Monday 30 November 2020

Erdoğan Avrupa ile tarz değiştiriyor !!

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başkanlığını yürüttüğü iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi üyeleriyle yaptığı son görüşmede, ülkesini Avrupa'nın bir parçası olarak gördüğünü ve ülkeler veya kurumlarla herhangi bir sorunun ancak şu şekilde çözülebileceğini söyleyerek gözlemcilerin "siyasi bomba" olarak nitelendirdiği şeyi patlattı .


 

 Görünüşe göre Erdoğan'ın açıklaması, zamanı ve yeri açısından, Erdoğan'ın yaklaşımında yakın gelecekte olası bir siyasi değişiklik anlamına gelebilir, bu sayede Türkiye askeri olarak Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) içinde müttefik olarak geleneksel konumuna ve Avrupa Birliği kurumları ekonomik ve politik olarak geri dönecektir.

Bu, daha sonra, bölgesel ve uluslararası müttefiklerinin ağını aşırılıkçı örgütlerden önce Katar ve İran üzerinden terk edip Rusya ve Çin ile bitmesine yol açabilir.

Türkiye 1987'den beri resmi olarak Avrupa Birliği'ne katılmaya çalışıyor ve üyelik için maraton müzakerelerine girdi, ancak her zaman başarısız oldular, çünkü Türk partiler ve siyasi liderler, Birliğe katılmaya yetkili bir ülke olması için izlenmesi gereken bir reform paketiyle ilgili olan "on yedi Kopenhag kriterini" kabul etmeyi reddettiler. .

 

Sunday 29 November 2020

Uykuları kaçıran ihale

 Sayıştay, tünel inşaatında 19.5 bin liralık iş için 17 milyon lira ödendiğini, bir köprünün ayağının da 2.95 metre kısa yapıldığını tespit etti. Raporu okuyan Kuşoğlu, “Uykularım kaçtı” diye isyan etti.




Karayolları Genel Müdürlüğü'nün hesaplarını inceleyen Sayıştay, Ovit Tüneli'nde yaklaşık maliyeti 19 bin 568 lira olarak hesaplanan bir iş için müteahhit firmaya 17 milyon lira ödendiğini ortaya çıkardı. Sayıştay raporunu TBMM'de Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'na soran CHP Milletvekili Bülent Kuşoğlu, “19 bin lira için 17 milyon lira ödenmiş. Köprü ayağı 2.95 metre daha kısa yapılmış, üstelik parası tam ödenmiş. Bu nasıl vicdan? Sayın bakan, gece bu raporu okuyunca canım sıkıldı, üzüldüm. Yataktan kalkamadım” diye isyan etti.

Kuşoğlu, Ovit Tüneli'nin aydınlatması için 6 milyon yerine 21.5 milyon lira ödendiğini de söyleyip, “Bu vebaldir, günahtır” dedi. Kuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı bütçesinde Sayıştay iddialarına yanıt verilmemesini eleştirdi.

BİR AYAĞI KISA

Sayıştay, Batman'ın Hasankeyf ilçesinde yaptırılan Başur Köprüsü'nde proje değişikliğine gidildiğini, üstelik  üst makamlardan onay dahi alınmadığını belirtti. Raporda, “Köprü çıkış kenar ayak ile orta ayak arasında şev stabilitesi sorunu bulunduğu, çatlaklar oluştuğu, orta ayak yüksekliğinin onaylı projesine göre 2.95 metre daha kısa yapıldığı tespit edilmiştir” denildi.

Sayıştay'ın köprü inşaatlarında müteahhit firma ile denetim elemanlarının proje üzerinde birlikte değişiklik yapıldığı tespitini de okuyan Kuşoğlu, “Ne demektir bu? Biliyorsunuz, bunu bilmek için müteahhit olmaya gerek yok. Bunların hesabını sormayacak mıyız? Hepimiz için bu vebaldir, günahtır” dedi.

TL'deki değer kaybının ardından .. "Türkiye'de öğretmenler yoksulluk sınırının altında!"

 Bir öğretmenin devlet eğitim kurumlarında aldığı maaş, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'na üye ülkelerdeki ortalama öğretmen maaşlarının beşinci sırasındadır.


 Türk lirası bu yıl% 30 civarında değer kaybettiği için yabancı paralar karşısında büyük bir değer kaybetmesine rağmen her ay aldıkları maaşları aynı kaldığından, Türkiye'de paranın bozulması başta devlet okullarında görev yapan öğretmenler olmak üzere devlet çalışanlarına yeni bir gerçeklik yüklüyor.

Türkiye'deki devlet eğitim kurumlarında çalışan her öğretmen aylık 4,900 pound (yaklaşık 623 ABD doları) maaş alıyor ve 15 yıl işinde kalması, dediğine göre ona maaşında artış elde etme fırsatı veriyor. Ülkedeki "Öğretmenler Sendikası" yetkilisi.

Ülkenin güneydoğusundaki Diyarbakır'daki Öğretmenler Sendikası şubesi başkanı Sadruddin Kaya, “Devlet eğitim kurumlarında bir öğretmenin aldığı maaş, OECD üyesi ülkelerde öğretmenlerin aldıkları ortalama maaşların beşinci sırasındadır. Türkiye'deki öğretmenler yoksulluk sınırının altında. "

 

Saturday 28 November 2020

Suudi Arabistan boykotu resmiyet kazandı

Suudi Arabistan'ın Türk mallarına karşı aylardır süren gayri resmi boykotunun ardından, ihracatçı birlikleri tarafından üyelerine gönderilen bir yazıya göre Suudi Arabistan Türkiye'den kırmızı/beyaz et ve ürünlerinin yanı sıra yumurta, bal ve süt gibi ürünlerin ithalatını resmi olarak da askıya aldı.


Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerinin kötüleşmesinin ardından Körfez ülkesinin iş insanlarından Türk mallarına boykot çağrıları gelirken; Türk ihracatçıları da Suudi Arabistan’da artan oranda ihracat engelleriyle karşılaştıklarını belirtiyorlar.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, geçtiğimiz hafta  Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada “Türk ürünlerinin gayri resmî boykot edildiğine ilişkin hiçbir veri yok. Türkiye ile iyi ve mükemmel ilişkilere sahibiz.” ifadelerini kullanmıştı. Ancak bugün Reuters haber ajansının servis ettiği habere göre, bir süredir Türkiye’nin ürettiği hayvansal ürünlere uygulanan üstü kapalı boykot resmiyet kazandı.

 

“15 KASIM TARİHİNDEN İTİBAREN ASKIYA ALINDIĞI…”

Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri tarafından üyelerine gönderilen ve Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçiliği’nden alınan bir Nota’ya atıfta bulunan e-maile göre, Körfez ülkesi birçok hayvansal ürünün Türkiye’den ithalatını durdurma kararını geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye bildirdi.

Reuters tarafından görülen e-mailde, “T.C Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü’nden alınan bir yazıda, Riyad Ticaret Müşavirliğimizden alınan bir e-postada, Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçiliği’nden alınan bir Nota’ya atıfla, ülkemizden kırmızı et ve ürünleri, beyaz et ve ürünleri, su ürünleri, yumurta ve bal ve bunların ürünleri ile süt ve anne sütü alternatifi olan aromaların ithalatının 15 Kasım tarihinden itibaren askıya alındığı ifade edilmektedir” denildi.

