NDAN AÇIKLAMA

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Yasir Çelik de kişisel Facebook sayfasından yeni kongre döneminde aday olmayacağını açıkladı.Çelik paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "İl Başkanlığımız ile yapmış olduğumuz istişare neticesinde yeni kongre döneminde Esenyurt İlçe Başkanlığı'na aday olmayacağım. 'Makamlar geçicidir, baki olan davadır' şiarıyla, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'ın yolunda, AK Parti'mize hizmet etmeye devam edeceğim."

Sokak röportajında iktidarı eleştiren vatandaş akşam evi basılarak gözaltına alındı

 


Antalya'da sokak röportajı sırasında konuşan İsmail Demirbaş, iki gün önce gözaltına alındı. Demirbaş verdiği röportaj sırasında ülkedeki ekonominin gidişatını ve iktidarı eleştiren cümleler sarf etmişti. Röportaj sonrası Demirbaş'ın evini polisler basarak kendisini gözaltına aldı. Demirbaş adli kontrol ve yurtdışı yasağıyla serbest bırakılırken, “Ülkemin geldiği duruma üzülüyorum. Ben bildiklerimi söylemeye devam edeceğim” dedi.

'BİRİLERİ SENİ DOLDURUŞA GETİRİYOR'

Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre, Demirbaş'ın evi, 22 Ekim'de verdiği röportaj sonrasında akşam saat 21.30'da polisler tarafından basıldı. Demirbaş gözaltı anını şöyle anlattı: “Eve 6 polis geldi, oturduğum apartmanın bütün çevresini tuttular, evin önünde de 3 araç bekliyordu. Çok büyük bir suç işlemişim gibi beni bekliyorlardı. Kimliğim gösterdikten sonra beni evden aldılar.”

Antalya Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında tutulan Demirbaş burada kendisine baskı uygulandığını anlattı: “Benden ifade alan kişi, 'Sen vahabisin' diyerek beni suçladı. Yine bana, 'Birileri seni dolduruşa getiriyor. Birileri sana bunları söylüyor sen de bunları tekrarlıyorsun' dedi. Benim kendi düşüncelerim olamaz mı? Bu baskılar altında ifade verdim.”

'DOĞRU BİLDİKLERİMİ SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİM'

Demirbaş, savcılıkta da ifade özgürlüğü kapsamında konuştuğunu belirtti. Ancak savcılık Demirbaş'ı adli kontrol ve yurtdışı yasağıyla mahkemeye sevk etti. Demirbaş, kendisini bu nedenle gözaltına alanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyleyerek şöyle devam etti: “Doğru bildiklerimi söylemeye devam edeceğim. Eleştirmeye devam edeceğim. Beni emniyete davet etselerdi giderdim. Kaçmam, terörist değilim. Ailemin, çevremin korkmasını istiyorlar. Bana terörist muamelesi yaptılar. Türkiye Cumhuriyeti'ni savunduğumuz için bizi korkutmaya çalışıyor. Ben doğruyu söylemeye devam edeceğim. Korkmadan, çekinmeden... Her Türkiye Cumhuriyeti vatanadaşı gibi Atatürk'ün yolunda devam edeceğiz. Gözaltı, gerçekleri söylememize engel olamaz."

VIDEO İÇİN TIKLAYIN 

 





Saturday 24 October 2020

Corona’nın Merkez Üssü İstanbul’da Toplantı Tartışması

 

 

İSTANBUL — Türkiye’de Corona virüs vakaları her geçen gün artış gösterirken salgının merkez üssünün bir süredir İstanbul olduğu dikkatlerden kaçmıyor. Sağlık Bakanlığı da özellikle İstanbul’da salgınla mücadeleye ağırlık veriyor.

Dün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul’da aralarında İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu’nun da yer aldığı yetkililerle toplantı yaptı.

Türkiye’deki Corona virüsü vakalarının yüzde 40’ının görüldüğü İstanbul’da yapılan toplantıyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ‘‘Devam eden artışa karşı alınacak tedbirleri kararlaştırdık" dedi.
Toplantıya davet edilmeyen İmamoğlu: ‘‘Büyük nezaketsizlik, halkımız bunun hesabını sorar’’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ve İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip gibi isimlerin toplantıya davet edilmemesi sosyal medyaya tepki çekti.

