Kadına yönelik şiddet Türkiye'de gündelik hayatın karanlık bir parçası haline geldi. Ancak daha önce hiçbir kadının öldürülmesi, 27 yaşındaki öğrenci Pınar Gültekin'in öldürülmesi kadar öfke uyandırmadı. Türkiye'nin güneybatısındaki Muğla ilinden kadın, aralarında çıkan bir tartışma sonrasında eski erkek arkadaşı tarafından dövülerek onu boğdu. Polis daha sonra cesedi yakındaki bir ormanda yakmaya çalıştığını belirtti.
Bunu yapamayınca cesedi bir çöp kutusuna sakladı ve üzerine çimento döktü. Daha sonra polis, arabasında benzin kutuları taşıdığını gösteren bir benzin istasyonundaki CCTV görüntülerinden onu takip etti. Sorgulaması sırasında polise kıskançlığın onu kız arkadaşına karşı suç işlemeye motive ettiğini ifade etti.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız girişimine göre Türkiye'de sadece Haziran ayında 27 kadın öldürüldü.
Cinayetten kaynaklandığından şüphelenilen diğer 23 ölüme ek olarak. Pek çok şehirde - özellikle ülkenin batısında - eylemciler, Pınar Gültekin'in öldürülmesinin ardından gösteri yapmak ve kadınların şiddete karşı daha fazla korunmasını talep etmek için sokaklara döküldü
Bu sözleşmenin iptali kadın cinayetlerine göz yummaktır
CHP’lİ İkİ kadın, İstanbul Sözleşmesİ’nİn önemİnİ anlattı: 18 yılda 7500 kadın öldürüldü, 100 bin kadın saldırıya uğradı. Günde 38 kadın, şiddet ihbarı yapıyor. Bu acı tabloya rağmen kadını koruma sözü veren İstanbul Sözleşmesi’nin iptali konuşuluyor. CHP’li Lale Karabıyık ve Gamze Akkuş İlgezdi, başlıktaki gibi uyarıyor ve “Kadınların çığlığını duyun” diyor.
Kadın hakları aktivistleri bu tür açıklamaların inandırıcı olmadığını düşünüyor, özellikle de Türk hükümeti yakın zamanda sözde İstanbul Anlaşmasına karşı bir tavır aldı. 2011 tarihli Avrupa Konseyi Sözleşmesi, başta aile içi şiddet olmak üzere kadına yönelik şiddeti azaltmak ve kadın-erkek eşitliğini teşvik etmek amacıyla imzalandı. Türkiye, bu anlaşmayı imzalayan ve "Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi ve Ailenin Korunması Hakkında Kanun" adı altında hukuken uygulanabilir kılan ilk ülke oldu. Aktivistler, İstanbul Anlaşması'nın uygulanmasını kadına yönelik şiddeti azaltmanın önemli ve etkili bir yolu olarak görüyorlar. İmzacı ülkeler bunun için uygun koşulları yaratacaklarını taahhüt ettiler, ancak uygulamada İstanbul Anlaşması'nın yasal kuralları uygulanmadı. Kadınlar için önerilen yardım ve koruma teklifleri de uygulanmadı. Bu nedenle dokuz yıl önce kabul edilen konferans, bu hafta Türkiye'deki gösterilerin ana konusu oldu
No comments:
Post a Comment