Thursday 26 November 2020

Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cihan Yavuz dahil çok sayıda kişi gözaltına alındı

 

İstanbul'da sabah saatlerinde düzenlenen polis operasyonunda aralarında Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cihan Yavuz'un da bulunduğu 19 kişi gözaltına alındı.


 istanbul’da sabah saatlerinde yapılan eş zamanlı polis operasyonlarında aralarında gazetecilerin de bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Şişli Belediyesi Başkan Yardımcısı Cihan Yavuz'un da bulunduğu belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, kentte PKK/KCK adına faaliyette bulundukları gerekçesiyle 25 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Farklı ilçelerde 28 adrese düzenlenen operasyonda aralarında Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cihan Yavuz'un da bulunduğu 19 kişi gözaltına alındı.

Mezopotamya Ajansına göre şu ana kadar gözaltına alınanların isimler şöyle: Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cihan Yavuz, HDK Halklar ve İnançlar Meclisi üyesi Çiğdem Kılıçgün Uçar, gazeteciler Davut Uçar ve Kesire Önel, Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER) üyesi Alaattin Altıntaş, Eski HDP Üsküdar İlçe Eş Başkanı Erşan Ongulu, Mehmet Karadağ, Muhsin Demir, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (MATUHAYDER) Eş Başkanı Hüsnü Taş ile derneğin yöneticileri Muhlis Bozdemir, Nazım Adıgüzel, Yusuf Çelik ve Emine Kaya.

Wednesday 25 November 2020

Kılıçdaroğlu ve Akşener'den Arınç'ın istifasıyla ilgili yorum

 CHP lideri Kılıçdaroğlu, Akşener'i ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, Arınç ile ilgili, "Ne Bülent Arınç ne de bir başkası düşüncelerini özgürce ifade edemiyor. Çünkü ifade ettiği zaman küçük ortağı tarafından tehdit ediliyor." ifadesini kullanırken, açıklama için 3 gün beklendiğini belirten Akşener, "Erdoğan, sonuçta göze alamadı ve Arınç'ı tahkir eden bir konuşma yapmak durumunda kaldı." dedi.


 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i İYİ Parti Genel Merkezi'nde ziyaret etti.

Görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu, kongrelerinden sonra Akşener'i ve arkadaşlarını kutlamak için bu ziyareti gerçekleştirdiklerini söyledi. 

Doğal olarak iç politikayı, dış politikayı, ekonomideki gelişmeleri de karşılıklı görüşme imkanı bulduklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Hepinizin bildiği gibi İYİ Parti, parlamentonun en etkin partilerinden birisi. Türkiye'nin sorunlarını olabildiğince açık bir şekilde dile getiriyorlar. Önümüzdeki süreç içerisinde gerek Sayın Genel Başkan gerek ben, belli aralıklarla bir araya gelip ülkenin sorunlarının çözümü konusunda karşılıklı düşüncelerimizi aktaracağız." açıklamasını yaptı. 

İki genel başkan açıklamalarının ardından soruları yanıtladı. 

Bülent Arınç'ın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu'ndan ayrılmasının ardından "makas değişikliği" şeklindeki sözleri sorulan Meral Akşener, "Ben Cumhur İttifakı'nın bileşenlerinin birbirlerine dolaylı yönden laf çarptırmasına dikkat çekmiştim." dedi.

Tuesday 24 November 2020

İkinci adayın reddedildiği AKP kongresinde kavga çıktı

Isparta Işıkkent Spor Salonu’nda yapılan AKP Isparta İl Kongresi'nde divana sunulan ikinci aday Salim Nuri Güntaç’ın adaylığı kabul edilmeyince arbede çıktı. Kısa bir süre içinde büyüyen kavgayı polis güçlükle bastırabildi. 


AKP Isparta İl Kongresi’nde divana sunulan ikinci aday listesi gerekçe gösterilmeksizin reddedilince salonda kavga çıktı.

Haftasonu AKP Isparta İl Kongresi’nde yaşanan kavgada çekilen görüntülerde, partililerin birbiriyle kavga ettiği görüldü. Kısa zamanda büyüyen olayları polisin müdahalesiyle güçlükle bastırabildi.  Isparta Işıkkent Spor Salonu'nda yapılan kongrede, konuşmaların tamamlanmasının ardından seçim için adaylık listelerinin divana sunuldu.  Genel merkezin adayı ve mevcut il başkanı Osman Zabun'a rakip olarak çıkan Salim Nuri Güntaç'ın başkanlığındaki rakip listenin divan başkanı Kasım Bostan tarafından kabul edilmemesi üzerinde salonda büyük bir gerginlik ve yer yer kavgalar yaşandı.

Kavga polisin müdahalesiyle güçlüklü bastırılabildi. Yaşanan kavganın ardından yapılan tek listeli seçimlerde Osman Zabun, kullanılan 445  oyun 387'sini alırken, 58 oy geçersiz sayıldı.


 

 

Monday 23 November 2020

Katar devleti İstinyePark’a ortak oluyor

 

Doğuş Holding'in İstinyePark’taki yüzde 42’lik hissesini dünyanın en büyük fonlarından olan Qatar Holding'e 1 milyar dolara satmaya hazırlanıyor. Rekabet Kurumu devir işlemine izin verdi


 

Türkiye ve yurtdışındaki otellerini satan Doğuş Grubu’nun İstanbul'daki en önemli alışveriş merkezlerinden olan İstinyePark'taki hisselerini devrediyor.

Dünya gazetesinden Kerim Ülker’in haberine göre, Ferit Şahenk’in Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptığı Doğuş Grubu, İstinyePark'ta yüzde 42'lik hisseni Katar devletinin şirketi Qatar Holding’e satmak için el sıkıştı.

Hali hazırda hisselerin devir işlemleri için resmi kurumlara başvuru yapıldı.

; Rekabet Kurumu, Doğuş Turizm Sağlık Yatırımları ve İşletmeciliği Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin ve dolayısıyla İstinyePark Alışveriş Merkezi'nin ortak kontrolünün Qatar Holding LLC tarafından devralınması işlemine 12 Kasım 2020’de izin verdi.

Qatar Holding’in İstinye Park'ın diğer ortağı Orjin Grubu’un yüzde 58'lik hissesini devralmak için görüşme yapıp yapmadığı ise bilinmiyor.

 

Finansbank’ın da ortağı

1 milyar dolar civarında değer biçilen İstinyePark'taki yüzde 42'lik hisseyi almaya hazırlanan Katarlı Qatar Holding LLC, dünyanın en büyük fonlarından Qatar Investment Authority'ye (QIA) ait.

335 milyar dolarlık varlığıyla dikkat çeken Katar hükümetinin petrol ve doğalgaz fazlasını yönetmek için Katar Emiri Hamad bin Khalifa Al Thani tarafından 2005'te kuruldu.

Ortadoğu'nun en büyük emlak yatırım şirketlerinden Qatar Diar'ı da kontrol eden şirket, 2015'te Finansbank'ı 2.75 milyar dolara satın alan Qatar National Bank'ın da yüzde 50 ortağı.

  Dünyaca ünlü bankacılık devi Barclays'in yüzde 12.7'sini, Volkswagen Group, Porsche, Hochtief Sainsbury's de yüzde 17'lik payı bulunan QIA, Technip, Air Liquide, Vinci SA, GDF Suez, Veolia, Vivendi, Royal Monceau, France Telecom, Areva, Credit Suisse gibi devlere de ortak

Sunday 22 November 2020

Trabzon Belediyesi 63 araca 10 milyon lira ödedi

 Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, tasarruf tedbirlerinin kapsamında 4 lüks aracı satışa çıkarırken, AKP'li Trabzon Büyükşehir Belediyesi 3 yıllığına 10 milyon 495 bin 980 lira ödeyerek bir kısmı lüks 63 araç kiralama kararı verdi. 