Milli mesele olarak gördüğü Corona salgını ile ilgili toplantıya davet edilmemesinin büyük bir nezaketsizlik olduğunu ifade eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “toplantı ani gelişti” söyleminin bir mazeret olamayacağını dile getirdi.
Fahrettin Koca: ‘‘Beş gün İstanbul’da olacağım, büyükşehir belediye başkanı ile de görüşeceğim’’

Dün İstanbul’da yapılan toplantıya CHP’den seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı davet etmeyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bugün Bursa Valiliği’nde yaptığı toplantıda AKP’den seçilen Bursa Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yer alması dikkat çekti.

Bursa’da gazetecilere açıklamalarda bulunan Koca, ‘‘Bursa'dan başlayarak Balıkesir, Bilecik, Çanakkale ve Yalova İl Sağlık Müdürlerimiz, hastane başhekimlerimiz, sahada görevli koordinatörlerimizle il bazında ayrı ayrı toplantı yapacağız. Corona virüs salgını tüm ülkede yeniden tırmanışa geçmiş durumdadır. İstanbul’da vaka sayısı Türkiye genelinin yüzde 40’ına ulaşmış durumda. İstanbulluları kurallara gerekirse fedakarlıkta bulunarak uymaya davet ediyorum. Hafta sonundan başlayarak beş gün İstanbul’da çalışma arkadaşlarımla birlikte olacağım. İstanbul Valisi, büyükşehir belediye başkanı, il emniyet müdürü ile görüşmeler yapmayı planlıyorum. Çarşamba günü Bilim Kurulu toplantısını İstanbul’da yapacağız’’ dedi.

Erdoğan: ‘‘Toplu mekanlarda bulunmak, buralarda virüsün çok daha seri bir şekilde yaygınlaşmasını sağlıyor’’

Cuma namazını Üsküdar’daki Hazreti Ali Camisi’nde kıldıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise ‘‘Şu an itibariyle gerçekten İstanbul Corona virüs salgınında hemen hemen en önde gelen illerimizden bir tanesi. Bu konuda bu mücadeleyi başta yazılı görsel medya olmak üzere yoğun bir şekilde sürdürmemiz lazım. Sürekli bir ifademiz var. Maske, mesafe, hijyen; bunlara hassasiyetle sarılmamız lazım ve bir de toplu mekanlardan ciddi manada kaçınmak gerekiyor. Yani bu toplu mekanlarda bulunmak, buralarda virüsün çok daha seri bir şekilde yaygınlaşmasını sağlıyor. Buna kendi evlerimiz de dahil’’ dedi.

Erdoğan, ‘‘Yeniden kısıtlamalar gelecek mi?’’ şeklindeki soruya Bilim Kurulu’nun tavsiyelerine göre adım atacaklarını söyledikten sonra Türkiye’nin Batı ülkelerinden daha iyi konumda olduğunu dile getirdi.

VIDEO IÇİN TIKLAYIN 



Thursday 22 October 2020

Leman Somalı madencinin sözlerini kapağına taşıdı; “Öyle mi alay komutanı?”

 Haftalık karikatür dergisi LeMan, bu sayısının kapağına Salihli'de gözaltına alınan madenciler için konuşma yapan Kamil Kartal'ın "Öyle mi alay komutanı" dediği ve Türkiye'yi sarsan konuşmasını taşıdı.Karikatür dergisi LeMan, bu sayısında kapağına Soma’dan Ankara’ya yürümek isterken Salihli’de jandarma tarafından gözaltına alınan madencileri taşıdı.


 

      



Dikkat: Cesaret bulaşıcıdır başlığıyla çıkan kapakta, Bağımsız Maden İş Uzmanı Kamil Kartal’ın Türkiye’yi sarsan konuşmasına yer verildi.
‘Dikkat: Cesaret bulaşıcıdır’ başlığıyla çıkan kapakta, Bağımsız Maden İş Uzmanı Kamil Kartal’ın “Öyle mi alay komutanı?” sözlerine konuşma kullanıldı. Söz konusu konuşmada şu ifadeler kullanılmıştı:

“Sanki suçlu bizmişiz gibi, sanki hırsızlığı, namussuzluğu, arsızlığı biz yapmışız gibi hesabı bizden sormaya çalışıyor. Yani hesabı hesabı sorması gerekenlere gidip hesap soramayanlar, bize hesap sormaya çalışıyorlar. Oysa bizim haklılığımızı cümle alem biliyor.”


