Bugün, modern
hemşireliğin kurucusu Florence Nightingale’in doğum günü de olan “12
Mayıs Uluslararası Hemşireler Günü”. Dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgınında yoğun bakım servislerinin savaşçıları olarak cansiperane görev
yapan hemşireler, “Meslek
hayatımızın en zor dönemini geçirsek de taburcu olan her bir hasta bizim için en büyük mutluluk” diyor. Salgına karşı canı pahasına çalışan hemşireler
verdikleri bu mücadeleyi Milliyet’e anlattı.
Yoğun bakım hemşiresi
27 yaşındaki Gizem Temeltaş, salgın ile mücadele günlerinin başında
zorlandıklarını ancak etkili mücadele sayesinde hasta sayısının azaldığını
söyledi.
Kendisinin de enfekte
olduğunu belirten Temeltaş, şöyle konuştu:
"Vaka ve ölüm sayısı azaldığında çok mutlu
oluyorum. Bana çalışma gücü veriyor. Vaka sayısı o gün tek hasta bile azalsa
bize umut veriyor. Hemşire olarak yaptığımız işin ne kadar kutsal olduğunu bu
süreçte daha iyi anladım. Hemşire olduğum için komşularım sürekli yemek
getiriyor. Otobüslerde ise vatandaşlar bana yer veriyor. Bu çok güzel bir şey.
Duygulanmamak elde değil."
Hemşireliğin kadın
mesleği olarak görülmemesi gerektiğine işaret eden Gökhan, "Artık
bu algı değişti. Erkekler de bir kadının gösterdiği özveriyle çalışabiliyor.
Biz pandemiyi bir savaş olarak görüyoruz. İlk başta çok az panik yaşadık. Sonra
cephede nasıl durmamız gerektiğini öğrenince rahatladık" ifadelerini kullandı.
Başhekim
Doç. Dr. Abdurrahman Hamdi İnan ise hemşirelerin,
pandemi sürecinde doktorlarla omuz omuza mücadele ettiğini, onların özverili
çalışmaları sayesinde Türkiye'nin salgını kısa sürede kontrol altına almayı
başardığını söyledi.
No comments:
Post a Comment