 
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, israfla mücadele edilmesine yönelik birimlere genelge göndererek geçmiş dönemde alınan yüksek masraflı lüks araçların satılmasını istedi. Yavaş’ın başlattığı bu uygulama takdir toplarken, AKP’li Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’da 3 yıllığına 10 milyon 495 bin 980 lira ödeyerek 63 araç kiraladı. Ancak yapılan bu kiralamaya Ortahisar Belediye Meclisinin CHP’li üyesi Oktay Söğüt tepki gösterdi.

 

YAPTIĞI İLK TOPLANTIDA TASARRUF ŞART DEMİŞTİ

31 Mart seçimlerinden sonra göreve gelen AKP’li Murat Zorluoğlu, yaptığı ilk meclis toplantıda belediyede bulunan kiralık araç sayısının çok fazla olduğunu belirterek “Tasarruf şart” dedi. Ancak bir yıl dolmadan 13 Kasım 2019 tarihinde 63 araç kiralamak için ihale açtı. 10 Aralık tarihinde yapılan ihaleye 5 şirket katıldı. 4 şirketin teklifi geçerli sayıldı ve ihaleyi 10 milyon 495 bin 980 lira bedelle Reisler Nakliyat Turizm İnşaat Temizlik ve Organizasyon Hizmetleri Ticaret şirketi kazandı. 31 Aralık’ta imzalanan imzalanan anlaşmayla da araçları 1 Ocak tarihinde teslim aldı.

MANSUR YAVAŞ’I ÖRNEK GÖSTERDİ

Ortahisar Belediyesi’nin CHP'li Meclis Üyesi Oktay Söğüt, Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından kiralanan ve milyonlarca lira ödenecek olan araçları gündeme taşıyarak tasarruf tedbirlerinin unutulduğunu söyledi. Söğüt, Başkan Murat Zorluoğlu'nun, göreve geldikten sonra yapılan ilk meclis toplantısında belediyede kiralık araç sayısının çok fazla olduğunu belirterek “Tasarruf şart” dediğini hatırlatarak, “Gel gör ki, bu yılın başında yapılan araç kiralamaları ile tasarruf şart sözü büyük bir çelişki ve tezat oluşturdu.

Paris, "kabul edilemez" davranışı nedeniyle Türkiye'ye Avrupa yaptırımlarını damgaladı

 Cumartesi günü Fransa Ticaret Bakanı Franck Riester, bir sonraki Avrupa Konseyi'nin Türkiye meselesini ele alacağı ve Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ ihtilafındaki "kabul edilemez" davranışı nedeniyle Türkiye'ye kısıtlamalar getirebileceği konusunda uyardı.


 Rester, bir radyo röportajında ​​"AFP" ye göre, Ankara’nın bazı İslam ülkelerinde Fransız ürünlerini boykot etme çağrılarına ilişkin tutumunu eleştirdi.

"Türkiye, Fransa'ya ve Fransa'nın sahip olduğu değerlere zarar vermek için cumhurbaşkanının konuşmasını veya Fransa'nın tutumunu istismar ederek utanç verici bir rol oynuyor" dedi.

Kıbrıs ve Yunanistan'ın egemenliğini baltalayan arama operasyonları ile Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki yayılmacı davranışını değiştirmesini ve değiştirmesini istiyoruz. ”Dedi.

Rester, Türkiye'ye "özellikle silah kaçakçılığı yapılan Kuzey Afrika'da bu davranışı durdurmaya" ve "Avrupa'ya karşı göç meselesini kullanmayı bırakmaya. Bu akorda oynadığını ve bunun artık mümkün olmadığını çok iyi biliyoruz."

Saturday 21 November 2020

Harran Devlet Hastanesi’nde bir sedyede üç çocuk yatıyor

 

Harran Devlet Hastanesi’nde yer olmadığından dolayı bir sedyede üç çocuk yatılı tedavi görüyor


 

Urfa’dan Haber” sitesinden Yasin Doğan tarafından paylaşılan bilgiye göre, Harran Devlet Hastanesi’nde hastalar yatacak yer bulamıyor. Hastanede tedavi gören üç çocuk yer olmadığı için aynı sedyede yatıyorlar.

Durumu dile getiren Yasin Doğan, Sosyal medya hesabından şunları yazdı; “ Bu görüntü #Şanlıurfa
Harran D. Hastanesinden
Yatak yetersizliğinden dolayı aynı sedyede aynı anda üç çocuk tedavi oluyor.


#Şanlıurfa’nın sağlık alanındaki eksiklerini görmeyenler, görüpte ilgilenmeyenler, ilgilenmiş gibi yapanlar umarım bu kare vicdanınızı sızlatır…”


 

 

Thursday 19 November 2020

'KYK borçları silinsin' önerisine AKP ve MHP'den ret

 İYİ Parti'nin "KYK borçları silinsin" önerisi AK Parti ve MHP tarafından reddedildi. 


İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne KYK borçlarının silinmesine yönelik verdiği önergenin AK Parti ve MHP grubu üyelerinin oyları ile reddedildiğini açıkladı.

Gençler Sosyal Medyadan Sesleniyor: KYK Borçlarını Silin

KYK Borçları Silinsin: Bir Kez Daha Reddedildi

Ataş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: KYK borçlarının silinmesi amacıyla verdiğim meclis araştırma önergesi ne yazık ki AKP ve MHP oyları ile reddedildi.”


 

280 Bin Üniversite Mezunu İcralık Oldu

Toplamda eğitim kredisi alan öğrenci sayısının 5 milyon olduğu, 1 buçuk milyona yakın üniversite mezunu genç olduğu, bu mezunlardan 400 bininin borcunu ödeyemediği, 300 bine yakın üniversite mezununun da öğrenim kredisi borcu nedeniyle yasal takip altına girdiği belirtiliyor.

 

Borç Silme Olmayacak

Son çıkartılan torba yasa ile KYK borçları için sadece yapılandırma imkanı sağlanıyor.

Vergi ve SSK borç yapılandırmasında en fazla taksit sayısı 18 olacak. İki ayda bir ödenecek taksitlerle borçlar toplamda 36 ayda ödenmiş olacak.

Yapılandırmaya müracaat, yasanın çıkmasının ardından yıl sonuna kadar yapılabilecek.

Ayrıca düzenlemeye göre yeniden yapılandırılacak borçlarda milat 31 Ağustos 2020 olacak.

 

Wednesday 18 November 2020

Türk Lirası düşüş serisine geri dönüyor

Türk Lirası, geçen hafta yüzde 12'ye varan artış kaydettikten sonra Salı günü ABD doları karşısında yüzde birden fazla düştü.

 10:04 GMT'de Türk para birimi Pazartesi kapanışında 7.7110'a dokunduktan sonra 7.80'de stabilize oldu. 

Türk lirası bu yıl yüzde 24 civarında düşüş yaşadı, döviz rezervlerinin azalması korkusu ve döviz piyasasına devletin pahalı müdahalesi ile yaralandı.

İyileşme, geçen hafta merkez bankası başkanının görevden alınması, maliye bakanının istifası ve Türkiye cumhurbaşkanının ekonomik reformları açıklamasından sonra geldi.

Reuters anketine göre, merkez bankasının bu hafta faiz oranını yüzde 15'e çıkarması bekleniyor. Bu, Temmuz ayından bu yana para politikasını sıkılaştırmak için dolaylı önlemlere başvurmasının ardından önemli bir artış olacak.

Ve Türk Lirası, geçen hafta yaptığı bir dizi kazanımın ardından tekrar düşüşe geçerek Pazartesi günkü işlem sırasında geri döndü.