“BUNLARI YAPANLARDAN HESAP SORUN!”

“Bir işverene, bir tek adama gücü yetmeyen devlet, şimdi gücünü bizde sınıyor. Biz bir kere daha bağırıyoruz buradan. Devletin gücünü bizde sınamayın! Yerin 7 kat altında alın teriyle yaşamını devam ettirmek durumunda kalıp, kör edilenler, sakat bırakılanlar, ciğerleri çürütülenlerden hesap sormasın devlet!”

AKP'li kadın,AKP'lileri Erdoğan'a şikayet etti!İnsanlar artık partinin önünden geçmek istemiyor!

AKP’li kadın, AKP’lileri Erdoğan’a şikayet etti 

 AKP’li kadın, AKP’lileri Erdoğan’a şikayet etti: Partiyi ceplerini doldurmak için, millete askıntı olmak için kullanıyorlar.


AKP üyesi Sevinç Erol isimli bir kadının sosyal medya hesabından yaptığı açıklama gündem oldu. AKP teşkilatlarının durumunun iyi olmadığını ifade eden Erol, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulunarak, “Teşkilatların durumu vahim. Bu teşkilatlarla kesinlikle 2023 seçimlerinde bir şey elde edemeyiz. Görüyoruz ki herkes kendi cebini dolduruyor. Dava adamı olmak bu değil. Milletvekili de il başkanları da aynı. Kendinize gelin. Yarabbim nasıl bir kısır döngüye girdik” şeklinde konuştu.




Wednesday 21 October 2020

TOGG'un yerli otomobilin bataryası için Çinli Farasis'i seçmesiyle birlikte son durum

 

 

Elektrikli motor: Alman Bosch
Batarya: Çinli Farasis
Araç entegrasyonu (aktarma organları) : Alman EDAG
Şasi sistemleri: İngiliz Mira
Tasarım: İtalyan Pininfarina

 


 

Açıklama olarak CEODünya devlerile çalışıyoruz ama direksiyonda biz varız” diyor. Yerli marka ile yerli üretimi birbirine karıştırmayalım.

Unutmadan; Türkiye dünya çapında üretim yapan otomotiv fabrikalarına sahip. Üretim yapılan markalar yerli değil ama üretim %50+ oranda yerli. Şimdi ise yapılan Yerli Marka yaratma çabası ve en iyiler ile iş yapılması da normal. Göreceğiz bakalım, tüm iyi dilerimiz projeye olsun.


AKP Gençlik Kolları’nın resmi Twitter hesabından paylaştığı “Sen kimsin?” videosu gündem oldu !!

 

Sen kimsin?’ sorusuyla başlayan videoda verilen cevaplar arasında Selahattin Eyyubi’den Muhammet Fatih Safitürk’e, Yasin Börü’den Musab Bin Umeyr’e kadar birçok isim sayıldı.Son isim olarak “Ümmetin umudusun, Recep Tayyip Erdoğan’sın” denilen videoda Mustafa Kemal Atatürk’ün ise yalnızca at üstünde bir silüeti yansıtıldı, adı anılmadı

 

VIDEO İÇİN TIKLAYIN :




Video tüm figürlerin birleşip Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a dönüşmesine eşlik eden Sen ümmetin umudusun, Recep Tayyip Erdoğan’sın sözleriyle sona eriyor.

AKP gençlik Kolları’nın Twitter hesabından paylaşılan bu videoya sosyal medya kullanıcılarından binlerce yanıt geldi.

Yanıtlardan bazıları şöyle:

 









Tuesday 20 October 2020

Türk ürünleri boykot ediliyor ... !!

 ÜLKÜ GRUP ,DOGADAN FOOD PRODUCTS , FNSS DIŞ TİCARET ve AYARK GENERAL TRADE de dahil olmak üzere birçok Türk şirketi, Suudi Arabistan'da ürünlerinin alımını durdurmayı istedi.