Tuesday 17 November 2020

Vatandaşlık ve işle ilgili anlaşmazlıklar ... Türkiye'de kardeşlik mücadeleleri alevleniyor

 Ankara, Kardeşliğin işleriyle ilgilenmek için grup liderlerinden uzakta yeni varlıklar yaratmaya çalışıyor ve Aktay bakış açıları arasında köprü kurmaya çalışıyor.


 Türkiye’deki Müslüman Kardeşler üyeleri ve liderleri arasında para, iş ve milliyetlerle ilgili anlaşmazlıklar ve çatışmalar alevlendi, bu anlaşmazlıklar daha da kötüleşti ve mahkemelere ulaştı, Türk hükümeti bu davranışlarla huzursuzluğunu ortaya koymaya ve Kardeşliğin işlerini liderlerden uzak tutmak için yeni oluşumlar yaratmaya başladı. Grup, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı Yasin Aktay ise bu farklılıkları çözmek ve kontrol altına almak istiyor.

Al-Arabiya.net'ten alınan detaylarda, geçtiğimiz ay Türk İçişleri Bakanlığı'nda bazı Kardeşler liderleri ve üst düzey yetkililer arasında, grubun Türkiye'de ikamet eden bazı üyeleri ve liderlerine daimi ikamet izni ve vatandaşlık verilmesi konusunda anlaşmaya varmak için bir toplantı düzenlendi. İstanbul'daki Mısır Medya Derneği başkanı, Kardeşler lideri Hamza Zawbaa ve grubun lideri Muhtar al-Ashri, grubun lideri Adel Rashid'in oğlu Ahmed Adel Rashid ve Kardeşler döneminin eski bir üyesi olan Halk Meclisi üyesi Ahmed el-Shanaf ve grubun "tamamlayıcı" kanalı ve Ayman kanalının sahibi Ahmed el-Shanaf. İstanbul'dan Doğu "yayını.

Monday 16 November 2020

CHP, Kanal İstanbul için referandum istedi

 CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun: "Kanal İstanbul Projesi için referanduma gidilmelidir"

   CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit torun  "Açık çağrımızdır, Kanal Istanbul Projesi için İstanbul halkının hakemliğine başvurulmalı, referanduma gidilmelidir. Sandıktan çıkacak sonuca herkes saygı duymalıdır." ifadesini kullandı.

Torun, yazılı açıklamasında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Kanal İstanbul Projesi'ni eleştiren, "Ya Kanal Ya İstanbul" ve "Kanal İstanbul'a Kimin İhtiyacı Var" afişleriyle ilgili İçişleri Bakanlığı tarafından inceleme başlatıldığını bildirdi.

Kanal İstanbul'un ortak aklı yansıtan bir devlet projesi olmadığını savunan Torun, şunları kaydetti:

"Bu proje, İstanbul'un doğasında ve su kaynaklarında büyük tahribata neden olacaktır. Bunu biz değil, uzmanlar ifade  etmektedir. Yine bu projenin hayata geçmesi halinde, zaten zor durumda olan yoksul halkımızın milyarlarca lirası, resmen kanala atılacaktır.

 

İstanbul Büyükşehir Belediyemizin yaptığı araştırmaya göre, İstanbul halkının yüzde 64'ü de zaten bu projeye karşıdır. Bütün bunlar ortadayken, siyasal iktidar maalesef sadece küçük bir çevreye rant dağıtma motivasyonuyla hareket etmektedir.

Açık çağrımızdır, Kanal İstanbul Projesi için İstanbul halkının hakemliğine başvurulmalı, referanduma gidilmelidir. Sandıktan çıkacak sonuca herkes saygı duymalıdır. Ekrem İmamoğlu da CHP de İstanbul halkı da bu rant projesinin değil, milletin yanındadır."

Sunday 15 November 2020

“Erdoğan’a hakaretten 63 bin 41 kişiye dava açıldı”

 CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, "Erdoğan’ın göreve başladığı 2014 yılından 2019 yılı sonuna kadar olan dönemde, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan 63 bin 41 kişiye dava açıldı. Açılan bu davalardan 9 bin 554 kişi mahkum oldu" dedi.


 

Konu ile ilgili olarak TBMM Başkanlığı'na Meclis Araştırma Önergesi veren CHP'li Başarır, “İktidarı eleştiren kim varsa gözaltına alınıyor. İstiyorlar ki her yaptıkları alkışlasın. Vatandaşlarımız içerisinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik sıkıntıları, gerek sosyal medya hesaplarından gerek sokak röportajları yoluyla dile getiriyor ve sonrasında en küçük eleştiri durumunda dahi gözaltı ile karşılaşıyorlar. Bu tutum, hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmamaktadır” dedi.

ÖRNEKLER VERDİ

Meclis Araştırma Önergesi'nde yapılan gözaltılara örnekler veren CHP'li Başarır, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde açılan cumhurbaşkanına hakaret davaları, önceki Cumhurbaşkanlarımız dönemiyle kıyaslanmayacak derecede artış göstermiştir. Bu durum, vatandaşlarımız üzerinde mevcut iktidarın baskıcı, sindirici, korkutucu anlayışının bir göstergesi olmuştur” ifadelerine yer verdi.

63 BİN 41 KİŞİYE DAVA AÇILDI

CHP'li Başarır, vermiş olduğu Meclis Araştırma Önergesinde, açılan davalar konusunda şu bilgileri verdi:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın göreve başladığı 2014 yılından 2019 yılı sonuna kadar olan dönemde, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan 63 bin 41 kişiye dava açıldı. Açılan bu davalardan 9 bin 554 kişi mahkûm oldu.

Adalet Bakanlığı'nın 2019 yılı istatistiklerine göre, TCK'nin 1 yıldan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılmayı, bunun alenen işlenmesi durumunda da altıda bir oranında arttırılmasını öngören 299'uncu maddesinden bir yılda, hakaretten, 36 bin 66 kişi kovuşturmaya uğradı, bunlardan 12 bin 298'i de açılan davalarda yargılanırken, 3 bin 831 kişi ceza aldı. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan verilere göre 10.Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in döneminde Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasından 163 kişiye dava açılırken, 11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde ise 848 kişiye dava açıldı.”

Saturday 14 November 2020

Bu Nasıl Adalet? Yaşlı Kadının Boğazını Keserek Öldüren Caniler Müebbet Hapse Çarptırılıp Tahliye Edildi

 

Gasp ve hırsızlık için evine girdikleri yaşlı kadını boğazını keserek öldürdüğü suçlamasıyla yargılanan iki zanlı müebbet hapse mahkum edilip adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Ceza alan zanlıların serbest kalması yaşlı kadının yakınlarını isyan ettirdi. "Meslek hayatımızda bunu da gördük" diyen ailenin avukatı ise "Sanıklar ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilip sonra iyi halden yararlandırılıp cezaları müebbete çevrildi. İndirimi yanlış buluyoruz. Bunun yanında gerekçesi bile açıklanmadan her iki sanık da adli kontrolle tahliye edildi. Her iki sanığın da tahliye edilmesi hakikatten ilginç oldu, çok şaşırdık, herkesin vicdanını sızlattı” dedi.


 

Adana’nın Ceyhan İlçesi’nde 2017 yılında 72 yaşındaki Kudret Yener’i boğazını keserek öldürüp değerli eşyalarını çaldıklarıiddia edilen 2 sanık ‘öldürmeden’ müebbet, ‘hırsızlıktan’ 6 yıl 3’er ay, ‘konut dokunulmazlığını ihlalden’ ise 1 yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırılıp adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Müştekiler ile avukatları, tahliye kararını skandal olarak yorumlayıp itiraz edeceklerini söyledi.

2 yıldır tutuklu olan sanıklara son savunmaları soruldu

 

Sözcü’de yer alan habere göre Ceyhan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasına yaklaşık 2 senedir tutuklu olan sanıklar İsmail Yetik ve Vural Yetik bulundukları Ceyhan Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.Öldürülen Kudret Yener’in kardeşleri ile tarafların avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada mahkeme başkanı taraflara son savunmalarını sordu.


Beraat talep ettiler


Son savunmalarını yapan sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Vural Yetik, diğer sanık İsmail’in amcasının oğlu olduğunu belirtip eski savunmalarını da tekrarlayarak, “İsmail beni aradı, birlikte biraz gezip, eğlendik, sonra da beni evime bıraktı. Yurt dışında çalışıyordum. İzne diye geldim. Hiçbir şeyden haberim yoktu, bunlar başıma geldi. Bu yaşıma kadar hırsızlık da yapmadım” diyerek beraatini istedi.İsmail Yetik de, diğer sanık ile birlikte Ceyhan’a gidip gezdiklerini ve sonra eve döndüklerini söyledi. Müştekiler ise, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi.





Thursday 12 November 2020

İBB’nin kentsel dönüşüm teklifi AKP engeline takıldı

 


İBB Meclisi, gündeme ‘1 Nolu Rapor’ olarak sunulan ‘İstanbul İmar Yönetmeliği Değişiklik Taslağı’ teklifini görüştü. İBB Planlama Müdürlüğü tarafından hazırlanan, depreme dayanıksız binaların daha hızlı bir şekilde kentsel dönüşümüne katkı sağlamak için hazırlanan teklifte özetle şöyle denildi:

“30 Ekim 2020 tarihinde İzmir’de yaşanan 6,6. büyüklüğündeki deprem, İstanbul’da beklenen ve endişeye sebep olan büyük Marmara depremi gerçeğini yeniden gündeme getirmiştir. 

Yıkılma ve hasar alma ihtimali yüksek olan bina sayısının çok fazla olduğu kentimizde, can ve mal güvenliğinin sağlanması adına kentsel dönüşümü hızlandırmak için, kullanışsız, konforsuz çatıların veya çatı arası piyeslerin kullanılır ve konforlu mekanlar haline dönüştürerek; bağımsız bölüm haline getirilmesi, ekonomiye kazandırılması, kaçak kullanımların önüne geçilmesi, orta gelir grubuna yönelik konut üretimin sağlanması ve kentsel dönüşümün önünü açmak amacıyla meri İstanbul İmar Yönetmeliği’nde ‘Çatılar’ ile ilgili hükümlerde yapılmak istenen değişiklikleri içeren taslak oluşturulmuştur.” 


REDDEDİLDİ

Çatı aralarının bağımsız bölüm olarak kullanılmasının, buraların kaçak olarak kullanılmasına da engel olacağı ve ekonomiye kazandırılacağı vurgulanan teklif, AKP grubu ret oyu verince meclisten onay alamadı. Teklif, bir gerekçe göstermeksizin “İstanbul İmar Yönetmeliğinde çatılara ilişkin teklif uygun görülmemiştir” şeklideki ifade ile reddedildi. CHP ve İYİ Parti grupları, çoğunluk kararına katılmadı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, kararı veto etmesi durumunda söz konusu teklif meclis gündemine bir kez daha gelecek.


Tuesday 10 November 2020

Türkiye Ticaret Bakanı: Corona sonrası dünyadaki konumumuzu güçlendireceğiz

 Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye'nin güçlü ticaret performansı sayesinde pandemiye karşı büyük direnç gösterdiğini söyledi.


 Türkiye Ticaret Bakanı Ruhsar Pakcan, Corona salgını sonrasında ülkesinin yeni dünya düzeninde ticari ve ekonomik rolünü güçlendireceğini söyledi.

Bu, Pazartesi günü Türk savunma sanayisine yönelik ilk sanal sergisi "SAHA İstanbul" un video konferans teknolojisi ile açılışında bir konuşma yaptı.
Bakcan, Türkiye'nin güçlü ticari performansı sayesinde pandemiye büyük direnç gösterdiğini kaydetti.

 OECD verilerinin, 2020 yılında OECD ülkeleri arasında Çin ve Güney Kore'den sonra pandemiden en az etkilenen ülkeler arasında yer aldığını gösterdiğine dikkat çekti.

Türk savunma sanayi sektörünün her geçen gün arttığını ve katma değeri yüksek teknolojiye dayalı ihracatta lokomotif sektörlerden biri olarak değerlendirildiğine işaret etti.
Pakcan, savunma sanayinin geçen yıl 2,4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğine dikkat çekti.
Corona salgınının neden olduğu koşullara rağmen sektörün ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,4 artışla bu yılın ilk on ayında 1,6 milyar dolara ulaştığını belirtti.

Monday 9 November 2020

"Bozkurtlar" ... Türkiye'nin Avrupa toplumlarını terörize eden kolu

 Fransa'nın aşırı sağcı Türk milliyetçi ideolojisini benimseyen paramiliter "Bozkurtlar" grubunu Fransız topraklarında yasaklamasıyla, Türk otoritesinin Avrupa ülkelerindeki güvenlik ve sosyal istikrara müdahale ve etkileme konusunda en önemli silah ve araçlarından birini ortaya çıkardı.

 Bu dernek, ister bu otoriteye karşı çıkan ve muhalefet eden Türklerden ister Kürtler, Ermeniler ve Süryaniler gibi diğer ulusal azınlıkların mensuplarından olsun, Türk otoritesinin davranışına karşı çıkan güçlere, kişiliklere ve sosyal bloklara yönelik saldırı ve nefret yayma yöntemini alıyor.

Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, "Bozkurtlar" örgütünün Fransız topraklarında herhangi bir faaliyetini yasaklayan bir hükümet kararı çıkardı ve örgütün Kürt ve Ermeni aktivistleri hedef alan şiddetli protesto ve gösterilere katıldığını açıkladı.

Fransız kararnamesi, "Grup geçen ay Lyon ve Kronoble'de Ermenilere karşı iki gece gösteri düzenledi ve gösterilerden birine katılanlar" Ermenileri öldüreceğiz "sloganları attı.

Ulusötesi Türkiye Millet Meclisi, Avrupa güvenlik kurumları, sayılarını, dağıtıldıkları şehir ve mahallelere göre kapalı çemberler şeklinde organize edilmiş on binlerce genç erkek olarak hesapladılar, böylece her çember, derneğin merkez teşkilat organına kümelenmiş olarak bağlı, 100 ile 200 arasında değişen bir sayıdan oluşuyor. 


Bu dernek yalnızca Avrupa güvenlik kurumları tarafından biliniyordu, ancak Avusturya hükümeti onu 2018'de yasakladığından beri, dernek ve yıkıcı faaliyetleri Avrupa'nın siyasi, kültürel ve hatta sosyal tartışmasının bir parçası haline geldi.

Tarihsel olarak, Bozkurtlar, kendilerini devlet sahibi ve Türk milliyetçiliğini korumakla sorumlu gören Türk aşırı milliyetçi örgütlerinin siyasi bir uzantısı olarak kabul edilen MHP ile ideolojik ve politik olarak bağlantılı silahlı bir askeri milislerdi.

Bu dernek, onlarca yıldır, özellikle de Türkiye'nin sağ ve sol arasında bir iç savaşa tanık olduğu 1960'lar ve 1970'lerde, Türk aşırı sağcı güçlerinin yararına siyasi suikastlar gerçekleştirmek için askeri bir kol olarak çalışıyordu.