  

 daha önce birden fazla kez dile getirdi ve bölgedeki önemli ihracat pazarlarını kapattı.


Suudi Arabistan'ın Türk ürünlerine yönelik popüler boykot kampanyası, halihazırda Türk lirasının dolara karşı fiyatının düşmesi ve ihracata bağımlı firmaların kitlesel iflas ettiği Türkiye ekonomisi için çok hassas bir zamanda geldi.


Reuters'e göre, önde gelen 8 Türk iş grubu, Suudi Arabistan'daki popüler boykot kampanyasının ticaret ve ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini  kabul etti.
Dış Ekonomik İlişkiler Bürosu, İhracatçılar Birliği ve Odalar ve Borsalar Federasyonu gibi diğer Türk iş grupları da aynı zararı kabul ettiler ve Suudi yetkililere "sorunu çözmeleri" için yalvardı.


Bu şirketler, tekstil ihracatı sektörlerinde faaliyet gösteren iş gruplarının yanı sıra inşaat şirketlerini de içeriyordu.


Suudi Arabistan'da boykot edilen birçok Türk ürünü markası var ancak rakamlara göre ürünlerin çoğunluğu halı, tekstil, kimyasallar, tahıl, mobilya ve çelik için.


Artık mesele sadece Türk ürünleri değil, kampanyaya katılanlar boykotun kapsamını Türkiye'ye turizmi durdurmayı ve yatırımları durdurmayı da içerecek şekilde genişletmeye çalışıyor.


Ankara paralı askerleri Azerbaycan'a nasıl naklediyor?

 Suriye İnsan Hakları Gözlemevi , Türkiye tarafından Azerbaycan'da savaşmak üzere askere alınan Suriyeli paralı askerlerin yeni bir cesedi Suriye'ye geldi.



Gözlemevi
, bu cesetlerin, Rusya'nın arabuluculuğuyla Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki kırılgan ateşkese ulaşılmadan önce son haftalarda patlak veren Dağlık Karabağ savaşlarında öldürülen paralı askerlere ait olduğunu söyledi.

Savaşlarda en az 119 Suriyeli paralı askerin öldürüldüğünü, bunlardan sadece 78'inin cesetlerinin Suriye'ye geri döndüğünü ve cesetlerin geri kalanının hala Azerbaycan'da olduğunu ortaya koydu.

Gözlemevi kaynakları, Azerbaycan'ın müttefiki olan Türkiye'nin Karabağ'da savaşmak için daha fazla Suriyeli paralı asker toplamaya çalıştığını, ancak bunu yapmakta çok zorlandığını ortaya koydu.

Gözlemevi şunları ekledi: "Türk istihbaratı mali tarafta oynamaya ve tüm (Suriyeli) grupların Türkiye'ye olan bağlılığından yararlanmaya çalışıyor, ancak girişimleri, birçok kişi Azerbaycan'a gitmeyi reddettiği için Libya'daki durumdan farklı olarak savaşçıları çekmek ve onları Azerbaycan'a göndermek konusunda büyük zorluklarla karşılaşıyor. Özellikle mezhepsel nedenlerle. "

Gözlemevi, birkaç gün önce Ankara'ya sadık Suriyeli gruplardan 400'den fazla savaşçının Türk hükümeti tarafından önümüzdeki birkaç gün içinde Azerbaycan'a nakledilmeye hazırlandığını belirtmişti.

Geçen hafta, Türk istihbaratının onları eğittiği 250 savaşçının nakledilmesinin ardından, buraya nakledilen Suriyeli paralı askerlerin sayısı en az 1.450 oldu.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Türkiye'nin paralı askerleri aldattığını ve onları Dağlık Karabağ savaşlarına yoğun bir şekilde dahil ettiğini, görevlerinin sadece Azerbaycan'daki petrol sahalarını ve sınırlarını korumakla sınırlı olacağını bildirdi.

Türkiye Borsası'nda 24 yıl sonra ilk kez deprem nedeniyle işlemler durduruldu.

Türkiye Menkul Kıymetler Borsası, deprem nedeniyle yaşanan yoğun satışların ardından bugün 24 yıl sonra ilk kez hisse senedi alı...