Binlerce suikast ve zorla kaybetme işlemekle suçlanan bu dernek, halihazırda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından temsil edilen derin Türk devletinin güçlerinden temsil edildiği ve korunduğu için herhangi bir hesap verebilirlik veya yargılanmaya tabi tutulmadı.

Bu derneğin Avrupa'da mevcut Türk toplulukları arasında yayılması 1960'ların başında, Avrupa ülkelerindeki Türk istihdamının artmasıyla başladı, Türk yetkililer, Türk topluluklarının bağını ve ideolojik bağlılığını korumak için bu derneğin bağlarını güçlendirmeye hevesliydi.

Maliye Bakanı'nın istifasının ardından Türk lirasının toparlanması

 Türkiye Maliye Bakanı Berat Albayrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı, CNN'nin doğruladığı Instagram hesabından yaptığı açıklamada "sağlık nedenlerinden" istifa etti.

Al Bayrak (42 yaşında) yaptığı açıklamada, "Yaklaşık beş yıldır bakanlık görevinde bulunduktan sonra sağlık sorunları nedeniyle görevime devam etmeme kararı aldım" dedi.

Erdoğan'ın istifayı kabul edip etmeyeceği hemen belli olmadı.

Albayrak'ın istifa açıklaması, Erdoğan'ın Türkiye Merkez Bankası başkanını görevden almasından bir gün sonra geldi.

Türk parası son birkaç ayda değerinde hızlı bir kayıp yaşadı. Bu yıl değerinin yaklaşık% 30'unu kaybetti ve rekor düşük bir seviyeye ulaştı.


 Türkiye Maliye Bakanı Berat Albayrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı, CNN'nin doğruladığı Instagram hesabından yaptığı açıklamada "sağlık nedenlerinden" istifa etti.

Al Bayrak (42 yaşında) yaptığı açıklamada, "Yaklaşık beş yıldır bakanlık görevinde bulunduktan sonra sağlık sorunları nedeniyle görevime devam etmeme kararı aldım" dedi.

Erdoğan'ın istifayı kabul edip etmeyeceği hemen belli olmadı.

Albayrak'ın istifa açıklaması, Erdoğan'ın Türkiye Merkez Bankası başkanını görevden almasından bir gün sonra geldi.

Türk parası son birkaç ayda değerinde hızlı bir kayıp yaşadı. Bu yıl değerinin yaklaşık% 30'unu kaybetti ve rekor düşük seviyeye ulaştı, ancak Türk lirasının döviz kuru, fiyatları istikrara kavuşturmak için tüm para politikası araçlarını kullanan Türkiye Merkez Bankası'nın açıklamaları ve Maliye Bakanının istifasının ardından bugün Pazartesi günü ana para birimleri karşısında kayda değer bir iyileşmeye tanık oldu. .

Anadolu Ajansı'na göre, Pazartesi sabahı Merkez Bankası başkanının açıklamalarının ardından Türk lirası, dolar kuru 8,18 liraya geriledi, bu da dolar karşısında son kapanış fiyatına göre yaklaşık yüzde 4'lük bir düşüşe eşdeğer bir toparlanma yaşadı.

Geçtiğimiz Cuma günü Türk lirasının ABD doları karşısındaki döviz kuru (8,58 lira) iken, doların Türk lirası karşısında bir önceki kapanış fiyatına göre yüzde 1,2 artması için geçen cumartesi ve pazar günleri (8,53 lira) kapandı.

Euro'nun Türk lirası karşısındaki döviz kuru da yüzde 3,7 gerileyerek (9,75 lira), sterlin ise yüzde 3,5 düşüşle (10,8 lira) oldu.

Sunday 8 November 2020

Davutoğlu: Erdoğan hükümeti yolsuzlukla mücadele etmiyor

 "Adalet ve Kalkınma" partisinin rotasından saptığını ve daha önce seçmenlere verdiği sözleri yerine getiremediğini söyledi.


Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Türk hükümetinin yolsuzlukla mücadele etmediğini, yolsuzlukla mücadele operasyonlarının yapılmadığını belirterek, "Şu anda yolsuzlukla mücadele yok .. Yolsuzluk her yere yayıldı" dedi.

İhsanoğlu, medyaya verdiği röportajda, "Adalet ve Kalkınma" partisinin rotasından saptığını ve daha önce seçmenlere verdiği sözlerini yerine getiremediğini belirtti.

Gelecek Partisi lideri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmişte söz verdiği gibi eski Türkiye'den modern Türkiye'ye geçmeyi başaramadığını belirtti.

Davutoğlu, "Gelecek" partisinde akademisyenler ve avukatlarla mevcut siyasi sistemi değiştirmek ve tam demokrasiye geçiş için "güçlendirilmiş bir parlamenter sistem" modeli geliştirmek için çalıştıklarını söyledi.



 

Davutoğlu, umut edilen model konusunda görüştüklerini ve tüm taraflardan öneri arayacaklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan da randevu isteyeceklerini söyleyen Erdoğan, "Bakalım hangi pozisyonu gösterecek ... Kabul etmediğini söyleyebilir ... ama diyalogun tüm kapılarını kapatarak Cumhurbaşkanı kendisini sarayına hapsediyor" dedi.

 Davutoğlu daha önce Türkiye'nin güç, ekonomik kriz ve korku iklimi üzerindeki tekel kısıtlamaları nedeniyle zincirlendiğini söyleyerek ülkenin siyasi sisteminde kapsamlı bir reform çağrısında bulundu.

  "Türkiye'yi yönetenlerin iktidarda kalmanın sınırlarını aşan bir programı yok" dedi. Türkiye'de yargı sisteminin "güven yerinden daha prestijli" hale geldiğini ve ekonominin "derin bir krize" sürüklendiğini sözlerine ekledi.

60 yaşındaki Davutoğlu, Erdoğan'la kopmadan önce 2014-2016 yılları arasında başbakan olarak görev yaptı.

Davutoğlu, cumhurbaşkanı olmadan önce ilk kez başbakan olarak görev yaptığı 2003'ün başından beri ülkeyi yöneten Türk liderin elindeki gücün yoğunlaşmasını son derece eleştiriyor.

Geçen yıl Türkiye'yi 2002'den beri yöneten "Adalet ve Kalkınma" partisinden istifa ettiğini duyuran Davutoğlu, o dönemde partinin artık ülkenin sorunlarını çözemediğini ve iç diyaloğa izin verilmediğini söyledi. 2023 yılında yapılacak Türkiye seçimlerinde Erdoğan-Bahçeli ittifakıyla rekabet etmeyi ümit eden "gelecek".

Saturday 7 November 2020

'Mesafenizi koruyun' diyen Sağlık Bakanı Koca, asansöre 10 kişiyle bindi

Sık sık fiziksel mesafe uyarısı yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, devlet hastanesini ziyareti esnasında asansöre 10 kişiyle bindi.


 

Sosyal medya hesabından sık sık fiziksel mesafenin olmadığı fotoğrafları paylaşan ve 'mesafenizi koruyun' uyarıları yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Esenyurt Devlet Hastanesi'ni ziyareti esnasında asansöre 10 kişiyle binmesi dikkat çekti.

'MESAFENİZİ KORUYUN'

Bakan Koca, 6 Kasım'a ilişkin Coronavirus vakalarını paylaştığı gönderide şu ifadeleri kullanmıştı: "Bugün tespit edilen 2.436 hastamız var. Ağır hasta sayımız artıyor. Sağlık hizmetinde bir güçlük yaşamamak için sağlık çalışanlarımıza dinlenecek zaman tanımalıyız. Bu ancak tedbirlere birlikte uymakla mümkün. Maske takın. Mesafenizi koruyun."

 

Bakan Koca'nın fiziksel mesafeye dikkat çektiği paylaşımlardan bazıları şöyle:



 

 

İBB'nin depreme karşı önlem projeleri AKP'nin oylarıyla reddedildi

 İzmir’de yaşanan depremin ardından gözler İstanbul’a çevrildi. Olası İstanbul depreminin sonuçlarının çok ağır olacağı herkesin hemfikir olduğu bir gerçek…

 

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi'nde çoğunluğu elinde bulunduran AKP Grubu, güçlendirilmesi yapılacak köprü ve duvarların, deniz yapılarının, üst-alt geçitlerin projelerinin hazırlanması ile ilgili hizmet alım ihalelerinin, gelecek yıllara yaygın olarak yapılmasıyla ilgili İBB’nin teklifini, oy çokluğuyla reddetti. CHP ve İYİ Parti ise teklifin kabulü yönünde oy kullandı.

İBB'ye bağlı İstanbul İstatistik Ofisi, geçtiğimiz aylarda, herkesi tedirgin eden 'İstanbul’un deprem raporu' çalışmasını yayımladı.  

 Rapora göre, İstanbul’da beklenen 7,5 büyüklüğündeki bir depreme bugünkü konut stoğuyla yakalanırsa 48 bin bina yıkılacak ya da ağır hasar görecek. 194 bin bina orta ve üstü hasar alacak. İstanbul’da hanelerde gece anlık nüfusun 15 milyon gündüz ise 6 kişi olduğu öngörülen rapora göre yaşanacak can kayıplarının altından kalkamayacağı belirtildi. Can kayıplarının yanı sıra yaşanacak ekonomik kaybın ise, en az 120 milyar lira olacağı tahmin ediliyor.

İBB Altyapı Projeler Müdürlüğü, “Gelecek Yıllara Yaygın Hizmet Yüklenimleri” hakkında İBB Meclisi’ne 4 ayrı teklif dosyası sundu.

 Teklifler özetle şöyle:

 

-Güçlendirilmesi yapılacak köprü ve duvarların statik analiz hesaplamaları ile projelerinin hazırlanması

- İstanbul geneli muhtelif deniz yapıları projelerinin hazırlanması 

- İstanbul genelinde sit alanlarında yeşil alan, cadde, meydan, sahil düzenlemeleri ile deniz yapıları, otoparklar, köprü ve üst-alt geçit projelerinin hazırlanması  

- İstanbul genelinde yeşil alan, cadde, meydan, sahil düzenlemeleri ile deniz yapıları, otoparklar, köprü ve üst-alt geçit projelerinin hazırlanması

Söz konusu tekliflerle, hizmet alımı ihalelerinin gelecek yıllara yaygın olarak yapılabilmesi için yetki verilmesi teklif edildi ancak teklif AKP’nin oylarıyla reddedildi. 

İBB yaptığı açıklamada, önceki yıllarda böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, aynı kapsamdaki ihaleler için meclis onayı aranmadığını belirterek, “2019 belediye seçimlerinden sonra, 2020 Mali Yılı Bütçesi’nin İBB Meclisinde görüşülmesi sırasında, bütçe kararnamesinin 5. Maddesinde bir değişiklik yapıldı. ‘…Yatırım projeleri için, birden çok yılı kapsayan sözleşmeleri yapmaya İBB Meclisi’nin onayı ile yetkilidir’ ifadesi eklendi. Bunun için daha önceki yıllarda Meclise sunulmayan bu teklifler Meclis onayı için hazırlandı. İlk kez böyle bir durumla karşılaşıldı” dedi.

Thursday 5 November 2020

Bursa Büyükşehir Belediyesi AKP'li ve MHP'linin Çiftliğine Dönüşmüş

 Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne (BBB) bağlı şirketlerin yönetim kurullarında AKP’li ilçe başkanları ile bazı MHP’li yöneticilerin maaş aldığının ortaya çıkmasına tepki gösteren CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, “Bugüne kadar böylesine fütursuz partizanlık tablosu görmemiştik. Zarar eden belediye şirketlerine bile çökmüşler” dedi.


 
BBB iştiraki şirketlerinin Türkiye Ticaret Sicili gazetesinde yayınlanan genel kurul ve yönetim kurulu kararlarını inceleyen İsmet Karaca, AKP ve MHP’li yöneticilerin maaşa bağlandığını gördü. BBB Başkanı Alinur Aktaş’ın belediye iştiraki şirketlerindeki görevlerinden ayrılmasının, bir başarı öyküsüymüş gibi günlerce yazılıp çizildiğini anlatan Karaca,“ AKP İl Başkan Yardımcısı orada, Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Gemlik ilçe başkanları orada, Yenişehir eski ilçe başkanları orada. Daha kimler var, neredeyse AKP’nin bütün ilçe başkanları bir belediye şirketinde yönetim kurulu üyesi. Bununla da yetinilmemiş MHP’li kimi il-ilçe yöneticileri de maaşa bağlanmış. Bursalılar Cumhur İttifakı üyesi AKP ve MHP’lilerin nasıl sefa sürdüğünü, bir ibret tablosu halinde dikkatle incelemelidir” dedi. 

BESAŞ ve BURULAŞ başta olmak üzere belediye iştiraklerinin zararda olduğunu kaydeden İsmet Karaca, “Bugüne kadar böylesine fütursuz partizanlık tablosu görmemiştik. Zarar eden belediye şirketlerine bile çökmüşler. BURULAŞ 75 milyon, BESAŞ 3 milyon, Jeotermal AŞ ise 1.9 milyon lira zararda. Bu kadar çok AKP’li ilçe başkanı, il başkan yardımcısının yönetiminde olduğu bu şirket zarar ediyorsa, ciddi liyakat sorunu var demektir. Cumhur işsizlikten kırılıyor ama belediye şirketlerine çöken Cumhur İttifakı ortaklarının keyiflerine diyecek yok. Bu yağmacı zihniyete CHP iktidarında son verilecek” diye konuştu.   

KARACA O İSİMLERİ DE AÇIKLADI

BBB iştiraklerindeki şirketler ve çalışanların isimleri şöyle; 

BESAŞ A.Ş;

- Murat Demir - Yönetim Kurulu Başkanı (AKP Osmangazi Belediye Meclisi üyesi)

- Süleyman Çelik - Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı (AKP BBB Başkan Vekili,  AKP Yenişehir eski Belediye Başkanı)

- Embiya Akkuş - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP İl kurucularından, İl Başkan Yardımcısı)

- Ali Erbay - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Yıldırım İlçe Başkanı)

- Mehmet Şamil Yiğit - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Gemlik İlçe Başkanı)

- Hasan Turan - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP BBB Meclis Üyesi – Orhangazi)

- Tarkan Gani - Yönetim Kurulu Üyesi (MHP Bursa İl Başk. Yard)

- Hüsnü Aydın - Yönetim Kurulu Üyesi (MHP Bursa İl Yönetim Kurulu Üyesi)

BURULAŞ A.Ş; 

- Ahmet Aka – Yönetim Kurulu Başkanı (BBB eski Genel Sekreter Yardımcısı)

- İsmail Yılmaz  - Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı (AKP İznik 2009 aday adayı, BBB eski Genel Sekreteri)

- Ufuk Çömez  - Yönetim Kurulu Üyesi (AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı)

- Halide Serpil Şahin - Yönetim Kurulu Üyesi (AK Parti Bursa il yönetim kurulu eski üyesi, 2. Bölge milletvekili aday adayı)

- Ufuk Ay - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Nilüfer İlçe Başkanı)

- Rasim Bacacı - Yönetim Kurulu Üyesi (Teknik) (AKP Yenişehir eski İlçe Başkanı)

- Adnan Kamıl  - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Yenişehir eski İlçe Başkanı)

TARIM A.Ş;

- Selahattin Külcü - Yönetim Kurulu Başkanı – BBB AKP Meclis Üyesi (İnegöl)

- Ercan Barutçuoğlu - Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, BBB AKP Meclis Üyesi (Gemlik)

- Ertem İşcan - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Karacabey İlçe Başkanı)

- Sinan Aktaş - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Kestel İlçe Başkanı)

- Tuncay Kiraz - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Bursa İl Yönetim Kurulu Üyesi)

- Kamil Turhan - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Büyükorhan İlçe Başkanı)

- Halil İbrahim Gökbulut - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP İznik İlçe Başkanı)

- Yakup Bayram - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Harmancık İlçe Başkanı)

BURFAŞ A.Ş;

- Adil Kansu - Yönetim Kurulu Başkanı (İnegöl Belediyesi Eski Belediye Başkan Yardımcısı)

- Gülten Doğrul - Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı (AKP Bursa İl Başkan Yardımcısı)

- Zekeriya Hacıoğlu - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Gürsu İlçe Başkanı)

- Emel Gözükara Durmaz - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP İl Kadın Kolları Başkanı)

- Ayşegül Seyran - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP İl Kadın Kolları Koordinatörü - Tanıtım Ve Medya Başkanı)

- Fikret Hatipoğlu - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Yenişehir İlçe Başkanı)

- Mustafa Durmuş - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP İnegöl İlçe Başkanı)

- Gökhan Yıldız - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP İl Başkan Yardımcısı)

BURKENT A.Ş;

- Hüseyin Ömer Aybar - Yönetim Kurulu Başkanı (AKP Bursa İl Teşkilat Başkanı)

- İdris Berkcan - Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı (AKP Bursa İl Başkan Yardımcısı)

- Murat Hallaçoğlu  - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Mkp İlçe Başkanı)

- Ramazan Turhan  - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Orhaneli İlçe Başkanı)

- İnci Söğütlü  - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Mudanya İlçe Başkanı)

- Elif Koç  - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Bursa Büyükşehir Meclis Üyesi – Gürsu)

- Gülten Kapıcıoğlu - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Bursa İl Kadın Kolları Eski Başkanı)

- Polat Ahmet  - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP BBB Meclis Üyesi)

BURSA JEOTERMAL A.Ş;

- Mustafa Bektaş Yönetim Kurulu Başkanı (AKP Keles Eski Belediye Başkanı)

- Sinan Kahraman Yönetim Kurulu Başkan Vekili (AKP Bursa İl Başkanlığı Tanıtım Ve Medya Başkanı)

- Kenan Kibar - Üye (Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın Danışmanı)

- Osman Şahin - Üye (AKP Bursa İl Başkan Yardımcısı)

- Kadir Kahraman - Üye (AKP BBB Meclis Üyesi – Mudanya)

- Abdullah Çalı - Üye (AKP Bursa İl Gençlik Kolları  Başkan Yardımcısı – BBB Meclis Üyesi – Osmangazi)

- Murat Avinç - Üye (AKP BBB Meclis Üyesi – Karacabey)

- Özcan Yeni – Üye (AKP Keles İlçe Başkanı)

BURSA KÜLTÜR SANAT ÜRÜNLERİ A.Ş;

- Fehim Ferik - Yönetim Kurulu Başkanı, Recep Altepe döneminin AKP’li Büyükşehir Basın danışmanı)

- Mutlu Keskin - Yönetim Kurulu Bşk Yardımcısı (AKP BBB Meclis Üyesi, Yıldırım)

- Şaban Fethi Yıldız - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP BBB Başkan vekili)

- Faruk Adıyaman - Yönetim Kurulu Üyesi (MHP Bursa Büyükşehir Meclis Üyesi, İnegöl)

- Ali Mersin - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP BBB Meclis Üyesi, Keles)

- Sami Özbağkıran - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Osmangazi Belediye Meclisi Üyesi)

- Tarık Köse - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Bursa İl Gençlik Kolları Başkanı)

- Eşref Kurem - Yönetim Kurulu Üyesi (AKP Nilüfer İlçe Başkanı)

Wednesday 4 November 2020

FATURAYI HALK ÖDÜYOR

 


Ülkemizin düşündüren boyutlara ulaşan iç ve dış borçlarının miktarına bakıldığında, ekonominin düze çıkarılması beklentisinde ister/istemez karamsarlık içine girmemek imkânsızdır. “Borç yiğidin kamçısıdır” sözü;  borcu telafi etmek açısından daha çok çalışmayı, kazanmayı öngören bir atalar sözümüz olmakla birlikte, bu sözün gereğini yerine getirmediğimiz gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Bir zamanlar dış borçların ödenmesinden sonra imkânsızlıklar içerisinde önemli hizmetler icra edilirken, şimdi gerçekleştirilen hizmetler için yapılan borçlanmalara son vermeye yönelik gayret gösterilmiyor ve bunu borçlarımızın artmasından anlıyoruz. Daha çok üretip, üretilenin fazlasını ihraç etmek için kolları sıvamak yerine yeni borçlanmalarla önceliğimiz olmayan hizmetler üretilmesi hedefleniyor ve bu yüzden halkımızın ekonomik alandaki sıkıntısı büyümektedir.

Şurası bir gerçektir ki; ülkemizde her türlü olumsuzluğun faturası halkımıza çıkarılmaktadır ve ihtiyaç kalemlerinin fiyatlarına yapılan zamlar bu görüşün göstergesi olup, bu göstergeyi görmeyen göz yoktur. İç ve dış borçlarımızın asgari düzeyde kalmasını sağlayacak önlemler için azami duyarlılık gösterilmesi gerekirken, her alanda korkunç savurganlıkların söz konusu olduğunu yansıtan iddialar, ülkemiz ve halkımız adına çok önemli bir talihsizliktir. Son günlerde bazı Belediyelerde paranın çar/çur edildiğine yönelik iddialar, savurganlıklar alanında denetimsizlik olduğu noktasında derinden derine düşündürmektedir. Tüm kurum ve kuruluşlarda harcanan paralar, aziz halkımızdan toplanan paralardır ve hiç kimse bu paraları çar/çur etme hakkına sahip değildir.

Halkımızın refah beklentisinde umduğunu bulmamasının en önemli nedenlerinden biri, her alandaki savurganlık iddialarıdır. Kuruşların bile hesabını yapmamız kaçınılmazlık arz ederken, buna aldırış edilmediği iddiaları üzücü olduğu kadar düşündürücüdür. Her alandaki savurganlıkların asgari düzeyde kalmalarını sağlamak için caydırıcı cezalara ihtiyaç vardır. Yüce devletimizin parasını çar/çur edenlerin “Vatana ihanet suçu” kapsamında hesap vermelerine yönelik bir yasal düzenlemede isabet olacağını belirtirken, böyle bir yasanın yaşama geçirilmesi durumuna asla ve asla hiç kimse tepki gösteremez diyerek, ülke yönetiminde söz sahibi olanların dikkatini çekiyorum.

 Ve bu video önceki makaleyi açıklıyor

 


 

Türkiye Borsası'nda 24 yıl sonra ilk kez deprem nedeniyle işlemler durduruldu.

Türkiye Menkul Kıymetler Borsası, deprem nedeniyle yaşanan yoğun satışların ardından bugün 24 yıl sonra ilk kez hisse senedi alı...